Gözlerim faltaşı gibi açılmıştı.Bir kağıdı oraya koyan kişiye olması gereken yaranın olduğu elime,bir de üçlü spiral şeklindeki kanın tamda evimin üzerinde olmasına bakıyordum.Herkes susmuştu,sanki kendi kendimize icat ettiğimiz sözsüz dilimizi konuşuyor gibiydik.Kimse konuşmuyordu ama duygularımız etrafımızda bağırıp çağırıyordu.Acı,merak,şaşkınlık,şüphe,korku ve kararsızlık.Bu duygular duyulması imkansız bir şekilde etrafımızı sarıp sarmalamıştı,bunu hissedebiliyordum.En sonunda Hazal lafa girdi ve çevremizdeki o sessiz korku biraz olsun bozulmuştu.
'Bu da ne demek oluyor şimdi?' durdu,elini alnına koydu ve sözlerine devam etti,
'Bileğindeki kesik,b-bu imkansız! O yaranın bu kağıdı oraya koyan kişiye olması gerekiyordu,sana değil!'
Ne diyeceğimi bilmiyordum.Bileğimde dikeylemesine küçücük bir kesik olmasına rağmen,sanki bileğime bir ok geçirilmiş gibi acıyordu.
'Bileğim' tekrarladım 'Bileğim haddinden fazla acıyor' dedim.
'Sen doğa üstü bir ergensin kendine gel,küçücük bir sıyrık seni acıtamaz!' diye alaycı bir tavırla ekledi Tulu.
'İyileşmiyor! Bu-bu farklı bir yara,canım yanıyor.' Hazal araya girdi,
'Büyü ile açılan bir yara olduğu için olabilir.' önüne düşen saçlarını arkaya attı ve devam etti.
'Şuan bileğindeki yarayı düşünemeyiz' haritayı işaret ediyordu. 'Orada,kan sizin evinizin üstünde durdu.Çocuk evde olmalı'
'Öyleyse ne bekliyoruz? Hadisenize!' dedi Pars. Hazal kütüğün üzerindeki kanlı haritayı ve diğer eşyalarınıda topladı.Evime doğru hızla yola koyulduk.
* * *
Neredeyse varmıştık,Açelya söze girdi,
'Çocuk oradaysa,ne yapacağız? Ya da ne diyeceğiz?'
Sokağın ortasında olduğumuz için insanlar gibi sakince yürüyorduk.Haberlerde Doğa Üstü Bir Grup Genç diye manşetlere çıkmaya hiç niyetimiz yoktu.
'Bilmiyorum...' Diye cevapladı Hazal.
'Vay canına Hazal özlü cevap verme yeteneğinden hiç birşey kaybetmemişsin' Diye yanıtladı Açelya
Evin tam önünde duruyorduk.Bir yanım içeriye girip gerçekle yüzleşmemi söylerken,bir yanım girmek istemiyordu.Ama yaptım.Kapıyı açtım ve içeriye girdim,üst kata,odama çıktım.Diğerleri arkamdan geliyordu.Elim odamın kapısının kolunda tereddütle bekliyordu.Derin bir nefes aldım ve kapıyı açtım.
İçeriye girdiğimde karşılaştığım manzara beni ürkütmüştü.Yerde kanlar içerisinde kafası koparılmış şekilde yatan bir kargadan başka hiç birşey yoktu.Kan,baskın olmayan vampir yanımı susatmıştı.
'Kan' diye fısıldadım kendi kendime.Sinek ısırığı gibi bir acının ardından bileğimdeki yaradan bir sıvı damlamaya başladığını farkettim.Bu oydu;
'Kan...'
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Olasılık -DÜZENLEMEDE-
FantasiParıl parıl parlayan bir çift sarı gözlerimin ardında korkuyla söze devam etti; 'Sende onun gibisin!.'