Okul çıkışı Poyraz hızlı hızlı yürümeye başladı. Yasmin'in peşine takılmasını istemiyordu.
Araları kötü değildi ama Poyraz kulaklıklarını takıp tek başına yolculuk etmeyi daha çok severdi.
Okul bahçesine çıktığı an kapının önünde saçma bir ikiliyle karşılaştı. Betül ve Uzay ne konuşabilirdi ki? Hem ikisi de Poyraz'dan önce nasıl inmişlerdi ki?
Poyraz içini kemiren kıskançlık duygusunu iliklerine kadar hissediyordu.
Uzay da kafasını çevirip durduğu yerden onları izleyen Poyraz'ı görünce duraladı. İki çocuk bir iki dakika birbirlerine baktıktan sonra ikisi de gözlerini kaçırdı.
Poyraz yürümeye devam edip ikisinin yanından geçecekken Betül onu gördü.
"Poyraz! Görüşürüz!"
"Sırf seninle görüşmemek için okula bile gelmeyebilirim."
Poyraz fazla sivri dilliydi. Ne bulunduğu ortamı ne konuştuğu kişiyi umursardı bu konuda. Sevse de nefret etse de ne hissediyorsa onu söylerdi. Diğerleri gibi cümlelerini kibarlaştırmakla zaman kaybetmezdi.
"Poyraz..."
Uzay'ın uyarıcı ses tonuna Poyraz iyice güldü.
"Uzay? Ne oldu kardeşim?"
Tek kelime. Herkesin birbirine dediği bir kelimeydi ama Poyraz'ın ağzından o kadar zor çıkmıştı ki... İlk defa bir şeyi söylemek yakmıştı canını. Ve Uzay, yine içinin burulduğunu hissetti.
"Sözlerine dikkat et."
"Uzay, sakin ol."
Uzay, sahte bir sinirle Poyraz'ın üzerine yürürken Betül'ün koluna yapışmasıyla durdu. Poyraz da sinirden kahkaha attı.
"Evet, Uzay sakin ol. Sevgilin korkuyor sonra."
Ardından yüzünü düşürdü ve ikisini de süzdü.
"Midemi bulandırıyorsunuz."
O anda Uzay Poyraz'a yumruklu attı.
Çocuk beklemediği darbe ile savrulurken Betül'ün çığlığı yankılandı. O arada da Poyraz toparlanıp Uzay'ın karnına diziyle vurdu. Uzay iki büklüm olurken bir yumruklu da yüzüne vurdu.
Hem Uzay'ın canı yansın istiyordu hem de kıyamıyordu. Ama öfkesi o kadar büyüktü ki yine vurmaya hazırlandı.
Tam vuracakken Uzay geri çekildi ve Poyraz'a kafa attı. Poyraz geriye savrulurken Uzay da burnunu sildi. Ama ikisi de tam rahatlamış değildi. Bu sefer Poyraz yumrusunda Uzay'ın suratına patlattığında araya Sarp ve Baran girmişti.
"Ne yapıyorsunuz lan siz?!"
"Ne gibi duruyor Sarp? Kavga ediyoruz!"
Poyraz kendisini tutan Sarp'a bağırırken Uzay da Baran'ı aşmaya çalışıyordu ama Baran onu bayağı sıkı tutuyordu.
"Uzay, Poyraz! İkiniz de odama! Çabuk!"
Poyraz kafasını kaldırdı ve amcasına baktı. Bu sefer ciddi kızgındı...
Seni elime versinler, sike sike geberteceğim Uzay Vardar.
•
Müdürün odasında burunlarına peçete tutarak ailelerini bekliyordu iki çocuk.
"Derdiniz ne oğlum sizin?"
Müdür iki çocuğun da hırpalanmış suratlarına bakarak bağırdığında ikisinden de cevap alamadı.
"Hadi bu kavgacı, biliyorum bunu. Uzay sen? Senin aklın neredeydi?!"
"Ben uyardım, dinlemedi-"
"Senin sözünü mü dinleyeceğim bir de?!"
"Poyraz kes sesini!"
Müdür, yeğenine dayanamayarak bağırırken Poyraz da sustu. Dönemin ikinci günüydü ve iki kavgaya karışmıştı. Adam da kendince haklıydı.
"Kız meselesi mi? Bundan mı bu kavga?"
Uzay Poyraz'a baktı. Göz göze geldiklerinde ikisi de cevabın bu olmadığını biliyorlardı. İkisi de öfkeliydi. Poyraz Uzay'ın korkaklığına öfkeliydi, susmasına öfkeliydi, kendisini itmesine öfkeliydi.
Uzay ise... Orası biraz karışıktı.
"Tamam, cevap vermeyin. Anlaşıldı derdiniz."
Poyraz alayla güldü. Tabii ki kız meselesi denecekti. Kimse bu iki çocuk birbirine aşık demezdi. Zaten karşılıklı olduğu bile belirsizdi.
O sırada müdür çalan telefonu yüzünden dışarı çıktı. Uzay ve Poyraz odada yalnız kaldıklarında ikisi de aşırı gerilmişlerdi.
"Sevgilin seni aşağıda bekliyordur şimdi. Annenle tanıştıracak mısın?"
Poyraz dayanamayarak konuştuğunda Uzay sinirle ona baktı.
"Betül benim sevgilim değil."
"Bir de bunu ona söyle. Şimdi ona göre ikimiz de ona aşığız."
"Saçmalıyorsun. Betül öyle bir insan değil. Elif'i asla savunmam ama Betül kötü biri değil."
"Aynı genleri paylaşan insanlardan bahsediyoruz."
"Baran'la da aynı genleri paylaşıyorlar. Hatta Elif'le ikizler ama onu sevdin."
Poyraz bu sefer verecek cevap bulamayıp geriye yaslandı. Uzay ise kaşlarını çatarak devam etti.
"Bir saniye... Sen cidden Baran ile iyi anlaştın. Hoşlandın mı ondan?!"
Uzay hiddetle konuştuğunda Poyraz tiksinircesine Uzay'a baktı.
"Saçmalama! Hem sen beni kıskandın mı?"
Poyraz gülerek cümlesini bitirdiğinde Uzay başını salladı.
"Seni mi? Neden kıskanayım? Kıskanmadım."
Poyraz ise gülerek ona doğru eğildi. Yüzleri eşitti ve aralarında sadece bir kaç milim vardı.
"Buradan hiç öyle görünmüyorsun."
Uzay'ın gözleri istemsizce Poyraz'ın dudaklarına kayarken yutkundu. Poyraz için de aynı şeyler geçerliydi.
İki çocuğun da kalbi gümbür gümbür atarken iyice yaklaştılar. Burunları birbirine sürtünürken dışarıdan gelen gürültü ile nefes nefese geri çekildiler.
Müdür ve aileleri içeri gelirken ikisi de sakinleşmeye çalıştı. Birbirlerine bakamıyorlardı ve ikisi de bir an önce bulundukları ortamdan çıkmak istiyorlardı. Ama müdür ve aileleri konuşmaya başlamışlardı ve bu konuşma kolay bitmeyecek gibiydi.
O arada Poyraz kapıda duran Betül'ü gördü. Kendisine nefretle bakıyordu. Sinirli bir nefes verdi Poyraz.
Uzay'dan da onun neden olduğu şeylerden de nefret ediyordu.
••
Selam!Çok uzun oldu! Ama uzun zamandır da Uzay Poyraz yazmamıştım cöslclsöcödö Bunların arasına da Betül'ü soktum, oh canıma değsin.
Ve iki bölüm daha normal yazıp textinge dönecek yine haberiniz olsun cöslcsşşxşdşcçd
Görüşürüz!