○
Jennie çığlık atmak istiyordu ama bunu yapamadı, onu itmek yeniden saldırmak istiyordu ama geçirdiği şok buna engel oluyordu. Yoongi onun dudaklarına küçük bir öpücük kondurduktan sonra kulağına doğru eğildi âdeta ölümü fısıldayarak konuştu.
...
Chanyeol ve Jennie bahçe'nin bir tarafında gülüşürken Yoongi onları izliyordu. Onların yakınlığı sinirlerini yükseltiyordu, Jennie'ye eve gidince başka bir şeyler de uygulaması gerekiyordu çünkü o kontrolünden çıkıyordu. Jennie ilk gördüğü kişi değildi, o utangaçlığı ve itiaatkarlığı yoktu. Ona karşı çıkıyordu, bu Yoongi'nin hiç hoşuna gitmiyordu. Sadece onun bir hatasını bekliyordu onun daha çok canını yakıp kendisinden korkması için. Jennie ise bilerek böyle davranıyordu, öğretmeninin bakışlarının üstünde olduğunu biliyordu bu yüzden Chanyeol gereğinden fazla yanaşıyordu. Öğretmeninin de acı çekmesini istiyordu bunun ona pahalıya patlıyacağını da biliyordu.
"Uzun zamandır beraber zaman geçirmiyoruz Chan acaba bugün lunaparka falan mı gitsek?"
Chanyeol gamzelerini göstererek gülümserken mutluydu. Sonunda arkadaşını geri kazanmayı başarmıştı.
"Tamam o zaman okuldan sonra gideriz..."
Chanyeol durgunlaşırken okulun diğer tarafında ki öğretmenine kısa bir bakış attıp ona geri dönerken konuştu.
"Bay Min bir şey dem-"
"O hiç bir şey diyemez"
Jennie'nin kararlı ses tonu ile Chanyeol daha da mutlu olmuştu. Öğretmenin den iki sayı öndeydi, sevdiği kızı ona bırakmıyacaktı. Bu konu da kararlıydı.
.
Gün batımını izleyen iki arkadaş uzun zamandır geçiremedikleri zamanı geçiriyorlardı. Jennie zaman geçtikçe daha da heycanlanıyordu çünkü eve dönüşü çok iyi olacaktı. Öğretmenine süprizi vardı, onu çok iyi kızdıracaktı. Chanyeol iç geçirirken Jennie ona doğru döndü.
"Uzun zamandır birlikte zaman geçiremiyorduk Jennie"
Jennie cümlenin altında yatan imâyı çok iyi anlamıştı. Chanyeol'un bir şeylerin farkında olduğunu anlamıştı, artık bu konu da bir endişeside kalmamıştı. Çünkü öğretmenine olan hislerinin farkındaydı ve o hem nefret ettiği kişiydi hem de sevdiği kişi.
"Bay Min il-"
"Bunun farkındayım Jennie ama..."
Chanyeol dudaklarını yalarken Jennie ona kaçamak bakışları ile bakıyordu.
"Bu biraz tuhaf değil mi? Onun öğretmeninin olduğu bir kenara aranızda ki yaş farkı bu doğru değil"
"Biliyorum ama..."
Jennie'nin sesi sona doğru kısılırken Chanyeol yutkundu. Bunu kabullenmesi cidden zor olucaktı ama hala onun fikirlerini değiştirebilirdi, Jennie'yi kaybetmek istemiyordu. Hayatında tek sahip olduğu şey oydu, kendisini anlayan ve kabuk eden tek kişi oydu ona aşık olmasına engel olmamıştı ama elinden kaymasına engel olucaktı.
.
Jennie telefonun ekranından boynuna yaptığı morluğa baktı. Makyaj mazemeleri bazen çok işe yarıyordu, boynunda ki sahte morluk ile anahtar ile kapıyı açtı. Saat 22:00'dı ve evde onu bekleyen canavar her geçen dakka daha da büyüyordu. Jennie koridordan geçip salona geldiğinde koltukta gömleği kan içinde ve işaret parmağına yasladığı bıçak ile oynayan öğretmenini gördü.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Yutkundu ama korktuğunu belli etmiyecekti. Ona tek kaşını kaldırarak bakarken konuştu.
"Ne o birini mi öld-"
Jennie'nin televizyonun altında gördüğü beyni dağılmış ayak bilekleri ve kol bilekleri kesilmiş kadın bedeni ile sözü kesildi. Jennie geriledi, az önce ki planîndan biraz vazgeçmişti. Yoongi'nin ne kadar sinirli olduğunu bu şekilde anlamıştı.
"Bu kadar geç saate kadar kimin yanındaydın küçüğüm?"
Jennie cesaretini toplamaya çalıştı, ama anladı ki sergileyiceği tavırlar ona pahalıya patlıyacaktı. Bu yüzden kibirli davranmak yerine eski itiaatkar haline geri döndü. Dudaklarını yalarken hissettiği stres'ten dolayı terlemeye başlamıştı.
"C-Chanyeol ile birlikteydim"
Yoongi'nin çenesi kasılırken kaşları yukarı kalktı. Jennie'ye olan siniri ona çok büyük bir zarar vermemek için başka bir kadından çıkartmıştı. Ama hala sinirliydi, Chanyeol ismi onu daha da sinirlendiriyordu.
"Chanyeol ile birlikte bu kadar geç saate kadar ne yaptınız?"
Jennie terleyen ensesine elini götürürken saçları geriye doğru gitti ve boyayla yaptığı morluk açığa çıkarken Yoongi bunu fark etti. Jennie bunu anlamazken ne cecal vericeğini düşünüyordu takii öğretmeninin ona bıçakla geldiğini görene kadar. Gerilerken Yoongi tek eli ile onun boğazını kavradı ve arkasında ki duvara doğru ilerleterek onu sertçe duvara yapıştırdı. Jennie kafasında ki acı ile yüzünü buruştururken yaptığı hatayı fark etmişti.
"O boynunda ki morluğu o piç mi yaptı!"
Jennie ellerini boğazında ki ellere götürürken onu itmeye çalıştı, nefes alması zorlaşıyordu. Tekmelerini öğretmeninin bacaklarına geçirirken konuşmaya çalışıyordu ama boynunda ki el ona engelnoluyordu.
"Y-Yoo-ong-gi aç-açıkla-"
"Sen nasıl böyle bir şey yaparsın Jennie! Dün canının yanması hoşuna gitt-"
Jennie hızlıca başını iki yana sallarken yalvaran gözler ile öğretmenine bakıyordu. Elleri ile son gücü ile boynunda ki elleri iterken aldığı nefes ile eş zamanlı olarak konuştu.
"Yoongi açıklamam izin ver bu bo-"
Yoongi hiç onu koridora doğru atarken elinde ki bıçağı yere bıraktı. Jennie elini boğzına götürürken derin derin nefesler almaya başladı. Yoongi ona doğru ilerlerledi ve dizlerinin üstünde çökerken elini onun saçına daldırdı. Çekmek istese de bunu yapmadı sertçe okşarken açıklamayı bekledi. Jennie derin nefeslerinin arasında dolmuş gözleri ile ona baktı, hızkıca açıklma yapması gerekiyordu. Bir elini boynuna götürüp morluğu silerken aynı zaman da konuştu.
"Bakın Bay Min sadece boya"
Hızlıca kalan boyayı da silerken ellerini birleştirdi ve başını ellerine dayarken titrek sesi ile konuştu.
"Sadece sizi sinirlendirmek istemiştim, özür dilerim nolur canımı yakmayın"
Yoongi gülerken yüzünü Jennie'ye doğru yaklaştırdı.
"Yüzüme bak Jennie"
Jennie'nin bedeni titremeye başlarken korkarak başını kaldırdı ve öğretmeninin karanlık gözlerine baktı. Bu bakışların iyi olmadığını biliyordu, canı ne kadar da yalvarsın yanıcaktı. Ama asıl korktuğu şey nasıl yanacağıydı? Öğretmeni onu öldürücek kadar sinirlimiydi? Sonun evde ki kadın gibi olmasını istemiyordu. Bu düşünceler ile daha çok ağlarken Yoongi sonucunun ne olduğunu bildiği halde onunla bir oyun oynamak istiyordu. Onun korkusu görmek kendisini daha da heycanlandırıyordu. Elini Jennie'nin saçından çekti ve çenesine yerleştirirken ardından dudaklarına küçük bir öpücük kondurdu. Jennie olabildiği kadar ondan uzak durmaya çalışıyordu. Yoongi dudaklarını onun gözlerine götürürken akan yaşların üstüne bir öpücük kondurdu.
