Beyond The Truth

.38.

Yoongi apartmandan içeri girdiğinde asansörleri es geçerek merdivenlere yönledi. Geçen her dakika onun için değerliydi, Jennie bir şey olmasını istemiyordu onun canını sadece kendisi yakabilirdi. Nefes nefese son merdivenide çıktığında Chanyeol'un kapısına sertçe vurdu. Girişte duran Jennie hızlıca kapıya ilerleyip açtı, karşısında Yoongi'yi görmek onu rahatlatmıştı. Chanyeol bir kaç kere kapıyı açmayı denemişti ama başaramamıştı. Jennie ona sarılırken göz yaşları serbest kalmıştı, en yakın arkadaşından bu itirafı beklememişti kendisine böyle davranmasınıda beklememişti.

"İyimisin Jennie?"

Jennie ondan ayrılırken göz yaşlarını sildi.

"Ben...iyi değilim"

Jennie elini ağzına kapatarak dizlerinin üstüne düşerken hıçkırarak ağlamaya başladı. Yoongi kaşlarını çattı, neler olabileceğini tahmin etmeye çalışıyordu. Chanyeol sarhoş olduyda Jennie aksi bir durum olmasa onu aramazdı. Yoongi aklına gelen düşünceler ile ateşlenirken yerde ağlayan Jennie'ye baktı.

"Ayağa kalk"

Jennie emir veren sesle biraz şaşırırken yutkunarak ayağa kalktı. Yoongi elini onun çenesine götürdü ve sola doğru yatırdı. Buğday teninde hafif bir kızarıklık vardı, dilini dudaklarında gezdirdi ve onu kendine doğru çekti. Jennie anlamaz bir şekilde ona baktı.

"Aşağıda Bay Lee var, onun yanına in ben daha sonra geleceğim"

Jennie geri çekilirken istemsizce içerde olan arkadaşına baktı. Yoongi ile onu yalnız bırakmak içine sinmiyordu, bunu yapmamadı için bağıran içinde bir ses vardı.

"Yoon-"

"Jennie sana ne dediysem onu yap!"

Jennie kaşlarını çatarken ona doğru yaklaştı.

"Eğer Chanyeol'a zarar verirsen canını alıcak kişi ben olurum Yoongi"

Yoongi'nin dudakları kıvrılırken Jennie kapıya doğru ilerledi. Arkadaşına zarar gelmemesini umdu, Yoongi'nin aklında ise tamamen farklı şeyler vardı. Kapıyı kapattı ve Chanyeol'un olduğu odaya doğru ilerlerdi, Chanyeol onun sevdiği bir öğrencisiydi ama artık limitini aşmıştı. Kilidi açarken eş zamanlı olarak kapıyıda açtı, salon'un ortasında bedenini koltuğa dayamış ona baygın bakışlarıyla bakan öğrencisini gördü. Chanyeol bulanık bakış açısı ile öğretmenini zar zor seçebilmişti, kaşları çatılırken konuştu.

"Senin burda ne işin var?"

Yoongi yüzündeki sırıtma ile ona doğru ilerlerken konuştu.

"Ben senin öğretmenin değilmiyim Chanyeol siz diye hitap etmen gerekmiyor mu?'

Chanyeol yerinden kalkmaya çalıştı ama başı döndüğünden olduğu yerde mecburen kaldı.

"Jennie nerde? Ona ne yaptın?! Ona ne yaptın da kendine bağlattın?!"

Yoongi alayla gülerken dizlerinin üstünde yere çöktü. Parmaklarını onun çenesine götürüp kendine doğru çekti.

"Kızlar her zaman olgun erkekleri sever Chanyeol ve de onlara zevkli anlar yaşatanları..."

Yoongi'nin yüzünde ki sırıtma alaycı bir hal alırken onun yüzüne doğru yaklaşırken konuştu.

"Altımda inlediği zaman ki yüzünü hayal ediyorsun değil mi? Peki ya sesini?.."

Yoongi kahkaha atarken cümlesine devam etti.

"Doğru ya sen her gece onu hayal ediyorsun ama acı gerçek o her gece benim için iniliyor"

Chanyeol hırslanırken yumruğunu ona geçirmeye çalıştı, Yoongi onun bileğini tutarken öğrencisi sinirle konuştu.