Multimedya : Kırmızı ;)
■■■■■
Dudaklarımdaki baskıyla istemsizce gerilerken elimi nereye koyacağımı bilememiştim. Barış belimdeki ellerini sıkılaştırıp alt dudağımı da emdi ve geri çekildi. Nefes nefese kalmış bir şekilde güçsüzce göğsüne tutundum. Ellerini yanaklarıma getirip alnını alnıma yasladı.
Sadece nefes alış verişlerimiz duyulurken gözlerimi henüz açamamıştım.
Rüya mıydı ? Eğer rüyaysa uyanmak istemiyordum. Barış derin bir nefes alınca gözlerimi açıp gözlerine baktım. Çok derin bakıyordu. Dudaklarımı birbirine bastırdım.
Şuan utançtan ölebilirdim ve saçımdan tırnağıma kadar kızardığıma emindim. Hala yağmur altında olduğumuz için sırılsıklam olmuştuk. Dudaklarım soğuktan titremeye başlamıştı ama içim yanıyordu.
"Üşüdün mü ?"
Yanıyorum,Aptal !
Konuşmamayı seçip kafamı salladım. Yanaklarımdaki elini elime indirip arabasına doğru ilerlemeye başladı. Arkasından da ben tabii.
Arabasına gelince kapımı açtı. Bakın altını çiziyorum kapımı açtı.
Ama şuan buna takılamayacak kadar utandığım için ağzımı açmayıp açtığı kapıdan içeri bindim. O da kendi tarafına geçmek için arabanın etrafından dolaştı ve arabaya bindi.
Başımı öne eğip parmaklarımla oynamaya başladım.
Öpmüştü beni.
Mutlulukla dudağımı ısırıp etrafımda Barış hariç her yere bakmaya başladım. Çok mutlu hissediyordum ve bunun açıklanabilir bir tarafı yoktu.
Sevgilim olmayan bir çocuk beni öptüğü için mutlu olmam doğru bir şey değildi ama şuan pek te umursadığım söylenemezdi açıkçası.
Barış arabayı çalıştırmadan önce ısıtıcıyı açtı. Titreyen dudaklarım biraz olsun geçerken neden titrediği tartışma konusuydu.
Heyecandan mı titriyordu yoksa soğuktan mı ? Ya da gürleyen gökyüzü ?
Evimizin tanıdık sokağına giriş yaptığımızda içimde deli fırtınalar kopuyordu. İnmek istemiyordum ama kalmak ta istemiyordum. Çünkü kalırsam bu konuyu konuşmak zorunda kalacaktık. İnersem de ayrılmak zorunda kalacaktık.
Araba durduğunda sağ tarafıma inmek,sol tarafıma kalmak seçeneğini koymuştum ve sonuç inmek çıkmıştı. İnmek istemediğim için olayın detayına baktığımda karşıdan bakıldığında da sonucun değiştiğini ve kalmak olduğunu görüp bu işin de içinden çıkamadım. O yüzden tam direksiyonu inmek,yan tarafımdaki kapıyı da kalmak yapıp 'o piti piti'sayışmasına başlamıştım ki Barış gülmeye başladı.
"Ne yapıyorsun ?"
Dudağımı ısırdım. Çünkü içimden saysam olmuyordu değil mi ! İlla o işaret parmağı bir sağa bir sola gidecekti ve ben o sayışmayı illa mırıldanarak söyleyecektim değil mi !
"B-bir şey yapmıyorum."
Sırıttı. Birazdan çıkıp 'ne güzel öptüm ama' dese şaşırmazdım.
"Utanıyor musun ne ?"
Gözlerimi devirdim. "Ne utanıcam be! Sen beni öptün. Ben karşılık vermedim." Yalan ! Ölüyorum çocuk utançtan !
Sırıttı. "O günlerde gelecek." Gözlerimi yumup dilimi dışarı çıkarıp kafamı aşağı yukarı salladım ve 'yav he he' imajı verdim.
Barış güldü. "Öyle yapma öperim." Hemen gözlerimi irileştirip dilimi içeri çektim.
![](https://img.wattpad.com/cover/80010364-288-k146932.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KIRMIZININ SİYAH HALİ
Ficção Adolescente•TAMAMLANDI• •Gençkurgu #3 ~ Farz et ki sen siyahsın. Sana elimi uzatsam tutar mısın ? Yoksa önce kim olduğuma mı bakarsın ? Eğer beyazsam bırakır mısın beni ? Düşer miyim uçurumdan ? Masum ve iyi olduğum için kaybeder miyim ? Gider mi ellerimden ya...