DOĞRU YANLIŞ'I GÖTÜRÜR MÜ?

8 2 0
                                    


Gözler.Karanlığa hapsolmuş gözler. Dışarıdaki dünyayı görmek istemeyen yenilgiye baş eğmiş,karanlıktan çıkmak istemeyen üstüne yüklenecek onca sorumluluğu görmek istemeyen gözlerin sahibiydim ben.Adımın maviliğine ve sonsuzluğuna karşı gecenin kısıtlı süresinde,karanlıkta kaybolmuş o kızım ,Deniz'im ben,baktıkça huzur vermem gerekirken acı yüzümü gösterir,parlak saten bir kumaş gibi olan durgunluğum insanları yanıma çekene kadardır.Gelirler bana sakinliğimin onlara bulaşmasını,huzurlu hayaller kurmayı beklerler.Oysaki tanrı beni çift karakterli yaratmış.Dinginliğimin doruğunda hırçın dalgalar beyaz köpüklere karışır.Mavi kara bir ölüm getirir.Huzur paramparça olur insanlar mavinin içindeki karanlıkla buluşur.


Aynı tanıdık kokular burnuma doluyordu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Aynı tanıdık kokular burnuma doluyordu.Ritmik bip sesleri insan homurtularını bastıracak kadar yoğundu.Beynim ağırdı kafamın içinde adeta taşlaşmış bir kütle gibi öylece duruyordu.Çıkık elmacık kemiklerimin üstüne düşmüş olan kirpiklerim titredi önce sonra göz kapaklarım açıldı.Beyaz oda ve ışıklar keskince gözüme nüfus etti beynim görüntüyü algıladı ve yorumladı.Yine bir hastane odasındaydım.2 hafta öncesinin dejavusu gibiydi.Kolumdaki sızıyı takip edip sarı bir renge bürünmüş serum ve onun yanında bağlı küçük seruma baktım.İkiside uyumluca akıyordu.Hafifçe başımı oynattım kuruyan dudaklarım acıyordu.Görüşümü odaklayıp etrafa daha dikkatli baktım.Yanımda birkaç yatak daha olduğunu seçebiliyordum ama önümde yatakları ayıran perde benzeri paravan yüzünden dolu mu boş mu olduğunu anlayamadım.Canım su istiyordu.Ama yapabileceğim birşey yoktu.Aklına Merve geldi bir anda içinde küçük bir küfür daha mırıldandı kim bilir nasıl da deliye dönmüştü.Sonuçta çok uzun bir zamandır ortada yoktu ne diyecekti polise bile gitmiş olabilirdi o küçük cadı.Elini kaldırıp suratını ovuşturdu.Hemen bir telefon bulmalıydı.Düşüncelerini bölen içerdeki adım sesleri oldu sonrasında perdesi aheste hareketlerle aöıldı.Karşısında lacivert forması içinde bir hemşire duruyordu.Kahverengi saçları sıkıca tepeden toplanmış, ucuda örülmüştü.Hiçbir saç telinin firarar etmesine izin vermemişti.Beyaz tenli suratında iki büyük kahverengi göz ona sıcacık baktı ardından rujsuz dudakları tatlı bir tebessümle aralandı hemşirenin.Elindeki metal tepsiyi bıraktı yatağın ucuna

-Sonunda uyandınız.Nasıl hissediyorsunuz.

Deniz gerçek bir dejavudaydı

-İyiyim.Ama telefonunuzu kullanabilir miyim?Yakınlarıma ulaşmalıyım.

Kız tereddütsüz tabi deyip formasının cebinden telefonunu uzattı.

-Teşekkürler. dedim sesim çok pürüzlüydü.

Ezbere bildiğim numara zihnimde canlanırken dokunmatik ekranda sızlayan parmaklarım hareket etmeye başladı.Bir kaç çalıştan sonra Merve'nin sesi doldu kulaklarıma

KARA KANATHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin