Sıradan insanların hatta bazı kralların bile bilmediği topraklarda.
Toprağın sıcaktan kuruduğu küçük yanardağların, 500km lik arazinin belirli notalarında sıcak lav nehirleri, tüm nehirlerin ana kaynağı neredeyse dünyanın en büyük yanardağı denilcek kadar büyük bir dağdı.
Etrafta hiç ağaç yoktu sıcaktan hepsi yanmıştı tamamen çöl gibi ortamdı.
Yanardağın yakınlarında oldukça büyük bir kaleden çıkan saçı tamamen kan kırmızısı olan saçlarının uzunluğu kaşlarına kadar olan gözleri de tıpkı saçları gibi tamamen kırmızı olan beyaz tenli çocuk kocaman kapıyı çok hafifmiş gibi arkasından hızla kapatıp çorak arazide yol alıyordu.
Kızıl saçlı çocuk: lanet babam beni oğlu değil silah olarak kullanıyor!
O sırada kalenin içinde lavların içinde jakuzideymiş gibi oturan adam öfkeyle hizmetçi kızlara bağırdı.
Gora: lanet olası çocuk nereye gittiğini sanıyor!
Gora anlında 2 tane kemik boynuzu olan derisi kan kırmızısı olan 1.90 boylarında ve 2 adam genişliğinde oldukça kalıplı ve kaslı birisiydi, gözbebeği ve göz akı dahil göz yuvaları tamamen altın sarısı rengindeydi.
Siyah kısa sakallı yüzü oldukça yakışıklı 40 yaşlarındaydı, ama asıl yaşı 500 den büyüktü.
Hizmetciler kral goraya ne diyeceklerini bilmiyorlardı, sessizce kaldılar.
Gora dahada sinirlenip lav havuzundan kalkıp zemine ayak bastı, üstü tamamen çıplaktı ve hizmetçiler karşısında o derece rahattı. Hizmetçilerde bu duruma oldukça alışıktı.
Gora: bakalım ne kadar hızlısın evlat.
Dediği gibi göz önünden kayboldu.
Hizmetciler birden kaybolmasına pek şaşırmadı, sanki hergün olan birseymiş gibi rahattılar.
Bu sırada lav nehirlerinden koşarak atlayan beyaz tenli kırmızı saçlı çocuk babasından kaçıyordu.
Gora bir anda karşısına çıkınca kaçmak anlamsız olunca durdu, babası öfkeyle konuştu.
Gora: aptal çocuk nereye gittiğini sanıyorsun!
Kızıl saclı çocuk babasını karşısında çıplak görünce, yine bu ihtiyar giyinmeyi unuttu diyip bu konuda birşey söylemedi.
Kızıl saçlı çocuk: daha fazla beni burda tutamazsın!
Gora: HAHAHAHA buna gücün yetecekmi peki?
Kızıl saçlı çocuk babasının konuşmasını bitirince ağzından 20 metre genişliğinde 500 derece kadar sıcak alevleri püskürtüyordu.
Alevler tüm vücudunu kaplayan gora kahkaha attı.
Gora: HAHAHAHAHA EVLAT SEN BU ATEŞLE ANCAK MUM YAKABİLİRSİN
Nefesi biten kızıl saçlı çocuğun nefesi bitmesiyle alevlerde bitmişti.
Gora tam kendisi ağzından alev püskürtücekken açık ağzını kapatıp konuştu.
Gora: pekala evlat gitmene izin veriyorum, ama seni izliyor olucam.
Kızıl saçlı çocuk hiçbirşey söylemeden babasının yanından yürüyerek geçip gitti.
Gora kızıl saçlı çocuğun arkasından bakıp gülümseyerek konuştu.
Gora:GİT BAKALIM ATEŞİN OĞLU, YOLUNDAKı ENGELLERE TAKILMA EJDERİN VÂRİSİ, SENI HEP İZLİYOR OLUCAM ACE!!
Gözlerini açan vasto karşısında koltukta uzanmış uyuyan starkı görünce, ayağa kalkıp lavaboya girdi, stark uyanmasın diye oldukça sessizdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vasto
FantasyKara büyünün yasak olduğu bir dünyada İvar isimli bir yaşlı adam henüz yediyüz civarı yaşında olan bir kara büyücüydü. İvar uzun süren yılların araştırmasıyla ruh gücünü artırmanın bir yolunu bulmuştur. Bunun bedeli oldukça büyüktür ama bedelini...
