BÖLÜM-13 BAL GÖZLÜM

118 64 13
                                    

Şuraya bir not bırakalım;Medyadaki göz Rüzgar'a ait.🍯🍯🍯

***
Melis'in yanına geldiğimde kantin bölümünde çift kaşarlı tost yiyordu. Rüzgar'sız boğazımdan zor geçecekti ama aç miğdem dayanamayıp bir tanede benim almamı sağladı. Bana doğru bakıp gülümseyen Melis'in yanına oturdum ve aynı şekilde gülümseyip tostumdan bir ısırık aldım. Tabi lokmamı yutamadan Melis'in ölümcül soru yağmuruna tutuklu kalmıştım.

"Nasıl? İyimi? Uyuyormu,uyanıkmı? Uyanıksa bir şey dedimi? Konuşş."
"Tek tek gel Melis nefes al kanka ya! Kızım daha lokmamı yutamadım. Rüzgar iyi ve daha iyi olacak henüz uyanmadı ama uyandığında yine yanında olacağım."
"Vallaha kankacım sen sevmiyorum diyorsun ama ben inanmıyorum. Sen bu çocuğa tutulmuşsun be!"
"Ya Melis! Ne tutulması. Şey belki biraz-.."
"Biliyordum biliyordum! Ondan biraz hoşlanıyorsun değilmi?"
"Emin değilim Melis. Hoşlanmak.. beğeniyorum desek olmaz mı?"
"Peki bakalım öyle olsun bunu kabul etmende güzel."

İkimizde kıkırdadığımızda Melis'in tostu çoktan bitmişti. Tostuma baktığını gördüğümde onu koruma altına almak adına kendime doğru çekerek hızlı bir hamle yapmış olsamda çok geçti. Kolumu kendine doğru çekip tostumdan bir ısırık aldığında kendimi yarım kalmış biri gibi hissederek üzgün yavru köpek bakışlarımı Melis'e yönelttim. "Göz hakkıydı kanka yenisini alırım.." diyerek beni geçiştirdi ama ikna olmamıştım. Hayır o benim en değerli tostumdu! Bir dakika ne diyorum ben ya. Neyse kalanını yiyeyim de onu bari yemesin. Lavaboya gitmek için yanımdan ayrılan Melis'in gidişi ile iç sesim hop dedi ayağa kalktı. Bu şey ne zaman susmayı öğrenecek? Bir tutturmuş Rüzgar'dan hoşlanıyorsun diye. Melis bir, iç sesim iki vallaha. Aslında birazcık hatta mini minnacık haklı olabilirler. Allah var Rüzgar'da yakışıklı çocuk yani. Yakışıklı değil dersem çarpılırım diye korkuyorum. Acaba oda beni beğeniyormudur diye salak bir düşünce içinde bulunduktan sonra Rüzgar ile ilgilenen hemşirenin yanına gidip durumunu ve ne zaman çıkacağını sormaya karar verdim.


Hemşire düzgündü neyseki öyle klasik sarı saçlı mavi gözlü yelloz tipi yoktu. Allah'ım sarı saçlı mavi gözlüleri asla kınamıyorum yarabbim sen affeyle! Verme başıma onlardan bir tane. Bizim hemşire sıradan koyu kahverengi saçları olan makyajsız düz yüzlü biriydi. Hatta büyük ihtimalle evliydide. Yinede gözüm tutmadı kadını. Erkek hemşire yokmu ya! Kesinlikle kıskandığımdan falan değil yani asla.

Kadının yanına gidip tüm sorularımı tek nefeste yönelttiğimde oda karşılık olarak tek nefeste hepsine cevap verdi.

"Rüzgar Bey'in durumu son derece iyi Yaprak Hanım. Son kontrolleri yapıldıktan sonra evine gidebilecek durumda olacak. Şuanda uyanık. Yanına en fazla iki kişi kabul edebiliriz."
"Yok yok gerek yok! Yani iki kişiye gerek yok ben giderim yanına Rüzgar'ın. Teşekkür ederim tekrar görüşmek üzere."

Son kelimemi hızlı hızlı söyleyip tekrardan asansöre yöneldim. Bu sefer o ilk baştaki heyecan yoktu ama yinede tuhaf ve aynı zamanda mutlu hissediyordum. 6. kata kadar sabretmek bir hayli zordu. 1,2,3,.. vee 6 çok şükür durdu. Asansörden çıkar çıkmaz koşarak sola döndüm ve 14 numaralı odanın önünde durdum. Bu kapının önünde vahiy mi iniyor ya? Her seferinde şurada durmamın sebebini gerçekten bende bilmiyorum. Bu sefer ki okadar uzun sürmedi çok şükür. İçinizden kırka kadar saydığınızda odaya girmiş oluyordum. Odadan içeri girdiğimde Rüzgar'ın gülümsemesi eşliğinde yatağın hemen yanındaki koltukta yerimi aldım. Yemek yiyordu ve gayet iyi gözüküyordu. Yinede adet yerini bulsun nede olsa hasta o diyerek yardım edebileceğimi söyledim. Buna karşılık itiraz edemem dedi ve tekrar gülümseyip elindeki kaşığı bana uzattı.
Bak bak hiç gerek yok canım ben hallederimler falanda yok. Neyse elime geçen fırsatı değerlendirmeye bakayım ben. Yemeğini yedirmeye başladığımda "Benim yemeklerim daha güzel." diye söylenmeye başladı. Bonom yomoklorom doho gozol! Aman senin herşeyin mükemmel zaten Yüce Honus Rüzgar! Önünde eğilelimde istermisin? Bu konuyu hızlıca kapatmak için konuşmaya başladım. Çünkü konunun sonunu bana bağlayıp beceriksizliğim ile dalga geçecekti.

Sonbahar Yaprağı #Wattys2018Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin