Annemle el ele tutuşmuş ağaçların arasında koşuyorduk.
Hava ise vücudumuzu ürpertecek kadar soğuktu.
Rüzgar tenimizi yalayıp geçerken bir silah sesi duyuldu.İleride ufak bir baraka vardı.
Ellerimle barakayı işaret ederek "anne bak" diyerek korku dolu fısıldadım.
Annemin gözlerinin parladığına yemin bile edebilirdim.
Gözlerinde ki yaşları silip benim boyuma yetişmek için dizlerinin üstüne eğildi.Sıcacık elleri ile yüzümü avuçlayıp
"Şimdi bana söz ver yeliz!" dedi ve saçlarıma ufak bir öpücük kondurdu."Sesini ne olursa olsun çıkartma,konuşursan anne ölür tamam mı?" kafamı hızla salladım.
Ruhumda açılacak olan yaradan habersiz kalbime umut tohumları ekiyordum.
Buradan kurtulup annemle mutlu olmanım hayalini kuruyor,
Bu oyunun bir an önce bitmesini diliyordum.Annemin gözlerinde ki yaşlar tazelendi
Ardından yaşları tekrar silip;
"Seni çok seviyorum,unutma ses çıkarmak yok!" dedi ve beni kucağına alıp barakaya yöneldi.İçeride bir yatak ve bir koltuk vardı.
"Yatağın altına gir ve sakın çıkma!"Dediğini yapıp minik bedenimi tozlu parkeye bıraktım.
Yatağın altına iyice sinip annemin ayaklarını izlemeye koyuldum.
İçimde filizlenen korku gözlerimi doldururken onun neden benimle birlikte yatağın altına girmediğini sorguluyordum.Odada bir sağa bir sola gidiyordu.
Kapı büyük bir gürültü ile açıldı.
"Bizden kaçabileceğini mi sandın!"
Ardından iki el silah sesi duyuldu.Annem tam yatağın yanına yere yığıldı.
Gözlerinden bir damla yaş aktı.
Parmağıyla 'sus' işareti yapıp,sessizce seni seviyorum diyerek fısıldadı.Ruhum paramparça olurken gözlerimden bir damla yaş süzüldü diğer yaşlar bundan cesaret alırmışcasına tek tek akmaya başladı.
Tekrardan ağzını oynatarak seni seviyorum dedi ve işaret parmağını soğuktan morarmış dudaklarına tekrardan dokundurdu.
Ardından mavi gözlerini sonsuza kadar kapattı.Bir anda uykumdan kalktım.
Yine aynı kabusu görmüştüm.
Yavaşca yatağımdan doğrulup sessizliği dinlemeye başladım.Vücudum kaskatı kesilmiş öylece duruyordum.
Pencereden esen soğuk rüzgar içimin ürpermesine sebep olurken bir yönden de beni kendime getiriyordu.
Sessizce kalkıp mutfağa doğru yürüdüm.
Hava daha yeni aydınlanıyordu.Berbat hayatıma hoş geldiniz.
Ben yeliz,hayattan bıkmış ama yinede umudunu kaybetmemiş olan sıradan bir kız.'Dilsiz' bir kız.
Konuşma yitimi o olaydan sonra tekrar kullanamadım.
Hayat ne kadar acımasız demi?
Üniverste okuyordum mühendislik fakültesinin son sene öğrencisiydim ,babaannemle birlikte yaşıyordum o olaydan sonra babaannem beni bir daha asla yanlız bırakmamış kalbime merhem olmaya çalışmıştı.
Bir ailem yok.
Ya da mükemmel bir düzenim.İnsanlar'ın beni dışlamalarını ya da hor görmelerini hak etmiyordum.
Hayat beni kendi kalesine kapatıp zincirlere mahkum etmişti.
Tek yapabildiğim ise zindanım da ki ufak pencereden bakarak hayal kurmaktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KALBİMDEKİ MAFYA
Genç Kız EdebiyatıAşk olamaz denileni de yaptı; Onları birbirine bağladı. Beyazın siyaha olan düşkünlüğü. Genç kızın engeli? Genç adamın günahları? Hayatın oyunları? Gerçekler? Hiç biri birbirlerini sevmelerine engel olamayacak. Not:pes etmeden okuyanların kazanacağı...