.15.

7.5K 465 249
                                    


O gün Jennie eve aptal aptal sırıtarak gitmişti. İlk defa yaşadığı bu duygular onu nedense mutlu etmişti, öğretmeninden gördüğü ilgi ve onun dokunuşları hoşuna gitmişti. Öğretmeni ile bundan sonra nasıl bir ilişkileri olucaktı hiç bir fikri yoktu. Onunla yakın olmak istiyordu. Bahsettiği şey onunla bir kaç saat önce oldukları gibi yakın olmak istiyordu. Eve geç saate gitmişti ama neyseki annesinin eve geliş saatinden bir kaç dakka önce gelmişti. Şimdi ise aynanın karşısına geçmiş boynunda ki morlukları kapatmaya çalışıyordu. Çok fazla yoktu ama fazlasıyla mordu. Fondoten'i morluklara yedirirken ofladı.

"Bu böyle olmaz"

Biraz kapanmış boynuna son kez bakış atıp gardorobundan boğazlı kazağını aldı. Hızlıca üstüne geçirdi ve saçlarını önüne doğru attı, annesinin morluğu fark etmesi Jennie'nin ölümü olurdu.

"JENNIE KALK SOFRAYI KUR!"

Jennie annesinin sesi ile irkildi. Onu ikiletmeden hızlıca odasından çıkıp mutfağa ilerledi. Boynuna dikkat etmesi gerekiyordu, mutfağa girdiği zaman babasını gördü. Ona gülümserken tezgahta olan tabakları ve çatalları alıp salona ilerledi. Masaya tabakları ve çatalları koyarken annesinin koltukta yatarak ona baktığını gördü. İçinde bir korku oluşurken bozuntuya vermedi ve yine mutfağa doğru ilerledi. Babasının almadığı tencereyi aldı ve yine salona ilerledi. Hepsini masaya koyarken annesinin sert sesi evdeki sessizliği bozdu.

"Sen niye evde boğazlı giyiyorsun?"

Jennie yutkundu ve titreyen sesi ile konuştu.

"Ü-Üşüdüm anne"

Bayan Kim ayağa kalkarken tek kaşını kaldırarak kızına baktı. Jennie gerilerken annesi daha hızla ona yaklaştı.

"NE ÜŞÜMESİ LAN! EV ZATEN SICACIK"

Bayan Kim, Jennie'nin sertçe kolunu kavrarken onu silkerek bağırmaya devam etti.

"SEN YİNE KİMLERLE SÜRTÜNDÜN OROSPU!"

Jennie'nin gözleri dolarken konuşmaya çalıştı ama annesi onu susturup diğer elini de çenesine koydu. Jennie acıyla inlerken göz yaşları akıyordu. Annesi alayla güldü ve kızını aşağalamaya devam etti.

"O KİŞİNİN ALTINDAYKEN DE İNLEMİŞSİNDİR DİMİ!"

Bay Kim hızlıca karısının yanına ilerleyip kızını kurtarmaya çalıştı ama çok cılız olduğundan karısına her zaman ki gibi gücü yetmedi. Bayan Kim kızının çenesinde ki elini ordan çekip Jennie'nin saç diplerine götürdü ve aşağı doğru çekti. Jennie acıyla çığlık atarken annesi onun boynunda ki morluğu gördü. Bir süre durduğunda Jennie annesinin ne fark ettiğini anladığında Tanrı'ya dua etmeye başladı.

"BEN SENİ OROSPU OLUCAKSIN DİYE Mİ BÜYÜTTÜM!"

Bayan Kim, Jennie'yi sertçe yere atarken yere çökmüş ağlayan kocasına bağırdı.

"BAK GÖRÜYORMUSUN ONA BU KADAR İYİ DAVRANIRSAN BÖYLE OLUR!"

Yere düşen Jennie ağlıyarak babasına çaresizce bakarken babası ağlamaktan başka bir şey yapamıyordu. Jennie kendini bildi bileli annesinden şiddet görüyordu hiç bir zaman sevgi görmemişti. Bu yüzden ondan nefret ediyordu Bayan Kim hiç bir zaman Jennie'ye çocukluğunu yaşatmamıştı. Mahallelerinde olan çocuklar dışarda oyun oynarken Jennie evde ev işlerini yapardı ve ya evde olurdu çünkü annesi hiç bir zaman eğlenceye izin vermemişti. Bayan Kim hızlıca kızına ilerledi ve onun saçından tutarak kaldırdı ve sert bir tokatı Jennie'ye attı. Jennie elleriyle annesini engellemeye çalıştı ama ardı ardına gelen sert tokatların ve küçük yumruklar kesilmedi. Göz yaşları hiç durmadan akıyordu ve haykırışları bütün evi kaplıyordu. Babası'nın hıçkırık seslerini duyduğunda annesinden daha da çok nefret etti. Bayan Kim, Jennie'yi yine sert bir şekilde yere attı ve kızı daha ne olduğunu anlıyamadan acımasızca bir tekmeyi onun karnına attı. Jennie'nin hissizleşmiş vücudu bir tepki veremedi, tek yaptığı şey boş bakışlarla annesine bakmaktı.

Öğretmeniyle böyle bir şey yapması ona pahalıya patlıcağını tahmin etmişti ama bu kadarını değil. Şu an öğretmeninin kollarının arasında olmak isterdi belki de bütün acıları böylece giderdi. Yoongi'yi düşündüğünde yüzünde küçük bir gülümseme oldu en azımdan hayatta onu gülümseten şeyler vardı. Jennie'ye vurmaktan yorulan Bayan Kim derin bir nefes alarak koltuğa oturdu. Tiksinen bakışlarını kızı ve kocası üstünde gezdirdi. Dağılmış olan bir ev daha ne kadar dağılabilirdi ki? Kırılmış bir kız, acı çekmiş bir koca ve hepsini onlara yaşatan bir anne dağılmış olan bu evin içindeki asla birleşemiyecek parçalar.

Jennie yarı baygın bir şekilde yerde yatarken babasının hıçkırıkları azalmıştı. Bay Kim çocukluğundan beri şiddet görüp ezildiğinden dolayı ne zaman kavga olsa ağlamaya başlardı. Jennie bunun için hiç bir zaman babasını suçlamamıştı çünkü babasının neler yaşadığı biliyordu ve onun gücünü ve de sevgisini biliyordu. Zaten bu yüzden babasıyal burdan gitmek istiyordu, beraber oldukları zaman oldukça iyilerdi ama annesi de olunca aynı şey olmuyordu. Jennie yerinden kalkmaya çalıştı ama vücudunda ki acı buna izin vermedi.
Burda uyusa onun için fark etmezdi zaten bu evde sıcak yatağındayken bile üşüyordu yerde yatsa bir şey fark etmezdi. Göz yaşları yere yavaşça damlarken Jennie uykuya Bay Min'nin hayali ile daldı.

Beyond The TruthHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin