78' Sır

656 81 12
                                    

Acıdan daha hızlı giden yaratık sırtında ki Beyaz saçlı kırmızı gözlü çocuğu atmak için koridor da bir oyana bir buyana çarparak koşuyordu ama ne fayda.

O kadar koşturmanın sonunda önünde ki diğer yaratıklarla mesafesi oldukça kapandı, hatta hemen önünde diyebiliriz.

Vasto hemen önünde ki yaratığı görünce altında ki yaratığa sapladığı kemiğini çıkartarak önünde ki yaratığa sıçradı.

Vasto'nun sıçraması ile altında ki yaratık yere düştü, Vasto havada  ikinci yaratığa sıçramıştı ve tam ona ulaşacaktı ki koridorun sonuna ulaşmış olduklarından üstüne sıçradığı ama daha ulaşamadığı yaratık anında sağ  tarafta ki koridora ani  bir manevrayla döndü.

Yaratığın önünden kaybolması ile havada asılı kalan Vasto bu sefer yere düşmeye başladı, yere  dizlerinin üstüne düşerek tek eliyle yerden  destek aldı.

Malum şuan da tek sağ eli vardı, Vasto yere düştüğü gibi diğer yaratıkların girdiği koridora bakmaya başladı, tüm yaratıklar o tarafta olmalıydı çünkü sesleri geliyordu.

Ama Vasto hiç ritmini bozmadan  o koridordan koşmaya devam etti,  delirmiş gibi bir koşması vardı, normalde insanların korkup kaçacağı o  yaratıklara sanki kendisi bir yaratılmış gibi koşuyordu.

Buraya geldiğinde ilk gördüğü sol tarafta ki odaya kadar geldi ama hiç bir yaratığa denk gelmedi, içerisi boş olunca uzun koridorda koşmaya devam etti.

Yaratıkların sesi uzun koridorun sonundan geliyordu, Vasto en sonunda koridorun sonunu ve orada on beş civarı kadar yaratık olduğunu  gördü.

Daha doğrusu tüm yaratıklar o kapıyı hedef almış sanki arkasında ki şeyi istiyorlar gibi saldırgan tavır sergiliyorlardı, Henüz hiç biri Vasto'yu fark etmemişti ya da onu umursamıyorlardı çünkü o kapının arkasında ki şeyi daha çok istiyor gibiydiler.

Vasto anî  duraklamanın ardından hiç vakit kaybetmeden  yaratıklara koşmaya başladı, ilk yaratığın sırtına sıçrayarak kendi ağırlığının eklenmesi ile sol kolunda ki sivri kemiği yaratığın tam kafasına sapladı.

Öyle sert girmişti ki yaratığın çenesinden çıkmıştı,  Vasto'nun sivri kemiği yaratığın kemiğini delerken kendi canı da çok acımıştı, o yaratığa sapladıktan sonra daha altında ki yaratık yere bir çuval misali yıkılmadan diğer yaratığa sıçardı, havaya sıçrayan Vasto tam yaratığa ulaşacaktı ki, yaratıklardan bir tanesi Vasto'ya  yukarıdan aşağıya doğru pençesini savurdu.

Üstünde ki kıyafeti bu saldırıya fazla dayanamamış sırtın da hafif pençe izi oluşturmuştu, Vasto ayrıca yere sertce çarpmanın  sonucu canı da oldukça acımıştı ama bu kendisini pek etkilemeden ayağa kalkarak en yakınında ki yaratığa kemiğini sapladı çıkartıp bir kez daha saplarken yaratık acıya Vasto'ya döndü ama dönmesi ile Vasto bu sefer boynuna doğru sapladı.

Belki acı  belki nefret belki de öfkeden bu kadar delirmişti Vasto, öyle ki yaratıkların saldırıları ona gelse de hiç bir şey olmamış gibi saldırmaya devam ediyordu, çoğu yaratık ondan saldırı yediğinde onu fark ediyordu bu Vasto'nun da işine geliyordu.

Tüm yaratıkları sol kol kemiği ile delik deşik etti, ortalık öylesine kan reva içindeydi ki görenlerin  midesini alt-üst edebilirdi.

Uzun koridorda sanki bir nehir oluşmuş gibiydi, kan nehiri. Yaratıkların cansız bedenleri etrafa dağılmış durumda, Vasto hafif kambur şekilde kulaklık ve mikrofonu bıraktığı odaya doğru ilerliyordu,  kan kaybından yoruldu  sanabilirdiniz ama bu saçma olurdu çünkü artık ondan akacak kan kalmamış gibiydi.

VastoHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin