TANRICA ULUSU

MESAJLAR

Bu medyadaki de ecenin baskı kanıtaları....

Ece Arya'dan

Aniden Mert'in odasına daldık telefonu kaptık ve gittik.

Heyecanla okumaya başladık..

Geleceğin Milyonerleri Messenger Grubu

(Burada medya var ama internetsizlikten görünmüyor.)

Orhan= Süper değil mi. Ben onu kullandım süper. Becerikli☺.

Murat=Ben onu daha önce görmemiştim. Sen öyle diyorsan ben de denerim.

Kaan= Ben onu daha önce gördüm iyidir ama daha iyi ve beceriklileri de var. Baya güzel dış görünüşü ama becerisi tartışılır.

Mert= Ben onu zamanında çok kullandım. Şimdi mükemmel biri var abi süper lan.

Saeyoung= Çok saçma bence yaptıklarınız...

Daha fazla bakmak istemediğim bu konuşmaları kapattım. Yasmin intihar edecekti bu defa.

Hepimiz eve gidip yorganistanda tatil yaptık. Özgü hariç . Çünkü o Saeyoung'un saçmalıyorsunuz mesajını gördü ve bizimle dalga geçmeye başladı.

Ben Orhan'ı aradım.

Orhanaşkım aranıyor....

"Efendim?"

"Oha ilk defa ne var demedin ve kibar açtın telefonu."

"Ne var Ece?"

"Siz sınıf grubunda ne konuşuyodunuz öyle yok çok güzel yok çok becerikli?!?"

"Medyayı gördün mü Ece?"

"Ya ne görcem? Hem internet yoktu en son mesajlarınıza baktık. Ve ben o sürtüğün yüzünü görmek istemiyorum. Kesin sarı çiyan."

"O bir Klaş Royale kartıydı Arya."

"Beni kandırmıyorsun değil mi?"

"Hayır tabiki."

"Tamam baybay."

Deyip yüzüne kapattım.

"Kanka o Klaş Royal kartıymış." Diyerek müjdeli haberi verdim.

"Nasıl ya?" Dedi Yasmin.

"Valla. Orhan dedi o becerikli,güzel sürtük meğer Klaş Royal kartıymış." Dedim.

Tabi herkes öyle zannederek bizim erkeklere trip attı.

Yasmin hemen telefona sarıldı ve konuşmaya başladı.

Yasmin'den, 5 gün sonra

"Kanka banane Osmanlı'yı kuran kişinin ebesinden ya?" Dedim.

"Uff ne ebesi Yasmin? I. Murat'ın oğlu diyorum. Ayrıca o Osmanlı'yı da kurmadı." Dedi Ece.

"Murat mı ne Murat'ı? Murat'ın oğlu mu var? Hem de ebesiyle mi aldatmış beni? Ben gidip intihar edicem banane?" Dedi Naz.

Zaten o neyin kafasında ben çözemedim.

Ece elini alnına vurdu ve kuranca bişeyler söyledi. Anlamadım çok ama neyse.

Cidden bırak Murat'ı oğlunu falan da ben çok sıkıldım. Acaba çikolata mı yesem? Ay evet yeyim.

Elimi yatağımın altına soktum ve çikolata almaya çalıştım. Ama elime çikolata gelmedi. Eğilip baktım yine birşey yoktu.

"Kim yedi benim çikolatalarımı?" Dedim.

Naz garip hareketler yaparak "Benim Murat'ı bir görmem lazımdı." Dedi ve kaçtı.

Tabi ben de Naz'ın midesinden çikolataları almaya gittim....

Sabahleyin.....

Tabiki klişeler kraliçesi ben saati duvara fırlatarak uyandım. Tabi Yasmin farkı attığım şey saat değil telefondu. Ve bir süpriz daha attığım yer duvar değil fazla oda olmadığından aynı odada kaldığım Naz'ın kafası oldu.

"! # @ *!*#$!. Noluyor be?" Diyerek kalktı.

"Ay yanlışıkla seni Naz'ın kafasına attım canım telefonum çok özür dilerim yaa." Diyerek canımın bir parçası olan telefonuma sarıldım.

Ama sanki Naz o canımı alacak gibi bakıyordu. Üstüme atladı ve saçımı çekmeye başladı.

"Ahghahah. Kanka senin o minnoş bedeninden nasıl bu güç çıkıyor be. O kemik zannettiğim şeyler yoksa kas mı? Kanka sen Jimin'e baka baka mı bu kadar kaslandın?" Dedim bağırarak.

O da sonra saçımı bıraktı. Ben de saç diplerimi ovalayarak diğer odaya geçtim.

"Eceeeee. Uyan kanka. Kahvaltıyı hazırlaman lazım." Dedim.

"Hep ben hazırlıyorum bir gün de siz hazırlayın." Dedi bıkkınca.

Tabi benim aklıma müthiş bir düşünce geldi.

"Kanka senin prova yapman lazım ileride Orhan ile evlenekcesin sonra kahvaltı hazırlaman lazım." Dedim.

"Allah allah niye ben yapıyormuşum. Sen git Mert için çalış. Ayrıca benim çok uykum var." Dedi.

"Kanka sen bana laf yetiştirebildiğine göre uyandın demektir hadi git ve yap." Deyince ayaklarını sürüyerek gitti.

Özgü "Sus biraz lan. Yeter. Uyuycam ben tamam mı? Hadi git odamdan." Dedi bana.

Bende odama gittim üstüme siyah dar kot pantolon üstüne de beyaz ve üzerinde yazılar olan bir tişört giydim.

Saçımı taradım ve saate baktım . Daha yeni 6 olmuştu. Okul malum saat 8'de başlıyor.

Buse"nin kıyafet seçimi 1 saat ,Naz'ın yemek yemesi 1 saat olduğu için okula geç kalıyoruz.

Nihayet herkes hazırlanıp kahvaltıya indi.

Buse asker desenli bir tişört,altına ise dizleri yırtık bir pantolon giymişti.

Özgü üzerine göbeği açık bir tişört,altına ise baya bir yırtık pantolon giymişti.

Naz beyaz düz bir tişört altına ise garip desenli bol eşofmana benzeyen ama garip bir kumaşı olan bir şey giydi.

Ece zaten ne bulursa giydi. Beyaz pantolon mavi kuru kafalı tişört.

Ece'nin yaptığı yemeği yedik.(tabi o şeye yemek deniyorsa)

Ve uçarak gittik. Ay biz çok havalıyız ha. Milletin marka arabaları var ama bizim gibi uçamıyor😎😎.

Okula geldik ve Ece'nin yaptığı yemek olmayan şey yüzünden şahsen ben açtım.

Kantine gidip ayran ,çıtır tost ve lolipop aldım. Bunlar benim hergün yediğim 3leme.

Lolipopu ayrana soktum ve yaladım. Sonra lolipopu ısırdım ve tosttan da bir ısırık aldım.

Daha sonra gördüğüm manzara ile boğazıma lokma takıldı.....

Valla adını söylemek istemediğim şahıs(Özgü) beni tehdit etti. Bu yüzden ilham gelmeden yazdım saçma olabilir.

Ki biliyorsunuz ben harika bir yazarım ve mükemmel yazıyorum her neyse bir dahaki bölüm görüşürüz kitabı okuyup vote vermeyen 30 okuyucu....

Bir daha ki bölüm 40 yorum 20 görüntülenme ve 5 vote sonra gelecek......

Not=Bini geçmişiz ay çok mutluyummmm...