BÖLÜM-17 Açıklayabilirim

77 19 6
                                    


Sonun da karakola varabilmiştik az daha geç gitseydik sanırım çatlayaktım. Ayol karakol İstanbul'damı kardeşim bu nasıl bir yoldur? Deseydiniz yolluk alırdım yanıma. Yolluk demişken sanırım karnım acıktı benim yine. Neyse gel görelim az gittik uz gittik sonunda karakola geldik. Arabadan iner inmez polis Rüzgar'ın elini kelepçelediğinde polise dönüp ;

"Şişt pis herif sen Rüzgar'ı mı nasıl kelepçelersin şişko!"

diyebilmeyi çok isterdim ama diyemedim çünkü benimde sonum Rüzgar'ın sonu gibi olabilirdi. Karakola girdiğimizde Rüzgar'ı nezarethaneye götürdüler. Beni de bir polis odasına götürdüler o an her zaman korktuğum da yaptığım gibi tırnaklarımı yemeye başladım. Ne yapayım alışkanlık olmuş. Komser' in odasına girdik ;

"Komserim olayın tanığı olan kişi bu hanımefendidir."

"Tamam Hakan çıkabilirsin."

Demek ki şişkonun adı Hakan mış ıyk hiç sevmem. Komiser bey biz vallaha suçsuzuz hepsi o çarpık bacaklı kızıl kafa ve sevgilisinin suçu. İyi insanmı desem varlığı dünyaya oksijen israfımı desem bir de baktım yanımda saçını yolduğum o şırfıntı ve sinema görevlisi. Siz nereden çıktınız fışkı bakışı attıktan sonra olayı anlatmaya başladım ;

"Şimdi komiserim biz Rüzgar'la film izlemeye gittik sonra şu yanımdaki iki kişi filmin en heycanlı yerinde kavga etmeye başladı. Neymiş efendim benim tektaşım arkadaşımın tektaşından küçükmüş ....."

"Kızım sadete gel beni detaylar ilgilendirmez. "

"Tamam tamam sonra bunlar kavga ederken ben de uyardım kız dökmesinmi kafamdan aşağı bir şişe içecek ben de dayanamayıp onun saçına mısırları fırlattım sonra dur bu az dedim saçını başını yoldum ."

"Rüzgar ne yapıyordu bu sırada."

"Garibim mışıl mışıl uyuyordu tabi ne yapsın. "

"Tamam devam edebilirsiniz."

"Neyse sonra Rüzgar beni tutup dışarıya çıkardı ben de hâla şu kızı dövmek istiyordum tabi sonra Rüzgar beni salondan çıkarınca dayanamayıp koşa koşa sinema salonuna girmeye çalışırken sinema görevlisi kolumdan tutup beni ittirdi ama o nasıl bir ittirmeydi ha! Vallaha komiserim hayvan gibi şi yapıyorlar ya. Hatta bakın kolumda parmak izleri bile var."

"Bunları delil olarak kullanabiliriz fotoğrafını çektirelim hemen kızım."

Öyle deyince kafa sallayıp fotoğrafını çektirdikten sonra anlatmaya devam ettim;

"Rüzgar da bunu görünce adamın üstüne atladı sonra da zaten polisler geldi."

"Evet olayda bir yanlışlık var mı?"

Şıllık kız kendini öne atıp;

"Var."

"Yaprak Hanım neyi yanlış anlattı Hazal hanım? "

" O beni dövmedi ben onu dövdüm onu düzeltin."

Deyince herkes Hazal denen şıllığa sen ne diyorsun biz ne diyoruz şıllık bakışı attı kız da ne var ya bakışı attıktan sonra hepimiz tekrar önümüze döndük. Kendime gelip;

"Peki şimdi ne olacak?" diye sordum.

"Rüzgar bey ve sinema görevlisi bir gün bizimle kalacak büyük bir ihtamalle yarın çıkacaklar şimdi sizde çıkabilirsiniz. "

Nasıl yani Rüzgar bir gün boyunca nezarethane de mi kalacak garibim o orada çok sıkılır ne yer ne içer oturup ağlayacağım şimdi. Suçlu da bendim ne diye kavga ediyorsam kendime hakim olamadım affet beni be sarı kafam. Artık olan oldu Rüzgar'ı görmek istiyordum ama izin vermeyceklerini de biliyordum nasıl izin alırım diye düşünürken önümden geçen polis in bizim mahallede oturan Hayriye Teyze nin çocuğu olduğunu hatırlayınca koştur koştur yanına gittim.

Sonbahar Yaprağı #Wattys2018Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin