KIRMIZININ SİYAH HALİ

KSH ÖZEL BÖLÜM/3

Bölüm Şarkısı : Yaşlı Amca-Giderdi Hoşuma

****

Keyifli okumalar !

***

Çığlık atarak uyandığımda gözlerimden yaşlar akıyordu. Kalbim ağzımda atarken hıçkırdım. Yaşadığım şeyler gözümün önünden bir kesit gibi geçerken ellerimle yüzümü kapadım ve sakin olmaya çalıştım. Üzerinden her ne kadar yıllar geçmiş olsa da acısı hep tazeydi.

"Merve ?"

Barış'ın uykulu sesini duyunca bir kez daha hıçkırıp bakışlarımı ona çevirdim. Endişeyle bana bakıyordu ve anlamaya çalışıyordu. Gözlerimi gördüğünde hiç düşünmeden güçlü kollarını belime sardı ve bedenimi kendine yasladı. "Ne oldu ?"

Elimin tersiyle gözlerimi sildim ve kollarımı boynuna doladım. "Ö-özür dilerim. S-sadece kabus gördüm. Uykundan olma benim yüzümden."

Kaşlarını çattı ve güzel parmaklarını yüzüme getirip yaşları sildi. "O nasıl laf öyle ? Anlat bakayım ne gördün ?"

Bir süre gözlerine baktım. Şu an buradaydı ve yanımdaydı işte. Neden o anlar bilinçaltımdan silinmiyordu ki sanki ? Hala tam kalbimde hissettiğim,bana bir nefes uzaklıktaymış gibi gelen şu ölüm hissi neden hep yakamdaydı ?

"K-kazayı."

Gözlerini yumup kollarını tekrar belime sardı. Başımı boynuna gömüp ona sıkıca sarılırken saçımı öptü. Ardından başımı kendisine çevirip gözlerime baktı. Ağlamamı sevmediği için bakışlarımı göğsüne indirdiğimde çenemden tutup ona bakmamı sağladı.

"Sadece kabustu güzelim. Geçti ve ben buradayım,tamam mı ?"

Yutkunup kafamı salladım ve gözlerimi sildim. O da gözlerimi silip ensemden tuttu ve alnımı öptü.

"Ben senin bir damla göz yaşına kıyamam duydun mu beni ?"

Kafamı sallayıp kollarımı beline sardım. Gülümseyip saçımdan öptü ve yatağa geri uzanıp beni göğsüne çekti. Böyle daha rahat ederken göğsüne iyice yerleştim ve gözlerimi kapattım. Senelerdir kokusu hiç değişmiyordu ve her soluduğumda mest oluyordum.

"Barış ?"

"Hm ?"

"Ben hiç değiştim mi ?"

Bakışlarımı ona çevirdiğimde kaşlarını kaldırmıştı. "Ne anlamda ?"

Dudaklarımı büzüp omuzlarımı silktim. "Bilmem ? İlk tanıdığından bu yana hiç değiştim mi merak ediyorum."

Gülümseyip bana baktı ve saçımı öptü. "Hayır. Hala ilk gördüğüm gün kadar güzelsin "

Gülümsedim. O da hiç değişmemişti. Hala eskisi kadar güzel bakıyor ve benimle ilgileniyordu.

"Saat kaç ?"

Uzanıp komodindeki telefonuna baktı. "5'e geliyor. Biraz daha uyu hadi çok yorgunsun."

Kafamı sallayıp esnedim ve göğsünde biraz daha kıpırdandım. O da saçlarımla oynuyor arada bir minik öpücükler bırakıyordu.

"Seni çok seviyorum Uyuz."

Gülümsedi. "Ben de seni Civciv."

***

"Çaylar geldi hanımlar."

Sinan önümüze üzerinde birden çok karton çay bardağı olan tepsiyi koyduğunda başımı test kitabından kaldırdım ve ofladım.

"Çok yoruldum ya."