Multimedya : Barış
Keyifli okumalar !
***
"Koluna sargı sardık. Başında bir şey yok. Bayılma sebebini tam olarak bilmesek te psikolojik olduğunu düşünüyoruz. Kısa zamanda üzgünlük,daralma falan geçirdiyse tetiklemiş olabilir."
"Tamam hemşire hanım. Sağolun."
Gözlerimi aralamak istemiyordum ama Kaan'ın sesini duymayı da beklemediğim için şaşırarak gözlerimi araladım. Zeynep ve Kaan başımda dikilmiş,bana bakıyorlardı.
Kaan gözlerimi açtığımı görünce kollarını bana sardı. "Nasılsın kanka ?"
Gülümseyip bende kollarımı ona sardım. "İyiyim Kaan."
Bileğime baktığımda dudağımı büzdüm. Hemşire hanım bana baktı ve gülümsedi. "Biraz ani bir iniş yapmışsın ama iyisin canım. Yalnızca sol bileğinde çatlak var. Bundan sonra dikkat etmelisin."
Kafamı salladım. "Teşekkür ederim."
Gülümsedi ve zaten küçük olan odada bize arkasını dönüp karışık olan masaya baktı. Oralarda biraz oyalandıktan sonra bulduğu kremi bana verdi. "Başına akşamları,yatmadan önce sür. Bileğin için de kemik suyu çorbası iç."
Kafamı sallayıp uzattığı kremi aldım. Kaan kalkmama yardım ederken kolunu belime sardı.
Bileğim sızlıyordu ve başım ağrıyordu.
Yukarı çıkıp öğretmeni bulduktan sonra olayı anlattığımızda çok şükür ki anlayışla karşıladı ve pazartesi günü gelmemi söyledi.
Onu kafamla onaylayıp teşekkür ettikten sonra öğretmenler odasından çıktık.
Zeynep telefonu çalınca yanımızdan ayrıldı. O arkamızdan,konuşarak gelirken Kaan bana eğildi. "Kanka,ne zamandır yüzüne 10 kat makyaj yapıyorsun ?"
Burukça gülümsedim. Anlayacaklarını biliyordum zaten. Anlamamalarına imkan yoktu.
Cevap vermediğimde beni durdurup ellerini yanaklarıma koydu. Başımı bir sağa bir sola çevirirken gözleri irileşti. "Nereden baksan 5-6 kat var. Gözlerin kıpkırmızı. Çok mu ağladın ?"
Ofladım. Kesin haberi vardı. Barış ondan hiç bir şey saklamıyordu ki. Ona baktığımda dudaklarını birbirine bastırdı. "Şuan sinirli. Siniri geçsin. Affeder seni. Takma kafana."
Omuzlarımı silktim. "Affetmez. Çok sinirliydi. Güveni sarsıldı."
Dudaklarını büzdü. "Yapma be kaptan. Çocuk senin yanında suspus oluyor. Ona iyi geliyorsun. Affeder merak etme."
Ofladım. "O zaman ben onu bulayım değil mi ?"
Kafasını sallayıp gözlerini yumdu ve gülümsedi. "Ben seni bırakırım. Ofistedir muhtemelen."
Kafamı salladım. Kaan'ın jeep'ine ilerlerken "Sen nereden gördün beni ?",diye sordum. Omuzlarını silkti. "Bende sizin gibi sınav için götüm tutuşmuş bir şekilde okula gelirken senin zeminle öpüşüşünü gördüm. Ama korkma. Barış'a bunu söylemedim de namusumuz elden gitmiştur ! Felaket öpüştün kaldırımla."
Güldüm. Bu çocuk nasıl bu kadar eğlenceli olabiliyordu ?
Arabayı Phaselis'e sürerken dudaklarımı büzdüm. "Benim yüzünden sınava girmedin mi yani ?"
Sırıttı. "Kanka valla sınava girdiğimde -8 alacağımı falan düşündüğüm için 0 güzel not gibi geldi bir an."
Kahkaha attım. Dediği gibi,Kaan'ın sınavdan -8 alabileceğine kesinlikle inanıyordum. Çok yüksek bir olasılıktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KIRMIZININ SİYAH HALİ
Novela Juvenil•TAMAMLANDI• •Gençkurgu #3 ~ Farz et ki sen siyahsın. Sana elimi uzatsam tutar mısın ? Yoksa önce kim olduğuma mı bakarsın ? Eğer beyazsam bırakır mısın beni ? Düşer miyim uçurumdan ? Masum ve iyi olduğum için kaybeder miyim ? Gider mi ellerimden ya...