5. bölüm - Mutluluk

4.8K 190 7
                                    


Foto - Şuara

********

Zaman ne kadarda çabuk gecmişti. Erdem ile birlikte 4 ay geride bırakmıştık. Mutluydum. Beni tamamladığını hissediyordum. Onunla zaman geçirmek artık hayatımda rutin olmuştu.

Onunla aslında kendimi güvende hissediyordum. Artık herşeye topluca baktığımda, hayatımın yolunda girdiğini fark ediyordum. Ahmet bizi uzun süredir rahatsız etmiyordu. Okul ve işi gayet iyi bir arada idare edebiliyordum. Erdemle birlikte olduktan sonra yaşadığımı hissetmeye başladım.

Her hafta sonu gibi bugünde Şebnem ablanın yanında çalışıyordum. Akşam üstü olmuştu çoktan. İşler azalmıştı. Saate baktım ve hemen ardından kapıya. Her zamanki gibi bir dakika bile gecikmeden gelmişti. Bana gülümsedi ve o tatlı gamzelerini de benden esirgemedi.

Zaman kaybetmeden yanına gidip sarıldım. Şebnem abla biliyordu. Zaten sadece o biliyordu, çok iyi bir insandır kendisi. Ona güvene bileceğimden eminim. Tabi Gamzeyle O olaylardan sonra konuşmadığımız için, en azından içimdekileri birine dökebilmek iyi gelmişti.

"Bebeğim, Nasılsın?" diye sordu yüzündeki gülümsemeyle.

"Sağol iyim sen?" dedim ve karşılık verdim bir gülücükle.

"Bende, işin nezaman biter, sinemaya gidelimmi?"

"Birazdan biter herhalde, sen otur ben bi kahve getiriyorum hemen sana. Sen biraz takıl burada".

"Tmm tatlım" dedi ve bir öpücük kondurdu yağanıma. Yerine gecdikden sonra ona kahvesini getirdim. Yaklaşık yarım saat sonra işim bitmişti.

Sinemaya geldiğimizde korku filmine girmeye karar vermiştik. Korku filmleri izlemeyi çok severdim. Tabi sonrasında uyku tutmasada, vazgeçilmezlerimin arasındaydı.Patlamış mısırları alıp en arkadaki yerimize gecmiştik. 10 dakika reklamlardan sonra filimde başlamıştı. Heyecanla filme odaklanmıştım. Ara sıra elimdeki mısırlarımdan ağzıma atıyordum. Erdem baktığımda, sıkılmış gibiydi. Cep telefonuyla ilgileniyordu. Hafifçe ona doğru eğildim ve sessiz konuşamaya özen göstererek "Ne oldu? Canın mı sıkıldı?" dedim. Beklemediğim bir anda yanağıma bir öpücük kondurdu ve kulağıma "Sen benim yanımdayken dünyalar benim oluyor" diye fısıldadı ve fazlasıyla yumuşak bir öpücük daha kulağımın altına kondurdu. Gıdıklandığım için biraz kıkırdadım ama tabi kötü bakışlara maruz kalınca, geri sustum ve filme odaklandım.

Film bittiğinde, karanlıktan kurtulmaya başlamıştık. "Bence güzeldi" diye itirafda bulundum. Korkunçtan daha çok heyecanlıydı. "Sen daha güzelsin" dedi ve elimi tuttu. Eve geldiğimizde ona,

"Kendine iyi bak aşkım görüşürüz" dedim ve yanağına bir öpücük kondurdum.

"Sende bebeğim, görüşürüz" dedi.

Tam arabadan inecekken kolumdan tuttu, duraksadım ve ona baktım "Şuara bir şey diyeceğim sana" dedi.

"Buyur, seni dinliyorum" diyebildim. Merak etmiştim. Bir anda bana ne demek isteyebilirdi ki.

"Önümüzdeki hafta sonu hazırlan, annenlere söyle seni istemeye geliyoruz" deyince, uzun bir süre sadece yüzüne baktım. Söylediklerini algılayamadığımı sandım.

"Sen ciddimisin?" diye sorduğumda şaşkınlığımı gizleyemiyordum. Çok ani bir anda olmuştu. "Evet hiç olmadığım kadar ciddiyim" Uzun süre bir şey diyemedim. Aslında bu duruma sevinmiştim ama dilim tutulmuş gibiydi.

"Peki o zaman anneme söylüyorum" diye bildim. Oda anlamış olacakki,

"Biliyorum ani oldu ama artık daha fazla beklemenin bi anlamı yok" dedi yan yan gülümseyerek.

Bende tebessüm ettim ve vedalaşıp eve gittim. Çok mutluydum ama anneme nasıl söyleyecektim bir anda da onu düşünüyordum. Kapıyı actım ve,

"Anne ben geldim" diye sessiz evime seslendim. Genelde böyleydik. Annem işten yorgun geliyordu. Şura ise odasından çıkmıyordu zaten.

"Hoşgeldin kızım, daha yenimi bitti işin?" diye salona doğru geldi.

" Eh sayılır anne, seninle konuşmak istediğim bi konu var oturalımmı?" dedim ve ayakkabılarımı çıkarıp oturma odasına gittim. Gözlerim Şuraya bakındı ama onu göremeyince rahatladım. Onunla özel hayatımı paylaşmayı sevmiyordum. Zaten ilgisini çektiğinde düşünmüyorum.

"Anne ben seninle ciddi bi konu hakkında konuşmak istiyorum." Yaklaşık 5 dakika sonra böyle konuya girebilmiştim.

"Ne oldu kızım Ahmet bey mi rahatsız ediyor yine?" diye sordu telaşla.

"Hayır güzel annem. Merak etme O Şerefsiz bana bir şey yapamaz. Asıl konu, Beni önümüzdeki hafta sonu istemeye gelecekler" tek çırpıda ağzımdan dökülmüştü. Aslında sandığımdan daha az zorlanmıştım.

"Kim bunlar biz tanıyormuyuz?" dedi ciddileşerek. Elbette ilk önce soruşturacaktı.

"Yok anne bizim mahalleden değil. Adı Erdem" diyerek anneme Erdemi biraz anlatmaya çalıştım. Ama O an fark ettim ki, onun hakkında çok az şey biliyordum. Yani Babasını annesini, ne iş yapıyorlar. Bu tarz detayları sormak hiç aklıma gelmemişti. Gerçekten aşk bu derecede aklımı başımda almışmıydı?

Annem bir kaç daha klişe sorudan sonra, ikna olmuştu iyi biri olduğuna. Rahatlamıştım. Artık hazırlıklar başlaya bilirdi.


O gün erkenden bütün hazırlıklara başlanmıştım. Sıra kendime gelebilmişti sonunda. Saclarımı hafif dalgalı yapmıştım. Üstümde uzun bir kırmızı elbise vardı. Makyajımı biraz daha sade tuttum ve artık Akşam için hazırdım. Dakikalar, saniyeler geçtikçe kalbim sanki her an atmaktan vazgececekmiş gibi hissediyordum.

Sonunda Zil çalmıştı. Heyecanla koşup kapıyı açtım. Ve karşımda Ahmeti görünce şaşkınlar içindeydim...


Acı Hayat (Tamamlandı) #Wattys2016Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin