23. Bölüm - Gercekler

2.7K 127 32
                                    

Mutlimedia Bölüm Şarkısı - Mabel Mariz 〰 Kör Heves ❤️

Merhaba arkadaşlar, :)
Saat biraz gec olsada bölümü paylaşmak istedim. Umarım güzel bir bölüm olmuşdur. Benim içime sinen bir bölüm oldu. Sonunda Okan hakkında gizli olan şeyler acığa kavuşdu ve bence zamanı gelmişdi diye düşünüyorum. Birazcık +18 oldu bu bölüm. Untanarak yazdığım bi bölüm oldu umarım size o duyguyu hissedire bilmişimdir. Her bölüm olduğu gibide yazı. Hataları için kusura bakmayın. :)

Yeni hikayem adı "ELVA" tanıtımını paylaşdım benim profilimde bulabilirsiniz. Yorumunuzu atarsanız yani hikaye hakkında beni cok mutlu edersiniz.

Bol bol yorum ve vote larınızı bekliyorum destek için vee 6K ya yaklaşdığımız için çokçokçokçok tşkleeerr sizleri sevireeem :**

Keyifli Okumalar...

〰〰〰

Hayat gercekdende süprizlerle dolu. Herseferinde dahada berbat olamaz derken, hayat bunun bana tam aksini öğretiyor. Şuan karşımda tepkimi bekleyen bir Okan vardı. Duyduklarım beni okadar şaşırtmışdıki bunun üzerine nasıl bir tepki verebilirdim onu algılamaya calışıyordum. Okan hakkında okadar az biligiye sahipken binlerce soru vardı kafamda ve bu sorulara bir kaç tanesi daha eklenmişdi. En azından yapdığımız anlaşmamızın mantığını şimdi daha iyi anlıyordum. Ama beni kendisine bağlaması, bana kullanılmışım duygusunu sadece alevlendiriyordu. Evet Okan beni kendisine bağlayarak kullanmışdı ve ben ona aşık olmuşdum. Ona kızmak istiyordum ama bizim anlaşmamız en başdan beri zaten karşılıklı cıkar içindi. Benim konuşmayacağımı anlayan Okan bana bir adım yaklaşdı

"Şuara bak sana herşeyi anlatıcam. Şuan kafanda neler dönüyor bilmiyorum ama beni lütfen dinle" dedi ve hala tepkimi beklercesine yüzüme bakıyordu.

Ondan bir adım geriye doğru uzaklaşdım. Ona kızgındım, bağırıp cağırmak hatta vurmak tüm ona olan öfkemi cıkarmak istiyordum. Ama bana bir tarafım buna hakkım olmadığını söylüyordu. Ve mantıklı olan tarafım haklıydı. Buna hakkım yokdu ve onu dinlemeyi istiyordum. Evli olması ve çocuğu olması bu beni cok üzsede ona konuşma hakkı vermeliydim.

Konuşmadan odanın bir köşesindeki duran koltuğa oturdum. Arkamdanda beni takip etdi ve karşımdaki duran yatağa oturdu.

"Anlat" dedim soğuk bir tavırla. İçimdeki öfkeyi basdıra bilsemd, ona yakın davranacağımın anlamına gelmezdi.

"Beni lütfen hiç bölmeden sadece dinle. Artık gercekleri öğrenmenin zamanı geldiğini düşünüyorum. En azından sana bunu borcluyum" dedi sakin bir tınıyla. Evet haklıydı bana bunu borcluydu. Buzamana kadar hep gizlemli olmuşdu. Onun hakkında hiçbirşey bilmiyordum ve bu beni gercekdende sinirlendiriyordu. Sadece tamam anlamında kafamı salladım ve konuşmasına izin verdim.

"Bundan 6 ay önce hayatımda bazı gercekleri öğrendim ve bu gercekler beni, hayatımı, cevremdeki insanları değişdirdi. Daha 6 ay önce polisdim. İşimi seviyordum. Ailem aslında cok zengin, yani babamın holdingi var türkiyede en varlıklı insanlardan birisi. Babam nekadar cok holdingin başına gecmemi istesede ben bunu kabul etmedim. Sadece polis olmak istedim bu benim küçüklük hayalimdi. Dünyayı pisliklerden kurtarmak, belkide kahram olabilmekdi hayalim. Ve babamın karşı gelmesine rağmen polis oldum. Hayatımda en cok gurur duyduğum şeylerden birisiydi. Polis olduğum için, babam beni evlatlıkdan red etdi. Biliyorum bu çok sacma ama işde benim babamda öyle bir insandı. Bunun üzerine evi terk etdim ve kendi ayaklarımın üzerinde durmak zorundaydım. Bir sene sonra bir kızla tanışdım. Adı leyladı. Birgün yine bir hırsızlık olayı yüzünden ekiple yol almışdık. Bir sokakdan gecerken dışarıda ağlayan birini gördüm. Ahmete yani en yakın arkadaşıma orada ağlayan kişiye bakıp geleceğimi söyledim. Yanına yaklaşdım ve ona seslendim. Okadar güzel bir varlığın o karanlıkda yapayanlız orada olması beni şaşırtmışdı. Ona yaklaşdığımda korkarak geri cekildi ve ona yaklaşmamamı bağırdı. Yerdeki kanları görünce ve o kızın üsütünü yırtık görünce neler olduğunu anlamışdım. Ona polis olduğumu söyledim ve onu ikna ederek oradan uzaklaşdırdım. Yüzünü bir melek gibiydi okadar masum ve güzeldiki ona nasıl dokunabilmişlerdi anlıyamıyordum. O pislikleri buldum ve elbette hapise tıkdırdım. aylar gecmişdi ve biz leyla ile sürekli görüşüyorduk. Onun ailesi yokdu ve kendi evinde kalıyordu. Yani ikimizde yanlızdık. Sonra zaman ilerledikce ona aşık oldum onu sevdim ve aramızda yakınlaşma oldu. Sonra hamile olduğunu söyledi ama buna okadarda cok sevinmemişdi. Ben ise mutlulukdan ölebilirdim. Ona neden mutlu olmadığını sormama rağmen bunun herzaman aksini söylüyordu. Sonra emre dünyaya geldi. Biz leylayla hic evlenmedik ama onunla birlikde yaşıyorduk. Sonra emrenin doğdu gün doktor leylanın kanser olduğunu söyledi yaşamk için cok az zamanı kaldığını söylediler. Okadar kötü olmuşdumki. Yıkılmışdım ama leylaya bunu bildiğimi hiç belli etmedim. Onun yanında ona acıdığım için kaldığımı düşünmesini istemediğim için bildiğimi ondan gizledim. Leyla cok inçe düşünceli ve narin bir insandı. Ona evlenmek istediğimi söyledim, düşünmüşdümki belkide onu kaybetmeden önce hayalidir diye ama evliliğin bizi bağlayan şeyin olduğunu düşünmediğini ve gereksiz olduğunu söylemişdi. Onu günden güne tükenmesini izlemek okadar berbatdıki. Tedavisi yokdu çünkü cok gec kalmışdık. Ve emre 4 aylıkken leylayı kaybetdik. O gün benim sonum olduğunu düşündüm. Aylarca kendime gelemedim sonra emre için ayakda durmak istedim ama kendimi alkola verdim bu yüzden annem ve babam onu benden aldılar. Hergün daha fazla içiyordum. Yine aylar gecmişdi ve artık işimide kaybetmişdim. Ve birgün yeniden ayağa kalkmak istedim. Seneler gecdi ve ben hergün biraz daha toparlamışdım kendimi. Bundan 6 ay önce babam ve annemin yanına gitdim Ama babamlara gitdiğimde emre yokdu babam ise ölü bulundu. Ve o ahmet piçi emreyi ve annemi kacırmışdı. Bunun nedeni ise babamında karanlık işlere bulaşmasınve o piç için uyuşturucu taşıttırmış sonra birgün bunu devam yapmak istememiş ve bunun üzerine ahmetde onu öldürmüş. Sonra annemindd öldüğünü duydum. Ve şimdi ise tek amacım emreyi bu cehennemden cıkarmak. Ona iyi bir baba olamadım. 6 aydır emreyi buradan cıkaramıyorum. Yani buraya rahatca girip cıkıyorum cünkü ahmet beni tanımıyor ve emreyide büyük ihtimalle babamın oğlu sandılar. Sonra tabi sen cıkdın karşıma. Bu pavyona cok sık gelirdim buraya gözetlemek için. Burada birtane adamım var. Adı Mehmet belki görmüssündür. O gün masama oturduğunda seninde onlar gibi olduğunu düşündüm. Ama bana o bıcağı tuttuğunda nekadar güclü olduğunu ve buradan kurtulmak istediğini belli ettin. Bu beni cok etkilemişdi. Sonra senin bana yardım edebileceğini ve benimde sana aynı sekilde bir yardımım dokuna bileceğini düşündüm. Ama ilk defa leyladan sonra biri beni etkilemişdi. Yani leyladan sonra hiçbir kadınla birlikte olmamışdım. Ama sen bunu bozdun. Benim zıncırlerimi koparıp attın. Herşeyinle beni etkiledin. Sana söylediğim buzamana kadar hiçbirşey yalan değildi" gözlerinden bir kac damla yaş süzüldü yanağından. Bu duyduklarım beni şaşıklıklara birkez daha sürüklemişdi. Karmakarışık duygular icindeydim. Biraz önceki ona duyduğum öfke yok olmuşdu. Bu yaşadığı şeyler gercekdende cok zordu ve ona kızamazdım çünkü bu yaşadıkları onun secimi değildi. Aynı zamanda son söylediği şeyler kalbime biraz önce saplanan bıcağın acısını yok etmişdi.

Acı Hayat (Tamamlandı) #Wattys2016Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin