Çukurlarına Yağmur Dolmuş

935 99 236
                                    

Baekhyun gece yatağına yattığında bir türlü uyuyamamıştı. Olanlardan sonra rahatça uyuması mümkün müydü? Chanyeol utanması yokmuş gibi onu yavaşça bırakmış, otuz iki diş diğerlerini selamlamıştı. Yerin, gitmek istemese hala oturabilecek gibi duruyordu. Acaba rolleri mi değişmişlerdi?

Baekhyun ise gözlerini kapatıp kendini yere atmamak için zor tutmuştu. Cidden şimdi tam bir sürtüğe benziyordu. Ama sonuçta o başlatsa da o ilerletmemişti. Sadece utandırıp kaçırmayı düşünmüştü. Burada suçlu olan o olamazdı, değil mi?

Bir kere her şey o kazmanın yüzündendi! İnsan müstakbel nişanlısı bir oda ilerisindeyken başka biriyle flörtleşir miydi? Baekhyun yapabilirdi. Ama Chanyeol?

Acaba bu işi bir daha mı düşünseydi? Adam da sadakat yok gibiydi. Ama sürtük tarafı çok mutluydu. Biliyordu onun yaptığına karşı misillemeydi. Fakat yine de karşılık vermesi bile onu sevindirmeye yetiyordu.

Yerinden kalktı. Aklına yiyemediği kremalı kek geldi. Ev terliklerini çıkardı. Bunlar daha fazla sürtünmeden dolayı ses yapıyordu. Odadan parmak uçlarında çıkıp hızlıca mutfağa girdi. Kapıyı da yavaşça örttü ki en azından ses yaparsa dışarı daha az gitsin diye. Buzdolabında birkaç parçası eksik bir halde duran keki aldı ve masaya koydu. Önce tabağına bir dilim alıp yemeyi düşündü. Ama hayır, buraya geldiğinden beri doğru düzgün tatlı yiyememişti. Kapağını açtı ve çekmeceden aldığı çatalla daldı. Susayınca aklına yaptığı limonata geldi. Onu da çıkarıp kafasına dikti. Bardak almaya üşenmişti.

Kekten çok az kaldığında küçük bir tabağa alıp streçleyerek koymayı düşündü. Bu yüzden kalktı ama aklına başka bir fikir geldi. Sinsice gülümseyerek streç filmi aldı ve bulaşıkları öylece ortada bırakıp gitti.

Sabah olduğunda epey neşeli uyandı. Banyoya girip duş aldı. Gelmişken kirlilerini de makineye attı. Aklına Kyungsoo'nun tişörtü gelince heyecanlı bir şekilde kirli sepetini açtı. Ama sepetin altını üstüne getirse de Kyungsoo'nun tişörtü yoktu! Bu bir şaka mıydı? Boşuna mı uğraşmıştı?

"Tişörtünü yiyecek miyiz beh? Hemen götürmüş."

Banyonun ortasına çöktü. Madem o getirmeden gidip kendi tişörtünü istemeliydi. En azından böyle bir bahanesi olurdu. Çok boktan bir sebepti ama yapacak bir şeyi yoktu. Oflayarak ayağa kalktı ve makyajını yapmaya başladı.

Bu arada Sehun sabah evlerine aldığı telefonla uyandığı gibi Kim Çiftliğine gelmişti. Büyükanne Hei onu ön verandada bekliyordu. Yanına gidip eğildi. Büyükanne Hei kapıya bir bakış atıp hiç kimsenin olmadığından emin olunca Sehun'a yaklaştı. Alçak sesle "Chanyeol'un kızda gönlü yok," dedi.

Sehun kendinden emin bir şekilde "Sana demiştim, büyükanne," dedi.

Büyükanne Hei kıkırdadı. "Dün bir baktım oturamadı hemen Baekhyun'un peşinden mutfağa gitti. Neymiş bardağı koyacakmış. Bir bakayım şunlara dedim. Kız da peşimden geldi. Sarmış bunu öptü öpecek. Diğerleri de gelince olaya el attım."

Sehun elini ağzına götürerek bir hayret nidası kaçırdı. "Vay be Chanyeol hyunga bak sen? Ne kadar hızlı çıktı."

Büyükanne Hei'nin dudakları memnuniyetsizce kıvrıldı. "Bizimki fingirdek. Yoksa Chanyeol yapmaz."

Sehun üzgünce "Bir ben göremedim şu fingirdekliğini," dedi. Büyükanne ters bir bakış attı. "Bana bak torunuma dokunursan o yakışıklı yüzünü bir daha kullanamazsın. Elim ağırdır."

Çiftlik AteşiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin