KIRMIZININ SİYAH HALİ

KSH ÖZEL BÖLÜM /1

Bölüm şarkısı : Son Feci Bisiklet/Bu kız :)

***

Keyifli okumalar canlarım !

***

1 yıl sonra...

Saçlarımı sıkıca toplayıp parfümümü de sıktıktan sonra kapıyı açtım. Telefonum cebimde titreyip duruyordu. Bayağı bir geç kaldığımın farkındaydım ama yani uyuyakalmıştım ve daha yarım saat önce uyandığımı varsayarsak büyük bir başarı göstermiştim. Yarım saatte hazırlanmıştım yani.

Ayakkabılarımı giyip kapıyı açtıktan sonra dışarıya çıktım ve koşarak merdivenleri inmeye başladım. O sırada telefonumu cebimden çıkardım ve cevaplayıp kulağıma koydum.

"Geldim geldim,çatladınız yahu !"

Koşarak merdivenleri inerken Can'ın sinirli sesini duydum. "Biraz daha gelmezsen Zeynep seni oyacak."

Kafamı sallayıp "Geliyorum," dedikten sonra telefonu kapattım ve apartmandan çıktım. Çantamdan arabanın anahtarını çıkardıktan sonra ona doğru tuttum ve kilidi açtım.

Siyah,küçük bir arabam vardı. Sınav sonrası babamdan hediye gelmişti ve artık Barış'ın müteşemmel Porsche'u emrime amâde çalışmıyordu. Daha çok Barış'ın emrine amâde çalışıyordu. Beyefendi sınavdan sonra Can ve Kaan ile beraber bardan bara gezmeye başlamıştı. Tamam bunu son 4 gecedir yapıyordu ama bu ona tripli olmadığım anlamına gelmezdi. Gerizekalı zaten sarhoş olup eve geldikten sonra kroluğun dibine vurup 'Alim mi seni' şarkısını bana söylemişti.

İnanın,berbattı.

Arabaya bindikten sonra arabayı çalıştırdım ve radyoyu açtım. Radyoda Bu kız şarkısı çalmaya başladığında sırıttım ve güneş gözlüğümü takıp gaza bastım.

Şarkının müthiş ritmiyle birlikte arabayı yola çıkardıktan sonra alışveriş merkezine doğru sürerken şarkı duraklayıp yerini zil sesi doldurduğunda kimin aradığına baktım. Barış'ın aradığını görünce açma tuşuna bastım.

"Evet ?"

"Neredesin ?"

Hafifçe sırıtarak "Sana ne ?" dediğimde sinirli bir nefes aldı. "Neredesin diye sordum." Sırıtarak mesafeli bir sesle "Evet," dedim ve direksiyonu sağa kırıp alışveriş merkezinin sapağına girdim. "Ben de sana ne diye sordum."

Hafiften keyifli bir sesle "Bana sen," dediğinde hafifçe güldüm. Ardından bir adam bana kornayı basınca ofladım ve homurdandım. "Yürü git be,bunak. Her şeye de korna basın zaten."

Barış'ın "Düzgün kullan şu arabayı," diyen sesini duyunca gözlerimi devirip isyankar bir şekilde "Ya ne uyuzsun ! Belki o suçlu ?" diye çıkıştığımda iç çekti. "Öyle bir şeye henüz rastlamadım çok şükür."

Gözlerimi devirip "Senden güzel sürüyorum bir kere," dediğimde kahkaha attı. "İkile oradan Civciv." Gözlerimi kısıp "Bana bak çocuk zaten çok pis ayarım sana geldiğimde kafa göz dalmamı istemiyorsan sus," dediğimde güldü. "Bu da benim serseri stilim diyorsun. Sevdim bunu."

Oflayıp "Diyecek bir şeyin varsa," diye söze başladığımda ofladı. "Çabuk gel,Zeynep başımın etini yedi. Geç kalırsak geceleri ayrılmamız için dua edecekmiş." Pisçe sırıtıp "Deme diyecektim," dedikten sonra "Haydi öptüm," deyip aramayı sonlandırdım. Ardından kırmızı ışıkta durduktan sonra yerimde sevinç dansımı yaptım.

Geçen yine çok coolum da.

Kısa süre içerisinde alışveriş merkezine gelmiştim. Zeki arkadaşlarımın beni nerede bekledikleri hakkında bir fikrim olmadığı için telefonumu çıkardım ve Zeynep'in numarasını tuşlayıp telefonu kulağıma götürdüm.