İvar: Beyaz'ın bu kadar güçlü olacağını tahmin etmiyordum... nasıl oluyor da hiç zorlanmadan seni bu hale sokabiliyor.
İvar bunu söylerken karşısında eğik çukurda kendisine bakan Alvin'e söyledi, Alvin ise karşısında Lord İvar'ı görünce saygı pozisyonunda diz çökmek istemişti ama şuan ki kötü durumu buna engel oluyordu, Alvin kendisine merakla bakan İvar'ın durumu yanlış anladığını görünce toparlamak için konuştu: Efendim beni bu hale getiren Beyaz değildi.
Alvin'in sesinde az da olsa hüzün vardı çünkü Vasto'ya karşı oldukça kolay yenilmişti ve bizzat Lord İvar tarafından verilen görevi ''Tekrar'' başaramamıştı. İvar söyleneni duyduğu gibi daha da meraklanmıştı, aklından acaba onu bu hale getiren SİA'mıydı diye düşünmüştü ama bunu bizzat Alvin'den öğrenmenin daha doğru olacağını düşünerek meraklı sesiyle sordu: Bunu sana yapan Beyaz değilse kim?
Alvin uzandığı yerden biraz doğruldu, kolundan akan kan durmuştu ve vücudunda ki bir çok kırıklar iyileşmişti durumu biraz daha iyiydi.
Alvin: Beni bu hale getiren Vasto'ydu efendim.
İvar duyduğu ile şaşkınlıkla kırmızı gözleri sonuna kadar açıldı, bunca zamandır aradığı kişi buradaydı ve kıl payıyla onu kaçırmıştı, Hem nasıl oluyor da Vasto Alvin'i bu hale getirebiliyordu. İvar içinden ''Acaba ruh gücünü kullanmanın bir yolunu mu buldu?'' dedi.
İvar: Vasto benimle ilgili olanları biliyor muydu peki? bu yüzden mi sana saldırdı?
Soru yağmuruna tutulan Alvin doğrulduğu yerden ayağa kalktı ve bulunduğu çukurdan çıkıp İvar'ın önüne gelerek tekrar konuştu: Kırmızı gözlü İmu'yu öldürdüğüm için bana saldırmıştı, Sizin hakkınızda olanları daha bilmiyor efendim.
İvar duyduğu ile az da olsa rahatlamıştı, ama şimdi Vasto'nun nerede olduğunu öğrenmeliydi hatta bizzat kendisi gitmeliydi çünkü eğer ruh gücünü kullanmayı öğrendiyse onu zapt edebilecek tek kişi ya kendisiydi yada Foreign beggars'dı.
Alvin düşünceli İvar'ı görünce durumu anladı, Vasto'nun nereye gittiğini bilmek istiyordu.
Alvin: Efendim Vasto'nun nereye gittiğini bilmiyorum ama tahmin edebiliyorum izin verirseniz onu size getireceğim... Beni daha fazla güçlendirin efendim.
İvar duyduğu ile Alvin'e baktı ve konuştu: pekala dediğin gibi olsun, ama bu sefer bende geleceğim.
-
o sırada...
Gora cehennemin kapısını açtıktan sonra karşısında duran Stark'a öfkeyle bağırdı : DEMEK SENDE ONLARDAN BİRİYDİN!
Stark: HAYIR GORA BENİ DİN-
Gora elinde oluşturduğu kırmızı alev topunu hızla Stark'a fırlattı, elinde oluşan alev topu sıradan alevlerin renginden daha farklıydı ve bu onun ne kadar tehlikeli olduğunu gösteriyordu.
Gora hiddetle: ARTIK BUNUN BİR ÖNEMİ YOK!
Stark'ın konuşmasına müsaade etmeden öldürücü saldırılar gerçekleştiriyordu Gora, Normalde tek seferde öldürmek için cehennem tekniklerini kullanacaktı ama saatlerdir savaşıyordu ve ciddi teknikler kullandığından Aurası neredeyse tükenmişti. onun aurasının tükendiğini Stark'da anlamıştı ve bu yüzden ona karşılık vermiyordu sadece kendisine gelen saldırılardan kaçınıyordu.
Stark: BENİ DİNLERSEN HERŞEYİ AÇIKLAYACAĞIM!
Stark üzerine gelen kamyon büyüklüğünde alev toplarından yüksek hızıyla kaçınıyordu, Gora ise sanki bir makine gibi durmadan alev toplarını atıyordu. Gora Alev toplarının ona yetmeyeceğini anlamıştı bu yüzden bir şeyler düşünmeliydi aurası oldukça tükenmişti ve büyük teknikler kullanamıyordu, sadece zaman kazanmalıydı aruası dolan kadar.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vasto
FantasyKara büyünün yasak olduğu bir dünyada İvar isimli bir yaşlı adam henüz yediyüz civarı yaşında olan bir kara büyücüydü. İvar uzun süren yılların araştırmasıyla ruh gücünü artırmanın bir yolunu bulmuştur. Bunun bedeli oldukça büyüktür ama bedelini...