Dört-Şüphe

118 67 10
                                    


Ormanın karşısına çoktan varmıştık.Daha önce birçok kez geldiğimiz bu yerde tamamen özgürdük,insanların bizleri görüp kafayı yeme gibi bir olasılığı yoktu.Ağaçlar yüksek ve sığdı,sadece kütüklerimizin durduğu yerde ufak bir açıklık vardı

       Hep beraber oturduk,şimdi sıra konusmadaydı;

'etraftaki insanlar bizden şüphelenmeye başladı,hepsi bizlere garip bakıyor,birşey anlamış olabilirlermi.Bir fikriniz varmı?' dedi Elsem.Hemen söze girdim

'bana henüz şüpheyle bakan olmadı,sizde durumlar ne?'sarp direk söze başladı

'bende son buluşmamızdan beri insanların içinde hiçbirşey yapmadım'

'Iıı şey biz sadece okuldaki zorbalardan birinin üstüne bir kedi saldırttık,kedinin aklına girip yönettiğimizi anlamaları imkansız değilmi?'dedi Hira ve Mira kardeşler.Herkes dönüp onlara baktı,kardeşler söze devam etti

'Nasıl farkedebilirlerki,bu hafta kimse başka hiçbirşey yapmadımı' dediler.Etraf sessizdi,kimse konuşmuyordu.Elsem lafa girdi;

'Onlara kedi saldırtacak kadar ne yaptılar ki? kedinin saldırmasını duyunca kendi aramızda ufak bir kıkırdama oldu,o anı düşünmek bile çok eğlenceli.Hira ve Mira kardeşler birbirlerine bakıp güldüler

'Şeyy bizimle dalga geçtiler,ikiz olmamızdan dolayı'  etraf yumuşamıştı,ay ışığı tam ortamızda pırıl pırıl yansıyordu.Uzun uzun sohbet ettik,herkes tüm hafta boyunca yaşadıklarını,yaptıklarını anlattı.Bu manzarayı,bu takımı özlemiştim.Okuldaki ergenleri gördükten sonra onları görmek bana çok iyi geliyordu kendimi ait olduğum yerde hissediyordum.

Ay ışığını artık üzerimizden çekmek üzereydi.Gün doğuyordu,herkesle vedalaşıp son bir defa daha hepimizin dikkatlı olması gerektiğini söyledikten sonra herkes dağıldı.Hiç uyumamıştım,zaten ihtiyacımda yoktu,bu aralar uyku hiç tutmuyor.Evden sessizce çantamı alıp okula gidecektim,büyükbabamı uyandırmak istemiyordum sessizce girmeliydim,neyseki odamdaki koca teras ormana bakıyordu.Hızlıca bir ağacın dallarına tutuna tutuna tırmanıp balkona atladım.Artık odamın terasındaydım.Odama geçtim,çantamı aldım ve tam çıkmak için kapıyı açıcağım sırada büyükbabam kapıyı açtı.

'Umut' dedi şüpheli bakışlarla,bir kaşı havada söze devam etti'neredeydin?' sözünü kestim       'hiç uyumadınmı?'dedim, direk cevap verdi 'peki ya sen?'dedi.

'Iıı şey've  tekrar sözümü kesti 'yine ormandamı buluştunuz?' yutkundum ve cevap verdim   'evet' dedim kızmasını bekliyordum ama öyle olmadı 'peki,tamam sorun değil seni anlıyorum bazen uzaklaşmak herkese iyi gelir ama dikkat et' dedi ve gülümsedi.'merak etme büyükbaba' dedim ve sözüme devam ettim 'şey artık gidebilirmiyim,okula geç kalıyorum'yoldan çekildi          'tabii'

Hızla merdivenlerden aşağıya indim,gevşemiş bağcıklarımı kapının önünde yeniden bağladım ve dışarıya adımımı attım.Daha sadece on dakika önce yanyana olmamıza rağmen tekrar tulu ile karşılaştık ve okula yine beraber yürüdük.

'Ah şu büyükbabalar'dedi tulu onu onaylarcasına iç çektim,tam karşı evimizde oturmaları büyük şans özelliklede benim gibi farklı birinin.

Okulun önüne çoktan varmışdık dev süslü kapıdan içeri girdiğimizde kalabalık ve ergenlerle dolu koridorda yürümeye başladık,yürürken bir anda bir çift el bizi bir kapıdan içeri çekti

Burası Alaz Bey'in odasıydı,bizi hışımla içeri çeken o bir çift el onun elleriydi.Kapıyı hızlıca kapattı ve bizi karşısına oturtturdu 

'şu son yaşanan olaylar,bir alakanız varmı?'diye sordu şüpheli ve tedirgin bir ses tonuyla,ikimizde cevap veremedik neyden bahsettiğini anlamaya çalışarak onu dinliyorduk.

'Böyle devam ederseniz herkes herşeyi öğrenecek,bunumu istiyorsunuz?'dedi.Ellerini masaya dayamış,öne eğilmiş bize cevap bekleyen gözlerle bakıyordu...

Olasılık -DÜZENLEMEDE-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin