Jennie'nin hızlı nefes alışverişleri oda da yankılanan tek sesti ve bir de elinde ki bıçaktan damlayan kan sesi vardı. Karşısında yatan cansız beden'e baktı, annesi kanlar için de yerdeydi. Bunu gerçekten kendisi mi yapmıştı, öz annesini ondan nefret etse dahi kendisimi öldürmüştü?O bir insan öldürmüştü
Elinde ki bıçağa ve kan izlerine baktı, kendisini böyle görmek istemiyordu. Titreyen bedeni ile ayağa kalktı ve mutfağa doğru ilerlerken yere düşmemek için bir yerlere tutunarak ilerliyordu. Gözleri gittikçe bulanıklaşıyordu, önünü görememeye başlıyordu. Kendini mutfağa attı ve çeşmeyi açıp elindeki bıçağı lavabonun içine bıraktı.
"T-Tanrım be-ben ne yaptım"
Kanlı ellerini ile tezgaha yaslanırken bıçakta olan yansımasına baktı. Kanların arasında oldukça korkmuş olmasına rağmen korkutucu gözûküyordu, şimdi ne yapıcaktı. Salonun da olan bir bedeni nereye saklıyabilirdi ve ya kimden yardım isteyebilirdi. Chanyeol'un bu durumu kaldıramıcağından emindi o yüzden ona söyliyemezdi, Jimin belki olabilirdi kendinden yaşça büyük olduğu ve annesi ile arasında ki ilişkiyi en iyi o bildiği için kendisini yargılamıcağına emindi. Ama şu an tek arayabileceği öğretmeninden başka kimse değildi. Tezgahtan ayrıldı ve arkasında olan masanın üstünde olan telefonuna aldı ve titreyen elleri ile öğretmenini aradı. Telefonu kulağına götürdü, karşı tarafın açması için yalvarıyordu. Boğazında biriken hıçkırıkları bırakırken öğretmeni telefonu açtı.
"Jennie?"
Öğrencisinin hıçkırıkları ile Yoongi yattığı yerden doğrulurken kaşlarını çattı.
"Jennie iyimisin?!"
Jennie hıçkırıklarını tutmaya çalışırken bir eli masa dan destek aldı.
"B-Bay Min...b-ben an-annemi öl-öldürdüm..."
Yoongi'nin yüzünde bir sırıtma oluşurken yerinden kalktı ve kapı'ya doğru yönelirken üzgün ses tonu ile konuştu.
"Evde misin? Nerdesin Jennie?"
"Evdeyim"
Yoongi ceketini formanto'dan alırken konuştu.
"Tamam sakin ol Jennie, sen bana adresini konum olarak at hemen orda olucağım...hiç bir şey yapma kapı çalarsa ben sana seslenmeden sakın açma, tamam mı?"
Jennie onu mırıltısı ile onaylarken telefonu kapattı ve elinden geldiğince hızlı bir şekilde öğretmenine konum attı. Yoongi istem dışı gülüyordu, Jennie'nin eserini görmek istiyordu. Annesi'ni bu kadar hızlı öldürmesini beklemiyordu, evinden çıkarken telefonuna gelen bildirim ile telefonuna baktı. Adres tanıdık olduğundan hızlıca bekçi'nin yanına doğru gitti.
"Merhaba Bay Min"
"Merhaba Bay Lee, beni ....... yere hızlıca götürebilirmisiniz?"
Bay Lee masasın dan anahtarları alırken konuştu.
"Nereye gidiyorsunuz Bay Min?"
"Sana çok güzel haberlerim var Bay Lee"
Yoongi gülerken onu takip etmesi söyledi. Söyliyeceği haber ile Bay Lee'nin çok sevineceğine emindi bu yüzden bu güzel konuşmayı arabaya saklamak istiyordu. Karanlık sokakta ikisinin ayak sesleri duyulurken Yoongi kilidi açılan arabanın içine girerken Bay Lee'de sürücü koltuğuna geçti. Arabayı çalıştıran Bay Lee merakla konuştu.
"Güzel haberler neydi Bay Min?"
Yoongi bacak bacak üstüne atarken konuştu.
"Jennie annesini öldürmüş"
"Woah bu çok iyi..."
Bay Lee dikiz aynasından Yoongi'ye bakarken cümlesinin devamını getirdi.
"Bu kadar erken olmasını beklemezdim"
"Ben de beklemezdim Bay Lee...beni aradağında hıçkırarak ağlıyordu artık annesine ne yaptıysa kendisi de korkmuş olmalı"
Bay Lee boş olan yolsmda tam gaz ikerlerken konuştu.
"Nedense tam size uygun biri gibi olduğunu düşünüyorum"
Yoongi gülümserken başını cama doğru yaslarken konuştu.
"Umarım sonu Hyun-jae gibi olmaz, çünkü ondan gerçekten hoşlandım"
.
"Shhh sakin ol"
Yoongi kollarının arasında olan Jennie'ye fısıldarken, öğrencisi ona daha sıkı sarıldı.
"Yemin ederim onu öldürmek istememiştim Bay Min"
Jennie'nin göz yaşları dinmişti sadece üzerinde şaşkınlığı ve üzüntüsü vardı. Öğretmeni'nin gelmesi ile biraz daha rahatlamıştı, onun yanındayken kendini daha güvende hissetmişti.
"Zaten ölmeyi hak ediyordu Jennie..."
Öğrenicini kendinden ayırırken onun alnına küçük bir öpücük kondurdu ve sırtını dayamış olduğu duvadan kalkarken salona doğru ilerledi. Bayan Kim'in bedeninin yerde olduğunu gördüğünde yüzünde sırıtma oluşmaya başlarken yerde yatan bedeni gördü. Gözlerini kırpıştırdı, Jennie ilk cinayetine göre oldukça iyi bir iş çıkarmıştı. Bayan Kim'in ağazı kan doluydu, bıçağı ilk önce ağzından soktuğu belliydi. Bedeni incelediğinde çoğu yerde bıçak izlerini görüyordu. Yoongi gülmemek için kendini zor tutarken dudaklarını yaladı, Jennie kendisi ile birlikte olursa yapıcaklarının vericeği zevki şimdiden hissetmişti.
"Bay Min...şimdi ne yapıcağım?"
Jennie hala titreyen bedeni ile zar zor ayakta dikilirken Yoongi ona doğru döndü ve Jennie'ye yakalaştı.
"Şimdi sadece şunu yapıyoruz, sen sakin oluyorsun beraber elinde ki kanları yıkıyoruz daha sonra annenin bedenini bir halıya sarıp bizi aşağıda bekleyen arabaya götürüyoruz tamam mı?"
Jennie başı ile onaylarken Yoongi onu bileğinden tutup mutfağa doğru götürdü. Çeşme'yi açarken Jennie'nin ellerini lavboya koydu, sabun'u biraz eline koyarken Jennie'nin ellerini büyük ellerinin arasına alıp ovalamaya başladı. Jennie'nin yüzünde küçük bir gülümseme oluşurken başını öğretmeninin omzuna yasladı ve konuştu.
"Teşekkür ederim Bay Min"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Beyond The Truth
Fanfiction○ Jennie çığlık atmak istiyordu ama bunu yapamadı, onu itmek yeniden saldırmak istiyordu ama geçirdiği şok buna engel oluyordu. Yoongi onun dudaklarına küçük bir öpücük kondurduktan sonra kulağına doğru eğildi âdeta ölümü fısıldayarak konuştu. ...