EFSUNLU LACİVERT

11 2 0
                                    

Gözlerimiz takılı kalırken birbirinde ikimizde konuşmuyorduk.Ne olmuştu bana neden lal olmuştu dilim.İçimdeki tüylerimi diken diken eden ürpertiyi görmezden gelemiyordum.Sonunda unuttuğum sesim bana bile yabancı olan bir tonda odanın içinde çınlarken gözlerimiz hala birbirinde kenetliydi.

-KİMSİNİZ de odama bu şekilde giriyorsunuz.

Adamın bakışları vücudumda dolaşırken uzun adımlarla yatağımın yanına geldi.Hala konuşmazken rahat tavırlarla yatağımın hemen yanındaki koltuğa oturdu.Kokusu burnumu bu mesafeden bile talan ediyordu hayır bu adam parfüm kokmuyordu bizzat kendi kokusuydu bu kendisi gibi kokusunun da varlığı güçlüydü yakıcıydı ama güzel olduğu inkar edilemezdi.Tehlikeli aurasından sıyrılırken bakışlarım öfkeye bulanıyordu.Sorumu yineledim

-Size bir soru sordum kimsiniz ve neden yanımdasınız?

Koltukta öne doğru gelirken dizlerinin üstüne dirseklerini yerleştirdi ve ellerini birleştirdi şuan bana bakmıyordu.Sonra o hükmedici sesi yankılandı odada hayır yüksek sesle konuşmuyordu ama bedenimdeki ürpertiler bu sesle ikiye katlanmıştı .

-Bak ufaklık lafı dolandırmayacağım.Bugün karıştığın kazada benim için çok değerli birine zarar verdin ve o şuan komada.

Durdu, zaman benim için durdu o an. O konuşmaya devam etti mi yoksa sustu mu farkında değildim şuan için o güçlü varlığı bile benim için silikleşmişti.Bedenim boşlukta sürüklendi bir an zihnimde bir girdap oluştu düşüncelerim mantığım o karanlığa çekildi.Ne söylemem gerekti şimdi ne yapmalıydım.Geçmiş olsun mu?O benim önüme fırladı mı?Durmak için elimden geleni yaptım mı?Yoksa özür dilerim mi...Hiç bir kelime şuan benim yüzümden acı çeken bedeni eski haline getirmeyecekti ya da onun acısını hisseden diğer ruhlara merhem olmayacaktı.

Acı bir ıslaklık vardı gözlerimde sisli bakışlarım tekrar buluştu o siyah lacivert lekelerle.Hiçbir duygu yoktu o lekelerde.Okuyamıyor anlayamıyordum.Sadece bakmaya devam ettim çekemedim onlardan kendimi.Kuru dudaklarımdan son iki kelime firar etti

-Ben böyle olsun istememiştim.

Tuhaf çarpık bir gülüş peyda oldu kirli sakallı suratında .Sonrada ayağa kalktı yatağıma ellerini dayayıp üzerime eğildi kokusu artık bayıltıcı derecede yoğundu.Nefesim yetmedi.Kulaklarıma düşen kelimelerle kanım akmayı durdurdu

-Bundan sonra tek yapacağın dua etmek olsun.Çünkü seni elimden anca o kurtarır.

Dudaklarım aralanırken yakınlığına bile tepki veremiyordum sonunda tuhaf gülüşü eşliğinde üstümden kalktı.İri cüssesinin varlığı uzaklaşırken ciğerlerime sonunda oksijen doldurabilmiştim.Kapıyı açıp çıkacağı sırada duyacağı şekilde bağırdım

-Bu ne demek oluyor?

Kapıyı açarken kafasını hafifçe bana döndürdü.Bedeni gözden kaybolmadan hemen önce odamın ruhuna doğru üfledi tehtid kokan harfleri.

-Anlayacaksın.


KARA KANATHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin