2. bölüm - Kim var orda?

7.2K 266 12
                                    

Biranda beni bir korku sarmışdı. "Kim var orada?", ürkek bir sesle bağırmaya calışmışdım. Sesimin pekde güclü cıkdığına inanmiyordum. Neler oluyordu anlamış değildim. Tuvaletin ışıklarıda hafif karamsardı, büyüzden birisinin olup olmadığını göremiyordum. Bir anda sesler duymuşdum. Aynı zamanda bir gölgede görür gibi olmuşdum ve bunun sadece aptal bir şaka olduğunu düşünmek istesemde gercekdende çok korkuyordum. Bana çok yabancı gelen bir erkek sesi "şuara " diye seslendi. Bu beni dahada çok korkutmaya başlamışdı

"Kimsin ve nerdesin?" dedim. Bir anda omuzumda bi el hissetim ve küçük bir cığlık atdım. Korkarak arakamı dönmüşdüm ve gercek anlamda şok olmuşdum.

Karşımda bekleyeceğim son kişi kesinlikle Erdemdi. Onu burada görmek beni gercekdende çok şaşırtmışdı ve şaşkın bir sesle ona "Erdem?" diye seslendim. "Evet, beni ilk gördüğün andan beri aklından cikmadığımı biliyordum, beni hemen tanıyacağından emindim". Bu söyledikleri beni dahada cok şaşkınlıklara sokuyordu. Kafamda aniden bin türlü soru oluşmuşdu. Burda olduğumu nerden biliyordu? Adımı nerden öğrenmişdi ve bi anda neden karşıma cıkmışdı?

"Sen.. ama sen niye burdasın?" ilk sorduğum sey bu olmuşdu. Yüzünde hafif bir gülümseme belirlenmişdi ve sakin adımlarla yanıma yaklaşdı. O geldikce ben bir adım geriye gidiyordum. Tabi belimi duvara ile carpana kadar. Beni kollarının ve duvarın arasına alarak bir kafes yapmışdı etrafımda. Kulağıma yavaşca

"Bir kac saniye sonra bütün bombalar patliyacak, ve seneye nasıl girersen öyle devam eder" diyerek fısıldadı.

Biraz korkutucuydu ve aynı zamanda bukadar bana yakın olması rahatsızlık veriyordu. Aynı zamandada kalbimin hızlı atmasını sağlıyordu. Kilitlemiş haraket edemez durumdaydım. Bir kaç hamlede bulunsamda, kacamamışdım. Birşeyler söylemek istiyordum ama sanki biri ağzımı bantlamışdı. Hiç beklemediğim biranda  aramızdaki son santimleride kapdarak bana yaklaşdı ve ‘3 2 1’ diyerek tüm kontrollu ele alarak  dudaklarımda hissetdim dudaklarını. Sağ elini belime yerleşdirdi.

Bu hareketi ve şuan beni öpmesi tüm vicutuma bir elektiriklenme yayılmışdı. Onun yumuşacık dudakarında kaybolmamak için büyük bir savaş içindeydim. Bir an önce kendimi toparladım ve onu itmeye calışdım ama ben itmeye calışdıkca onu, vicutumu dahada çok kendine çekiyordu. Hala dudaklarını ayırmamışdı ve Bombalar patlamaya başlamışdı bile. Ve ben seneye bambaşka gireceğimi tahmin etmişdim...

2002...

Onu sonunda tüm gücümle itdire bilmişdim. Onun ise yüzünde bir gülümseme vardı. Daha hayatımda birkere gördüğüm ve hiç konuşmadığım ama onca zamandır hayalini kurdugum erkek şimdi buradaydı bunu kendime acıklayamıyordum. "Sen ne yapdığını zannediyorsun, Sen kimsinde beni ne hakla öpe biliyorsun?" dedim ve ona sert cıkışdım. Evet onu ilk gördüğüm andan beri hayalini kuruyordum ama yinede beni ne hakla öpüyordu ve üstelik onu hiç tanımıyorken. "Şuara ben sana senin düşündüğünden daha yakınım sen beni birkere görmüş olsanda ben seni, senin düşündüğünden daha iyi tanıyorum" dedi.

"Nasıl yani ne demek istiyorsun sen? Ben seni hayatımda daha ilk kez o düğünde gördüm. Sen bana şimdi kalkmış neler diyorsun, kimsin sen?" dedim dahada cok şaşkın bir sesle. Gittikce beni hem bir korku ama aynı zamanda beni büyük bir merak sarmışdı. Ne demek istiyordu bana daha yakın olduğunu derken? Bana cevap vermesi için bekliyordum ama o benden uzaklaşarak tuvalet kapısını geri acıp "yine görüşeceğizŞuara" diyip ondan daha sorularımın cevabını alamadan kaybolmuştu. Bir süre şaşınca sadece orada durdum. Kendime geldiğimde tekrar masama dönmüşdüm. Gamzeyi göremeyince endişelenmeye başlamışdım.

Nerdeydi bu kız? Cidden çok merak etmeye başlamışdım. Onu yanlız bırakmamalıydım içkiliyken. Gözlerim onu arıyordu ama hiçbir yerde görememişdim. Telefondan arıyordum aynı zamanda ama ulaşamıyordum bir türlü! Bir kaç sesli mesajdan sonra artık pes etmişdim. Gamze genellikle bukadar sorumsuz olabiliyordu. Belkide eve dönmüşdür diye düşünmek istiyordum bu yüzden oraya dönmeye karar vermişdim.

Gamzenin evine döndüğümde çok yorucu bir gece olduğunu anlamışdım. Ama hala Gamze ortalıkda yokdu. Birilerine haber vermek, bu bizim sonumuz olurdu bu yüzden son bir mesaj ve aramadan sonra kendimi yatağa atdım.

***

Sabah uyandığımda başım fena ağrıyordu. Hala dün yaşadıklarımı tam olarak algılayamıyordum. Neler olmuşdu öyle? Bu soruyu kendime binlerce kez sormuşdum herseferinde cevabını bilsemde hala inanamıyordum. Resmen Erdem gelmişdi ve beni öpmüşdü. Bir aydır hayalini kurduğum o çocuk dün benimleydi.

Mutlu olmak istiyordum ama bi andanda neler yaşadığımı dahatam anlamış değildim ve kafamda daha birsürü sorular vardı. Zaten o öpücükden sonra biranda geldiği gibi kaybolmuşdu. Bu biraz gizemli gelmişdi bana. Yani hiç bir soruma cevap vermeden gitmişdi. Gamzeye dün ne olmuşdu onu bile bilmiyordum bi anda kaybolmuşdu partyden. Bir umutla Telefonuma bakdım ve hala Gamzeden hiçbirşey yokdu.

Tekrar aramayı denedim. En azından telefonu şimdi çalıyordu. Dışarıya nefesimi verdim. Birazda olsa rahatlamışdım bir kaç kere çaldıkdan sonra acdı,

"Alo Şuara?" dedi ama sesi pekde iyi gelmiyordu.

" Noldu nerdesin, sesin kötü geliyor dedim?!"

Biranda ağlamaya başlamışdı...

Acı Hayat (Tamamlandı) #Wattys2016Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin