- Bölüm 14 -

7.1K 538 161
                                    

(Mira)

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

(Mira)

Lina, Uraz ve Lara'nın dilinde 'hastane' olan yer tam anlamıyla sıradan bir evden ibaretti. Buraya girmemek, Kılıç'ı gerçek bir hastaneye götürmek için onlara dirensem de başaramadım.

Lina sakince, "Başımıza ne zaman bela gelse tek doktorumuz bu. Özel güçlerimizi ve bizi biliyor, evinde bizi iyileştirene kadar yanında tutup sonra salıyor." Hastaneden daha çok hapishaneden söz eder gibi konuşması canımı sıksa da bir şey demedim. Çünkü onlara inanmaktan başka çarem yoktu.

Şimdi ise on dakikadır ileri geri sallanıp, ayak uçlarımda yükselip alçalıyor idim. Ve bizi odaya sokmayan doktorun çıkmasını bekliyordum. Acaba bu evde, Kılıç nasıl iyileşecekti. İçimden defalarca kurduğum 'o ölümsüz' kelimesi anlamını yitiriyordu. Buna bir tarafım inanırken inanmayan tarafım daha fazlaydı.

Uraz bana bunun normal olduğunu söyledi haklıydı hayatımda ilk defa böyle bir şey yaşıyordum ve ben onlar kadar bunu sakin karşılayamıyordum.

Beyaz önlüklü ve baya yaşlıca bir adam sonunda odadan çıkıp, "Gerisi Kılıç'ta." dedi.

Kaşlarımı çatarak ona doğru yürüdüm, "O ne demek?"

"Ben kurşunları çıkarttım. Dikişi de attım şimdi onun uyanmasını bekleyeceğiz." dedi adam bakışına Uraz'a bakarak.

"Sağ ol, Yavuz abi." diyen Uraz'ı umursamadan.

"Yani hiçbir şey yapmadan mı?" diye bağırdım.

Adam başıyla beni onayladığında yanağımdan akan yaşı elimin tersiyle sildim, "Bu saçmalık! Ya uyanmazsa? Kafayı mı yediniz. Onu gerçek bir hastaneye götürmeliyiz."

Lina elini omzuma koyup, "Tatlım o ölümsüz. Vücudu kendini iyileştirebilir. Sadece zamana ihtiyacı var."

Lara iğneleyici sesiyle bana doğru döndü. Lafı alttan attan sokmayıp direk yüzüme söyledi, "Zaten hepsi senin yüzünden!"

"Lara!" Diye uyardı Uraz, "Sırası değil."

Lara umursamadan bana doğru bir adım attı, "Hayatımıza girdiğinden beri zaten her şey boka sardı! Yok kardeşi yok arkadaşı tüm düzenimizi bu aptal yüzünden değiştirip duruyoruz. Artık susmayacağım. Sürekli Kılıç'ın başını belaya sokuyor ve ben artık susmayacağım."

Öfkeyle Kılıç'ın yattığı odaya girdiğinde titreyen vücudumla koltuğa oturdum ve başımı dizime gömüp içimde biriktirdiğim tüm gözyaşlarımı gün yüzüne çıkarttım.

Lina sesli bir şekilde iç çekip, yanıma oturdu ve bana sarıldı.

"Sen ona bakma. O da biraz üzgün."

Hiçbir şey demeden susmaya devam ettim. İçimden bir ses Lara'ya haklı diyordu. Eğer ben kabul etmeseydim bunların hiçbiri olmazdı. Ben her şeyin iyi olacağını düşünen koca bir aptalın tekiydim!

Tek NefesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin