Yıldızlar kıyamet gibiydi kaldırımlarda
Çünkü biraz evvel yağmur yağmıştı
Adam bulut gibiydi, hatırladı
Adamın ayaklarının altında
Yıldızların yıldız olduğu vardı
Adam yıldızlara basa basa yürüdü
Çünkü biraz önce yağmur yağmıştı.Adam bakıyordu uzaktan o narin silüete .Öfkeyle değil nefretle değil ama merhamet ve şefkatle de değil takılıydı gözler sadece onda.Baktığı silüetin etrafında tuhaf bir aura vardı.Adam görüyordu bunu siyah değil ama beyaz olamayacak kadar kara.Ölmemiş ama can çekişen bir ruh.Dudaklarında bir mırıltı vardı bu gri bedenin pişmanlığı haykıran bir mırıltı...
Deniz yanına yaklaşanları hissediyor ama gözlerini Işıktan ayırmıyordu.
-Yarım bıraktığın işi tamamlamaya mı geldin?
Buz keskinliğindeki kelimeler Deniz'in bakır zırhını yararken adamın güzel yüzünde acıyı gizleyen korkunç bir gülüş vardı.Deniz yüzünü adama dönmedi tanımıştı bu sesi ve sahibini Ali Aktan Yıldırım'dı bu. Sesi ölümün karanlığını yutmuş adam.Korkmalıydı değil mi peki neden utanmıştı mahcuptu bu adamın karşısında.İsteyerek veya istemeyerek Tanrı'nın bile affetmeyeceği günahının içinde bu adamın canını yakmış olduğunun bilincindeydi Deniz o yüzdendi bu utanmış, kesilmesi gereken ceza karşısında sessiz kalınmış ifadesi.
Acıyan dudaklar ve kırmızı gözler bakmadı adama dönmedi yüzünü Deniz.Aralandı çatlak,dolgun dudakları
-'Ne dememi istiyorsun?
-'Dediklerin bir şeyi değiştirir mi?
-'Bende bundan bahsediyorum diye mırıldandı Deniz.
Adamın güçlü varlığı her yeri kaplamış ölümün kol gezdiği bu koca oda bile dar geliyordu Deniz'e. Kendisi güçlüydü bunu biliyordu ama bu adını bildiği sesini hissettiği adam ondan daha güçlüydü.Her şey çok açıktı içinde bulunduğu durumun yönetmeni yanındaki adamdı ve bir şeyi daha biliyordu bu adam kesinlikle mutlu bir film çekmeyecekti.
Zayıf sesi yeniden çınladı koca koridorda.
-Ne istiyorsun benden .
İlk defa adama dönmüştü ve tüyleri diken diken oldu.O bakışlar öyle yoğun ve anlam yüklenemezdi ki utanmasa titreyecekti.Yeşil karaya teslim oldu,orman geceyle buluştu.Yaşamı temsil eden yeşil ölümün kıyısını getirmişti bu adama .Şimdi sıra adamdaydı ama o kendi renginin tersini yapmayıp Deniz'in yeşillerine ölümü getirecekti.
Adamın güzel kemikli yüzü suratında oluşan gülümsemeyle karardı.Kızın kolundan tutup sabitledi sonra kolundaki eli ensesine kaydı ve güçlü bir tutuşla kızın yönünü cama çevirip iyice yaklaştırdı.
-BAK.BAK İÇERİYE HAYATINI SİKTİĞİN KIZA İYİCE BAK! Sence ne istiyorum senden seni gebertmekten başka.Ama öyle olmayacak öyle kolay olmayacak.
Kız cevap vermedi adama ağlamadı yalvarmadı hıçkırıklara boğulmadı.Sağ yanağına, gözünden bir kor düştü ardından sol yanağında bir diğer kor parçası. Hayır ağlamıyordu, ağlamak bu kadar acıtmazdı ,yanıyordu kız yanaklarındaki korlarla, cayır cayır hemde.Adamın bağrışı katı doldururken kızın ruhu titriyordu. - Bırak''dedi sadece .Bırak beni.
Adam üstündeki baskısını azaltıp onu yere doğru bir anda savururken dengesini sağlayamadı Deniz .Dizlerinin üstüne kapaklandı yerdeki pahalı fayanslara baktı elleri acıyordu alçılı kolu daha çok .Toparlanmaya çalışırken adamın sesi tekrar duyuldu
-Zeki götürün şunu gözümün önünden kapatın benim evin yakınındaki depoya ben geleceğim.
-Emredersin abi.
Deniz ayağa kalkarken. Başka bir adam onu sağlam kolundan kolundan tutmuş sürüklemeye başlamıştı.Deniz kolunu kurtarmaya çalışıp bir yandan da bağırdı
-'BIRAK BENİ HEMEN!
Adam onu duymamış gibi yürümeye devam ederken arkasında kalan adama baktı ona bakmıyor camdan içerideki kıza bakıyordu.Beyni hala şoktaydı ne bok oluyordu şuan ayaklarınını yere koyup ilerlemeyi reddetti.Ama kolundaki tutuş çok güçlüydü artık gerçek anlamda sürükleniyordu tekrar bağırdı
-ADAMINA SÖYLE HEMEN BENİ BIRAKSIN.
Cama odaklı adam başını bile çevirmemiş koridordan sağa dönmeleriyle kızın görüş açısından çıkmıştı kızın son gördüğü adamın elini cama koyuşuydu.Zeki denen adam kızı asansöre sokup zemin kata basarken kolundan tutmaya devam ediyordu Denizden en az 30 santim daha uzundu ve gayet iri bir adamdı.Kurtulma ihtimali yoktu alçılı kolunu zorlayarak tekrar kurtulmaya çalıştı nafileydi.Asansör zemine inerken son bir kez bağırdı Deniz etraftaki bakışlar onlara dönerken yanındaki adamı görenler kafalarını yere eğiyordu.Yardım isteyeceği kimsenin olmadığı ortadaydı.Hastanenin kapısından çıktıklarında etrafına bakındı ama kimse yoktu adam elini havaya kaldırdı ve kapıya doğru siyah lüks bir jip yaklaştı kızı açtığı kapıdan içeriye soktu. Debelenmekten bitkin düşerken yanına binen adam cebinden çıkardığı mendili Deniz'in ağzına kapattı.Sonrası ne mi sonrası bilinmez bir karanlık bilinmez bir kuyuya yuvarlanış...
OKUYANLARA TEŞEKKÜRLER:)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARA KANAT
Novela JuvenilBana baktın gözlerinle ıssız ufka dek Anılardan yıkanmış gözlerinle Bana baktın saf unutuş olan gözlerinle Bana baktın üzerinden belleğin Başıboş nakaratlar üzerinden Solmuş güller üzerinden Aldanmış mutluluklar üzerinden Yürürlükten kalkmış günler...