Çektiğim fotoğrafı kopyalayıp postaya verdim. Şu an çoktan ikisinin de eline geçmiştir. Her ihtimale karşı birçok kopyayı elimde tuttum. Yıllar sonra intikamımı almam için en iyi intikam bu fotoğraftı.
Ozan ve Müge fotoğrafların kimden geldiğini aramaya başlasalar bile bulmaları pek mümkün değildi.
Planımı düşünürken kapı çaldı ve kapıya doğru yöneldim. Karşımda Müge ve Ozan vardı. Onları görünce her ne kadar geriye gitmeye çalışsamda ikiside üstüme gelmeye devam ediyordu.
Elindeki fotoğrafı bana gösterip "Bunu senden başkası çekmedi." dedi Müge. Beni nasıl bulduklarına dair hiçbir fikrim yoktu.
Ozan o sırada masamın üzerinde duran kopyalanmış fotoğrafları tek tek yırttı.
Müge iyice yaklaşarak "Sakın kimseye bahsetme bu olanlardan, yoksa başın fena hâlde derde girer." diyerek Ozan'ı da yanına alıp ofisimden çıktılar.
.
.
.
Kurduğum hayali yarıda kesen kapının çalması oldu. Bir an öyle bir şey olacağını düşünmek bile ürpermeme yetti. Masaya baktığımda kopyalanmış fotoğraflar yerinde duruyordu. Onları alıp alttaki çekmeceye koydum ve kapıya doğru gittim.Kapıyı açtığımda daha önce görmediğime yemin edebileceğim biriyle karşılaştım. Kafasındaki motor kaskını çıkarıp mavi gözlerini bana çevirdi.
"Merhaba, ben ilan için gelmiştim." dedi.
"Buyrun" diyerek içeriye davet ettim.
Oturur oturmaz elindeki CV dosyasını önüme koydu. Biraz göz gezdirdikten sonra "İşe kabul edildin Mert Cihanoğlu, bu arada ilanda görmüşsündür ben de Çağla Kayazade!" dedim.
Gülümseyerek teşekkür etti. Ona hemen çalışacağı yeri gösterdim ve daha sonra kendi masama döndüm.
Telefonumun çalmasıyla Müge'nin aradığını gördüm.
"Efendim Müge"
"Çağla bu akşam seni yemeğe bekliyoruz. Ozan ve Hülya'da geliyor. Size bomba haberimiz var." dedi.
"Tamam, gelmeye çalışırım." diyerek telefonu kapattım.
Tüm bu olanların üstüne ne söyleyeceğini çok merak ediyordum.
.
.
.
Kırmızı bluzun altına siyah pantolon ve kırmızı deri ceketimi alıp evimden Müge ve Ömer'in evine doğru yola çıktım.Kapıyı Müge açtı. "Hoşgeldin canım" diyerek içeri buyur etti. İçeri girdiğimde herkesin tam kadro burada olduğunu gördüm. Ozan ve Hülya beni görünce yüzlerinde hafif gülümsemeyle birlikte "Hoşgeldin" dediler. "Hoşbuldum" diyerek masaya oturdum.
Müge ve Ozan birlikte yaşadıkları yasak aşka rağmen masada son derece soğukkanlı duruyorlardı. Eğer o an kafede onları birlikte görmesem birlikte oldukladını ihtimal dahi vermezdim.
Yemeğimizi yemeye devam ederken Müge ayaklandı ve konuşmaya başladı. "Sıra geldi bu gecenin asıl konusuna. Size çok önemli bir şey söyleyeceğim."
Tüm gözler Müge'ye çevrilmişti.
"Ben hamileyim! Ömer ile bir çocuğumuz olacak."
Haberi duyan Ozan ve Hülya masadan kalkıp Ömer ve Müge'yi tebrik edip sarılmaya başladılar. Şaşkınlığım belli olmasın diye masanın bir kenarında durup sessizce tebrik ettim.
Daha geçenlerde gördüklerimden sonra bu hamilelik olayı çok sıra dışı gelmişti.
Ozan sanki fazla şaşırmamış gibiydi. Sanki daha önceden haberi var gibiydi.
Herkes masaya oturduktan sonra Ömer'e banyonun yerini sordum. "Koridorun sonunda" der demez oraya doğru gittim.
Böyle iğrenç ve vurdumduymaz insanlarla aynı masada durmak midemi bulandırmıştı.
Musluğu açıp elimi ve yüzümü yıkadıktan sonra banyodan çıkacakken ayağımı dolabın ucuna vurdum.
O an ki ağrıyla içimden bağırırken dolabın kenarına sıkıştırılmış bir kağıt gördüm.
Kağıdı almak için uzandığımda ayağımın ağrısını hâla hissediyordum. Kağıt fazlasıyla katlandığından çok yıpranmıştı.
Kağıdı iyice açtıktan sonra uzunca metinler gördüm. Gereksiz ve okuması zahmetli bir kağıt olduğunu düşünüp tam dolaba koyacakken en altta gözüme bir yazı takıldı.
"Bebeğin örnekleri ile Ozan Yılmaz'ın örnekleri %99.99 uyuşmaktadır."
Yazıyı okumamla kağıdı düşürmem bir oldu. Müge'nin karnındaki bebek Ozan'dan mıydı ?
- Bölümü nasıl buldunuz ? -
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Küçük Yalanlar
Mistério / SuspenseKüçük Yalanlarla dolu hayatlar... Yıllar önce yaşanan olaylardan sonra Çağla, tüm öfkesiyle intikam almak için geri dönüyor!