•67

7.1K 452 80
                                    

Kalçam artık hastane koltuğunda oturmaktan uyuşmuşken gerinerek ayağa kalktım.

"Anneannem ne zaman çıkacak ameliyattan?"

Ayça bıkkın bir tavırla konuştuğunda ayağına tekme attım.

"Daha gireli çok olmadı. Beklesen ölür müsün?"

Anneannemin mide ameliyatı için hastaneye gelmiştik. Anneannemle birbirimizi acayip çok seviyorduk. Ayça'dan çok severdi beni ama ne yazık ki burada değil İzmir'de yaşıyordu.

Ameliyat için geldiğinde çok üzülmüştüm. Annem de okula gitmeyip hastaneye gelmeme izin vermişti. Ayça da okul çıkışı gelmişti.

Koridorda bir ileri bir geri yürürken annem bana baktı.

"Sen arkadaşlarına okula gitmeyeceği söyledin mi?"

"Yasmin'e mesaj attım."

"Işık?"

"Aradım söyledim. Belki okul çıkışı uğrar."

Evet arayıp söylemiştim ve geçmiş olsun dileyip kapamıştı. Şimdi diyeceksiniz daha ne diyebilir ben de diyeceğim ki beni sorabilirdi. Anneannemi çok sevdiğimi biliyordu sonuçta.

En son dün akşam biraz tartışmıştık. Yine. Ben de ona iyi bir insan olmasını yoksa ondan ayrılacağımı söylemiştim. Işık da benden ayrılırsa ailesinin gözünde biraz da olsa eksi puan alacağını bildiğinden dünden beridir bir kaç tane iyi şey yapıyordu. Yani en azından dün akşam Sarp'a biraz iyi davranmış.

İleri geri yürümeye devam ederken iç güdüsel olarak saate baktım. Okulda olsam öğle teneffüsüne girmiştim şu an.

"Alara! Otur artık şöyle! Başım döndü senin yüzünden!"

Annem kolumu yakalayarak beni durdurduğunda iç geçirdim ve Ayça'nın yanına oturdum yine.

"Elimde olmadan geriliyorum."

Annemin yüzünü de bir hüzün kaplarken Ayça omuz silkti.

"Hafif bir operasyon demiyor muydunuz?"

"Evet ama ne olursa olsun ameliyat Ayça. Bıçak değiyor vücuda."

Annem sinirli sinirli Ayça'ya baktığında ben de Ayça yüzünden göz devirdim. Ailevi konularda ben daha duyarlıydım. Laf yemediğim tek konu buydu.

Yaklaşık beş dakika sonra telefonum çaldı. Annem de Ayça da doğrulurken ben de telefonumu çıkardım.

Baran arıyordu. Baran beni neden arıyordu ki?

"Işık mı kızım?"

Annemin sorusu üzerine Ayça başını iki yana salladı ve alayla konuştu.

"Baran diye biri arıyor."

Annemin kaşları çatılırken onun bir şey demesine izin vermeden telefonu açtım. Açtığım gibi de ayaklanıp koridorun sonuna ilerledim.

"Alo?"

"Alo... Alara... Nasılsın?"

Baran'ın sesini duymak nedensizce sırıtmamış yol açarken bunu sesime yansıtmadan konuştum.

"İyiyim, iyiyim. Sen nasılsın?"

"Ben de iyiyim de... Okula gelmedin ya... Merak ettik seni. Yasmin de yanımda hatta."

"Ben Yasmin'e mesaj atmıştım?"

"Yasmin telefonunu evde unutmuş."

"Anladım... Işık'ı da aramıştım?"

"Bir saniye..."

Baran'ın kendini telefondan uzaklaştırdığı belliydi ama yine de sesini duyabiliyordum.

"Işık! Alara seni aramış gelmeyeceğiyle ilgili? Unuttun mu? Ne demek unuttun? Biz sabahtan beri nerede diyoruz beyefendi unutuyor! Bir de nerede olduğunu da hatırlamıyorsun? Allah'ım sabır!"

Işık'ın hatırlamamışı beni pek şaşırtmıyordu artık. Benimle ilgili her şey ile kendisi çok az ilgileniyordu sonuçta.

"Şey unutmuş ama insanlık hali tabii..."

"Önemli değil Baran, ben Işık'a alışkınım. Ayrıca merak ettiyseniz ben hastanedeyim."

"Hastanede misin? Neden hastanesin?"

Telaş yaptığını belli eden sesine karşılık gülümsedim.

"Anneannem ameliyat oluyor, ondan geldim. Benim bir şeyim yok."

"İyi bari... Bir şeyi yokmuş Yasmin!"

Baran Yasmin'in yanında olduğunu söylemişti. Kesin hastane kelimesini duyunca Yasmin Baran'ın üstüne atlayıp telefonu almaya çalışmıştı.

"Neyse, siz keyfinize bakın. Ben kapatıyorum."

"Tamam ama... Okul çıkışı geliriz yanına. Sen bana hastanenin konumunu atarsın."

"Tamam atarım. Geldiğinizde görüşürüz."

"Geldiğimizde görüşürüz."

Telefonu kapatıp cebime koydum. Derin bir nefes alıp yanaklarıma hafifçe vurarak gülümsememi engellemeye çalışırken normale dönmek için dua eder hale gelmiştim.

Bir haftadır ne zaman Baran'la konuşsam bu halde oluyordum ve bu fazlasıyla sinir bozucuydu.

Annemlerin yanına geri gittiğimde Ayça sırıta sırıta bana bakıyordu. Annem de çok sinirlenmişti. Baran'ı ilk defa duyduğundan Işık dışında bir erkekle konuşmama öfkelenmişti herhalde.

"Baran denen çocuk kim?"

Evet, doğru tahmin etmişim.

"Sınıfa yeni geldi. Yasmin telefonunu unuttuğu için Baran'dan aramış beni."

"Sarp'tan arayamamış mı?"

"Sarp'la kavgalılar."

Annem sanki dünyanın en güzel haberini almış gibi gülümserken başta şaşırsam da sonra bunun normal olduğunu fark ettim. Hülya Hanım Yasmin'den nefret ediyordu ve annemle de Hülya Hanım yakın arkadaşlardı.

"İyi... Işık zaten söylememiş mi?"

"Unutmuş."

"Ne demek unutmuş?"

Annem şaşkın şaşkın bana bakarken omuz silktim.

"Işık'tan bahsediyoruz anne. O benimle ilgili hiç bir şeyi hatırlamadı."

Bir anda içim vurulurken yutkundum ve geriye yaslandım. Annemin ise gerçekten şaşırdığı belli oluyordu.

Bunlardan başka bir şey demeden de ameliyatın bitmesini bekledik.










••
Selam!

Işık'ın iyi davranışlarının nedeni belli oldu sanki? Çok düşündüğünden değil, zorunda hissettiğinden. Ayrıca kapıyı kapatan da Işık değildi, sınıftan herhangi biriydi. Işık hala Sarp'ın Yasmin'e aşık olduğunu bilmiyor. Alara ve Poyraz biliyor sadece. Poyraz öpüştüklerini de anladı orası ayrı clslcşsşcşsixlslxldldlöd

Diğer bölümde de hastanede bir kaç bir şey yaşatıp olayları iyice kızıştırmayı planlıyorum. İnşallah iyi anıma denk gelir de yapmam, amin cldpcödşşcşsşföd

Görüşürüz!

•Gün 1 • 15 Gün | texting |Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin