Arka bahçemdeki havuza atlarken etrafa fışkırttığım su halama gelmişti.
"Az yavaş atla kız!" diye arkamdan söylendi.
Şezlonga uzanmış, güneş gözlükleri hazır önündeki tabletten yan dairede yaşayanları stalklıyordu. Havuzdan kafamı çıkarıp kenara oturdum.
"Ee nasıl gidiyor ?" diye sordum. Sorumu hiç muhattaba almayıp "Bu fespuka neden girmiyor ?" dedi.
"Facebook mu kaldı hala ? Hep moruklar felan kullanıyor."
"Moruk anandır, gel yap şunu sinirlendirme beni."
Hafif tebessüm ederek sırtıma havluyu geçirip yanına gittim. E-posta yazılıydı fakat şifre kısmı boştu. "Şifren ne hala ?" dedim.
"Sultan123" dedi. Hayatımda gördüğüm en ilginç ve akla gelmez şifre diyebilirdim. Hackerliğin korkulu rüyası Sultan Hala!
Şifreyi girip tabletimi halamın eline verdim. Bana dönüp "Şu geçen bahsettiğin yeni gelenlerin adı neydi ?" dedi büyük bir heyecanla. Gülerek tekrar havuza girdim. Stalk için onları malzeme edemezdim.
Bir o yana bir bu yana yüzmeye devam ederken Hülya ve Ömer'i halamla konuşurken gördüm. Suyun içinde yüzdüğüm esnada gelmiş olmalılardı.Konuşmaya katılmak için ıslak halimle yanlarına gittim. Bu ikiliye Müge ve Ozan'a kıyasla daha ılımlıydım. Ufaktan selam verip halamın yanına oturdum. O sırada halam "Yeni gelenler bunlar mı ?" diye sorunca kaşlarımı yukarıya çatarak olumsuz cevap verdim.
Konuşma devam ederken Hülya ayaklanıp bahçe çıkışına doğru gitti. Ömer ise hemen arkasından ona yetişti. Bu kısa sohbet için neden buraya geldiklerini anlamazken halamın "Bunlar delirmiş heralde." sözüyle tebessüm ettim.
Burnuma gelen ağır kokuyla aniden yerimden kalktım. Halamda benimle aynı tepkiyi verince evimize geçtik.
Üstüme yeni kıyafetler giyip yemekler ile ilgili problemi olan hastamın gelmesi için bekleyişe geçtim. Birkaç dakikalık bekleyişimin ardından zil çaldı.İçeriye çağırıp muayene odasına aldım. İçeriye girecekken halam karşıma çıktı.
"Hala, hastamın yemekle alakalı sorunları var. Bir şeyler ikram etmek istiyorum. Bunun için diyet tarzı bir şeyler hazırlayıp getirebilir misin ?"
"Tabii, tabii o iş oldu bil." diyerek mutfağın yolunu tuttu.
Hastayı daha fazla bekletmeyerek yanına gittim ve karşısına oturdum.
"Merhaba Suat Bey. Sorunuzu daha önceden telefonda dile getirdiğiniz içib hemen muayeneye geçebiliriz." diyerek tedaviye başladım.
"Günde kaç öğün yediğinizi öğrenebilir miyim ?"
"Dört öğün."
"Pekala o hâlde kahvaltıyla başlayalım. Kahvaltıda sıradan şeyler yemek yerine her şeyden az az yemelisiniz. Bu sayede psikolojik olarak daha fazla yediğinizi hissedip sonraki öğünlerde daha tok olacaksınız."
Birkaç psikolojik bilgi ile bir saatlik seansın neredeyse yarısına gelmiştik. Konuşmamı halamın kapıyı çalması böldü. Elindeki iki adet pizza kutusu ile yaklaşıyordu. Elimle gitmesini tembihlerken Suat Bey'e pizzayı uzattı. Halamın yanına gidip "Ne yapıyorsun sen hala ? Özellikle demedim mi diyetik olsun diye."
"Diyetik bir şey bulamadım. Su mu getirseydim yani." diyerek kendini savundu. Arkamı döndüğümde Suat Bey pizzanın üçüncü dilimini çoktan bitirmişti bile. Elinden pizza kutusunu aldım. "Ama böyle devam ederseniz yemek sorununu en azından psikolojik olarak çözemezsiniz." dedim.
Dış kapının çalmasıyla halam kapıya yöneldi. Sadece birkaç saniye içinde yanıma gelip sessizce "Kapıda polisler var, seni çağırıyorlar." dedi.
Şaşkın ve endişeli hâlde kapıya doğru gittiğimde bir grup polisin bana baktığını gördüm.
"Çağla Kılıç siz misiniz ?"
"Evet benim. Sorun nedir ?"
"Leyla Yılmaz cinayetinden şüpheli olarak karakola götürmek zorundayız."
"Ne ? Ne cinayeti ? Leyla ölmüş mü ?"
"Bu sabah evinde cansız bedenine ulaşıldı."
Bölüm Sonu
Yorumlarınız benim için çok değerli. Yorum ve oyları arttırırsanız daha istekli ve daha hızlı bölümler gelecek.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Küçük Yalanlar
Mystery / ThrillerKüçük Yalanlarla dolu hayatlar... Yıllar önce yaşanan olaylardan sonra Çağla, tüm öfkesiyle intikam almak için geri dönüyor!