- Bölüm 17 -

7.4K 528 133
                                    

Bölümlerde gecikmeler olabilir, sınavlarım pazartesi gününden başlayacak. Ama elimden geldiğinde geciktirmemeye özen göstereceğimm

Satır arası yorumlarınız ve oylarınız da çok önemli bu yüzden oylarınızı eksik etmeyin.

Satır arası yorumlarınız bekliyorumm ♥

Satır arası yorumlarınız bekliyorumm ♥

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

(Mira)

"Sen de kendini özel güçlü falan mı sandın? Benim aptal kardeşim."

Bora elimi bir kumaşla gelişi güzel sararken, Asel'in buğulu gözleri üzerimde geziyordu. Her zaman sulu gözdü bu yüzden her şeye çok çabuk üzülüp canını yakabilirdi. Keşke biraz daha sert durmayı başarabilseydi, o zaman ağlamak yerine direnmeyi başarabilir kendisini bu denli üzmezdi.

Kılıç ise eczaneye bana krem almaya gitmişti elim için. Zaten benimle konuşmamak için sürekli bahane arıyordu sanırım bu da en büyük bahanesi oldu.

"Sorun yok. Sadece incindi." Dedim içime kaçan sesimle. Çok fazla acımasına rağmen susuyordum çünkü acımı bağırarak yok etmeyeceğimi öğreneli uzun zaman olmuştu.

"Senin canının yanması bizim için en büyük sorun Mira! Kendine zarar vermemelisin." Asel'in sözlerine karşılık başımı salladım. Asel başımda dikilmekten sıkılmış olacak ki yanıma oturdu ve uzun ince parmaklarına omzuma koyarak sıvazladı.

"Hadi anlatsana. Abini. " dedi meraklı sesini gizleyemeden.

Bora da, Asel gibi diğer yanıma merakla oturdu, ikisininde gözleri üzerimde geziyor ve ağzımdan çıkan her kelimeyi merakla bekliyorlardı.

"Yarı insan, yarı özel güce sahipmiş annemden dolayı. Babası çok sevilen ve güçlü bir adammış. Ayrıca babası beni tanıyormuş..." dedim ilk gün duyduğum zaman da ki heyecanlı sesimle, "Resmimi okuduğu kitaplarda ayraç niyetine kullanıyormuş."

"Peki annen hakkında hiçbir şey dedi mi?" Diye sordu Asel çekingen bir tavırla. Onun bu konuda ki hassasiyeti çok fazlaydı, annemin konusu ne zaman açılsa kapatmaya çalışır ve bana sıkıca sarılırdı. Hatta ben görmeyeyim diye annesinin adını rehberinde başka bir isim olarak kaydetmişti. Ama ne yaparsa yapsın, her gece başımı yastığa koyduğumda bir tarafım her zaman annemi özlüyordu.

Başımı iki yana salladım, "Annem hakkında henüz konuşmadık, birbirimizi bulmanın şaşkınlığı ile kaldı her şey."

Bora alçak sesiyle, "Peki... anneni, babanın öldürdüğünü biliyor mu?" dedi.

Kafama dank eden soru ile sarsılmış gibi hızla, "Hayır! Ona nasıl söyleye bilirim ki? Ya benden soğursa çünkü benim babam o pislik herif."dedim öfkeden çatallaşan sesimle.

Teoman dan babamı saklayamazdım. Evet, bilmek onun hakkıydı ama bu olanlar yüzünden, onu kaybetmekten çok korkuyorum. Hem daha aramızda ki kardeş bağı o kadar kuvvetli bile değilken bunun olmasından korkuyordum.

Tek NefesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin