Jennie bütün taziye konuşmaları ve sıkıcı destek konuşmalarından iyice bıkmıştı. Bu tür şeyler babasını ona daha çok hatırlatıyordu ve o da üzülmesine engel olamıyordu. Öğretmeni'nin cenaze de olmayışı onu ayrı bir üzmüştü, bu durumlar da ondan güç alıyordu. Jennie ileride gördüğü Chanyeol ile biraz rahatlamıştı en azından omzunda ağılabileceği biri vardı. Chanyeol'un arkasında onun abisi'ni gördüğü zaman gözlerini kırpıştırdı. Hızlı adımlar ile Chanyeol'a ilerledi ve kollarını onun bedenini sardı. Chanyeol'da onun bedenini sararken saçlarına öpücükler kondurdu. Jennie'nin göz yaşları onun tişörtü ile buluşurken Chanyeol konuştu."Başın sağ olsun Jennie"
Jennie susmayı tercih ederken ona daha sıkı sarıldı. O bu hayattan babası ile kaçmayı olanlarken şimdi ise tek başına kaçması gerekiyordu. Chanyeol'dan ayrılırken bakışları arkada ki Willam'a takıldı. Chnayeol'a kaşlarını çatarak baktı. Chanyeol abisine kısa bir bakış attıktan sonra konuştu.
"Willam'da dün yeniden kore'ye döndü, benimle gelmek istedi"
Jennie başı ile onu onaylarken Willam ona elini uzattı.
"Başın sağolsun Jennie"
Jennie onun elini tuttup teşekkür ederken omzuna dokunan el ile bıkkınlık ile nefesini üfledi. Burda olmak babasını daha çok özlemesine sebeb oluyordu.
.
Evde sürekli saate bakan Yoongi onun gelmesini bekliyordu. Nerdeyse akşam olmuştu ve Jennie hala eve gelmemişti, telefondan onu binlerce kez aramıştı ama cevap gelmemişti. Cenazden sonra içmeye gittiğini anlamıştı ama yanındaki kimle gitmişti?
Chanyeol'un olduğuna emindi, sarhoş olucaklarınıda düşününce sinirleniyordu. Kahvesini yudumlarken ayağını sallıyordu, aklına bir sürü senaryo geliyordu ikisi sarhoş olduklarında yanlış bir şey yaparlarsa?
Chanyeol, Yoongi'nin sevdiği öğrencilerden biriydi. Lise'nin başından beri iyi anlaşıyorlardı bu yüzden Yoongi ona zarar vermek istemiyordu. Yapabilirdi ama istemiyordu aralarındaki bağ farklıydı o Yoongi'nin hiç sahib olamadığı küçük erkek kardeşi gibiydi. Ama aralarında olan Jennie bütün bu kardeşliği bozabilirdi, Yoongi için o daha önemliydi. Eğer Jennie onun gibi olma özelliklerini göstermeseydi onu öldürebilirdi çünkü görmemesi gereken şeyleri görmüştü ve Yoongi aklında yakalanmak yoktu. Zaten bu site'de oturduğu sürece yakalanmak imkansız olabilirdi. Güvenlikleri Bay Lee bunun en büyük katkısıydı ve apartmandaki diğerleride. Herkezin devletten bir bağlantıları vardı, herhangi bir yakalanma durumunda hızlıca serbest kalabilirlerdi. Ve tabii bunum etkisinde yer altı işleride vardı.
Polis bu sitedeki herkesin tehlikeli olduğunu biliyordu ama ellerinde delil olmadığından bir şey yapamıyorlar ek olarakta kimse onlara bulaşmak istemiyordu. Bu yüzden her şey göz ardı ediliyordu, bu zamana kadar bu kadar iyi gitmişken Yoongi bir kız çocuğu yüzünden yakalanmayı riske atmazdı. Jennie onun için farklıydı, ona aşık değildi zaten olamazdı da. Bir seri katil'in aşık olma gibi bir eğilimi yoktur, onun kanında ve beyninde sadece can yakmak, haz almak gibi şeyler varken onun aşık olmasını beklenilmezdi. Onu bu hale getiren kendisi değildi, hiç kimse olduğu hale kendi başına gelmez. Aile ve çevre bu konuda çok büyük önem taşır, çocukluğumuzdan beri olucağımız kişiliği törpüleyen bu etkenlerdir. Yoongi'nin büyüdüğü ortamdan romantik bir adam olarak veya düzgün bir insan olarak çıkması çok olanaksızdı. Gördüğü cinsel tacizler, şiddet, sevgisizlik onu bu şekilde yapmıştı. İçinde körelmiş duygular vardı, bu onun suçu değildi annesinin suçuydu. Eğer annesi ona sevgi gösterseydi onun fahişe olması kendisi için fark etmezdi. Yine iyi bir yere gelir ve onuda yanına alarak giderdi ama onun yaptığı şey iyi bir yere gelerek ondan kaçmak olmuştu. Yoongi kahvesini önündeki küçük masaya bıraktı ve bedenini koltuğa bıraktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Beyond The Truth
Fanfiction○ Jennie çığlık atmak istiyordu ama bunu yapamadı, onu itmek yeniden saldırmak istiyordu ama geçirdiği şok buna engel oluyordu. Yoongi onun dudaklarına küçük bir öpücük kondurduktan sonra kulağına doğru eğildi âdeta ölümü fısıldayarak konuştu. ...