Alara'nın yanına hastaneye gittiğimizde saat dörtü on geçiyordu.
Çete gibi girdiğimiz hastanede yan yana durmamız zor olduğundan ben sağımda Elif, solumda Poyraz ile yürüyordum. Baran, Yasmin ve Işık ise önden gidiyordu. Uzay ile Betül de bayağı arkada kalmışlardı.
Elif'e yan gözle bile bakmamaya gayret ederken o inatla benimle konuşmaya çalışıyordu.
"Sen hiç biliyor musun anneannesinin nesi olduğunu?"
"Hayır, bilirse Işık bilir."
"O da unutmuş..."
"Canım ikizim yine çok dikkatli(!)"
İçinde fazlaca alay barındıran sesim üzerine Işık bana dönüp gözlerini devirdi.
"Unutmak anormal bir şey değil ki. İnsanlık hali."
"Senin için anormal değildir tabii. İnsanlığını her gün evde unuttuğundan."
Yasmin yine çenesini tutamayıp konuştuğunda dudaklarımı birbirine bastırarak kahkaha atmamı engelledim. Elif ise öfkeyle saçlarını geriye attı.
"Yeter artık Yasmin! Benimle böyle konuşamazsın!"
"Duyduğun üzere konuşuyorum."
Yasmin omuz silkip önüne dönerken Betül de arkamızdan gelip kuzeninin koluna sarıldı.
"Sakin ol. Onun terbiyesizliğinden kaynaklanıyor bu."
"Bence sakin olmak yerine sessiz olun. Kulağımı tırmalıyorsunuz."
Poyraz ben daha ağzımı açamadan konuştuğunda Yasmin ona dönüp bir öpücük yolladı.
Ardından hep beraber hastanenin kocaman asansörüne sığdığımızda Elif yeniden konuştu.
"Siz de birbirinizi tamamlıyor gibisiniz maşallah."
Poyraz ve Yasmin'e bakarak kurduğu cümleyle ikisi de durakladı. Bu sefer de sinirlenen ben olmuştum.
"Yaptığın tamlama hatasındaki yanlışa gömül de, çıkama inşallah."
Biraz saçmalamış olabilirdim ama sinirden diyecek bir şey bulamamıştım. Yasmin'i başka birine yakıştırmaktan hoşlanmıyordum. Hele bir de yakıştırdığı adam Poyraz. Ya tamam imkansızlar ama yine de sinirimi bozuyor.
Ayrıca saçmaladım demiştim ya, o cepte. Ama yine de şu an Elif bana şaşkınlıkla Yasmin de gururla bakıyordu.
Siktir. İki kız arasında kaldım. Seçim yapmamı gerektirecek bir durum bile yok ortada ama Yasmin'in kavgalarının çetin geçtiğini bilmem beni tırstırıyordu.
İki üst katta olan odalara çıktığımızda ise hemen karşımızda Alara, Ayça ve Nermin teyzeyi görebiliyorduk.
Ayça'nın dürtmesiyle Alara bize döndüğünde yüzünü içten bir gülümseme kapladı. Ben de elimde olmadan gülümsedim. Şu hayattaki en iyi arkadaşım belki de Alara'ydı.
"Hoşgeldiniz!"
Alara ve Yasmin sıkıca birbirlerine sarılırlarken Işık da homurdandı.
"Burada sevgilisi var, gidiyor Yasmin'e sarılıyor ilk..."
"En yakın arkadaşlar olduğu için olmasın?"
Poyraz bilmiş bir tavırla Işık'a döndüğünde Işık da omuz silkti ve Nermin teyzeye ilerledi. Aileye "İyi insan" izlenimi veriyordu şerefsiz.
Alara ve Yasmin de birbirlerinden uzaklaştıklarında Ayça da yanımıza gelmişti.
"Merhaba. Sen Elif'sin herhalde, sen de Betül. Sen de Baran. İkiniz güzelsiniz beğendim sizi ama seni beğenmedim. Erkekte kumral sevmiyorum."
Ayça üçünün de ismini teker teker söyleyip Betül ve Elif'i beğenirken Alara onu cimcikledi.
"İnsan böyle bir giriş mi yapar Ayça?!"
"Bildiklerimi söyledim."
Ayça da omuz silkerken Elif gülümsedi.
"İltifat için teşekkürler tatlım. Ama bizi bu kadar net bilmene şaşırmadım değil."
Yasmin de Ayça'nın yanına geçip ellerini onun omzuna koydu. Şimdi bir şey diyecek bak.
"Ben anlatmıştım. Baran tek erkek zaten, oradan tanımıştır. Betül Uzay'a sülük gibi yapıştı bırakmıyor dedim, Elif senin için de Sarp'ın peşinde dolandığını ama istediğin yüzü bulamadığını söyledim. Eh, Betül de yine sülük gibi Uzay'a yapışık durduğundan, bunu da anlamak zor almamıştır."
Uzay'ın da Betül'ün de gözleri kocaman olurken Yasmin saçlarını geriye attı ve arkasını döndü. Nermin teyzenin ve Işık'ın peşinden hastane odasına girerken Betül de Uzay'a bir şeyler söyledi. Ama ne dediğini anlamamıştım.
Fakat dediği şeye Uzay sinirlenmiş olacak ki kolunu Betül'ün elleri arasından geri çekti. O da Yasmin'in peşinden girerken Elif de Betül'le birlikte hiç birimize bir şey demeden asansöre geri yürüdüler.
"Bayağı bozuldular galiba?"
Ayça'nın sırıtarak kurduğu cümleyle Poyraz güldü.
"Gram üzülmedim."
"Yasmin'in anlattıklarına göre üzülenilecek bir tarafları yokmuş zaten."
"Sen hani Yasmin'i sevmiyordun?"
Alara kaşlarını çatarak kardeşine baktı. Ayça ise sadece omuz silkti.
"Sevmiyorum zaten. Ama hiç bir şey onu bazı konularda senden daha çok örnek aldığım gerçeğini değiştirmiyor."
Ayça da Yasmin gibi saçlarını savurarak giderken hepimiz şaşkın şaşkın arkasındakiniz baktık. Ayça cidden normal değildi. Bir ara da bana aşıktı zaten. Aynı anda hoşlandığı on erkekten biriydim işte.
"Ben de bir lavaboya gidip elimi yüzümü yıkayayım. Bunları anca öyle atlatırım."
Poyraz da sağda kalan erkekler tuvaletine girdiğinde sadece ben, Alara ve Baran kalmıştık ortada. Ben de tam içeri girmeyi önermek için ikisine döndüğümde birbirlerine baktıklarını fark ettim. Beni unutmuş gibiydiler.
En sonunda Alara gözlerini çekip bana döndü. Kaşlarımı çatmış ona bakıyor olduğumu gördüğünde ise yutkundu ve telaşla konuştu.
"Hadi anneannemin yanına gidelim. Seni çok seviyor zaten Sarp, seni de sever herhalde Baran... Hadi!"
Alara ikimizi de beklemeyip giderken Baran da bana bir bakış attı ve Alara'nın peşinden ilerledi. Ama yüzündeki ifade bu sefer benim yutkunmama sebep olmuştu.
Çünkü üç sene önce Yasmin'e aşık olurken ben de bu yüzle etrafta dolanıyordum.
••
Selam!Sizi cidden çok özlemişim. Sanki asırlardır bölüm yazmamış gibiydim amk. Neyse.
Diğer bölüme güzel şeyler var :) Hadi görüşürüz!