Vasto

31' Pusula

İmu'nun yüzündeki gülümseme kaybolup kendisine dönen Vasto'nun gözlerine bakarak konuşmaya başladı.

İmu: İnsanları öldürüyorum çünkü onlardan nefret ediyorum!

Vasto anlamamış ifadeyle İmu'nun kırmızı gözlerine bakarak konuştu.

Vasto: sırf insanlardan nefret ettiğin için mi onları öldürüyorsun, Küçük çocukları bile öldürüyorsun bunu sırf nefretin yüzünden yapman SAÇMA!.

İmu'nun kaşları çatarak konuşmaya başlayacağı sırada, İmu İzlendiğini hissettiği gibi bakışlarını oraya çevirdi. Vasto'da İmu'nun baktığı yere baktı ama bir şey göremedi, Vasto bir şey göremese bile İmu onları izleyen kişiyi rahatlıkla hissedip görebiliyordu. Aynı şekilde onları izleyen kişide fark edildiğini anlayınca gizlendiği yerden çıkın onların önüne doğru yürümeye başladı.

Vasto orada bir şey olduğunu İmu sayesine anlamıştı.

Tak.... Tak... tak ( yürüyen birisinin sesleri)

Vasto yürüyerek ağaçların arasından birisinin geldiğini gördü, Tam önlerine geldiğinde ise Vasto ve İmu'nun karşısında Açık kahverengi saça sahip dağınık saçlı, anlındaki uzun saçlar sol gözünü kapattığından ona oldukça çekici bir etki veriyordu ve saçının uzunluğu ise burnuna kadar geliyordu. Tek gözünü saçı kapattığı için diğer gözüne bakınca gözlerinin renginin koyu mor renkte olduğunu gördü, Boyu 1.85- 1.90 civarıydı yüzü oldukça yakışıklı kirli sakalı olan 19-23 yaşlarına birisiydi. Üstünde siyah pantolon ve siyah gömlek vardı,Ayakkabıları ise oldukça şıktı.

Vasto: Sende kimsin?

İmu sessizce onu izliyordu her an saldırmaya hazır vahşi bir canavar gibi tetikdeydi, Ama karşılarındaki kahverengi saçlı olan adam oldukça rahattı sanki burada en güçlüsü kendisiymiş gibiydi.

???: Buralarda birisinin tanıdık olduğunu görünce bir ziyaret edeyim dedim.

Kahverengi saçlı olan dediği cümle ile gülümseyerek İmu'ya baktı, İmu sert bakan gözleri şaşkınlıkla karşısındaki düşmana bakıyordu. Sanki İmu onu bir yerden tanıyormuş gibi hissediyordu ama hafızasında öyle birisi yoktu. İmu karmaşa içerisinde karşısındakine bakıyordu.

???: Sanırım beni tanımadı, Her neyse eminim yakında hatırlayacaktır.

Dediği gibi geldiği yoldan geri dönerek gitti, Vasto Olanları anlamamıştı aynı şekilde İmu'da anlamamıştı ikili olanları boş verip yola devam etti, Vasto sırtında Ace'yi taşırken etrafına pek dikkat etmiyordu ama İmu olduğundan mecburen ona güvenmekten başka çaresi yoktu, Aynı Şekilde imu etrafı hissederek ilerliyordu Herhangi bir tehlikeyi anında anlardı.

İkili kuzeye doğru bir süre gittikten sonra karşılarına düz bir arazi çıktı arazide ise neredeyse bir şehir kadar kalabalık olan evler vardı, Tüm evler ise birbirine benziyor hatta evler tek sıra halinde gibiydi oldukça düzenli bir köydü, ikili Köye girdiği gibi karşılarına daha önce onları Jungtam kulesinde uzaktan gözetleyen Fug ve Gote karşıladı; Tabi vasto onları görmemişti.

Fug ve Gote 15 metre ileride vasto ve diğerlerine tehditkar şekilde bakıyordu, Fug ve Gote'nin ellerinde silah ve benzeri şey yoktu aksine pençe gibi tırnakları olan elleri vardı, Gote Ve Fug hiçbir diyaloga girmeden Vasto ve İmu'ya saldırıya geçti.

Vasto ilk başta şaşırdı neden hiç bir şey söylemeden onlara saldırıyordu, en azından kim olduklarını sorabilirlerdi ama onlar gördüğü gibi saldırıya geçmişlerdi, İmu Her an saldırıya hazır şekilde bekliyordu ama Vasto eliyle ona dur işareti yaparak konuşmaya başladı.