6. Bölüm - Şerefsizler

4.4K 188 14
                                    

ERDEMİN AĞZINDAN

Herşey yolunda gidiyordu. İşler istediğim gibi yürüyordu. Buda beni çok keyiflendiriyordu aynı zamanda. Şuaraya hayatının en "mutlu" gününü yaşatacaktım. Mesajını okuyunca kendimi gülmekten alı koyamadım.

"Erdem herşey yolunda, anneme söyledim. Öpüyorum grsrz." Yazıyordu mesajında.

Ona, o günü hiç unutturmayacağıma söz vermiştim. O işte asıl başlangıçtı. O tarihi beynine kazıyacaktı. Ama asıl onun sonra başına gelecekler. Onları düşününce bedenimi bir mutluluk sarıyordu. Kendimi rahatlamış hissediyordum. O aptal kıza sadece bir hafta daha dayanmak zorundaydım.

O bir hafta benim icin ölüm gibi geçmişdi. Resmen onunla nişan hazırlıkları yapıyorduk. Onunla geçirdiğim her saniye bana işkence gibiydi.

Ama artık O büyük gün gelmişti. O kızı şuan bulutlarda geziyordu, ama ben onu çıkarttığım kadar nazik indirmeyecektim oradan. Düşüşü çok acıtacaktı canını. İnşallah bu planımı bozacak birşeyler olmazdı.

Akşam olmuşdu ve ben arabamla Şuaranın kapının önünde Babamı bekliyordum. Dakikalar sonra oda gelmişti binlerce korumasıyla.

Çok zengindik haliyle bir sürü kumarhanelerimiz vardı. Aynı zamanda başka işlerlede uğraşıyorduk. İnsanların acı çektiğini görmek beni rahatlatıyordu aslında. Arabadan indik ve kapıya doğru yürürken babam bana " Erdem ilk önce o güzel süprizi ben yapmak istiyorum" diyerek zile basmıştı.

O an gelmişti artık. Şuara mutlu bir şekilde kapıyı açmıştı. Tabi karşısında Ahmet Varolu görünce şaşkın ifadesini kenarden izliyordum. Babamı karşısında görünce, Orospunun rengi atmıştı resmen.


ŞUARANIN AĞZINDAN

Onu orda görünce bir anda kaynar sular üzerimden dökülmüş gibi hissettim. Burada ne işi vardı bu adamın. En mutlu günümü mahvetmeye gelmişti resmen. 

"Ohoo Şuara hanım, en son beni iyi karşılamanı söylemiştim ama gerci bu kadarını beklemiyordum" dedi. Ses tonu bile miğdemi bulandırıyordu. Elimde olmadan ona karşı öfkemi kontrol edemiyordum. 

"Kes sesini aptal" diye tısladım. Varlığı bile öfkelendiriyordu.  

"Bak yine asileşiyorsun sana hiç yakışıyor mu ama? Bak seni en güzel gününde yanında olmaya geldim. Gercek dostlar hem kötü günde hemde iyi günde yanında olmalı"

"Sen benim hiçbirşeyim değilsin..Ve şimdi de-" cümlemi bitirmeden Erdemin içeri girdiğini gördüm ve beni bu adamdan kurtmasını umuyordum. Onu görünçe çok mutlu olmuştum. Gözlerimin içine bakıyordu.

"Erdem?" diye seslendim ona, mutlu bir ifadeyle.

Benden gözlerini alarak Ahmet piçine dönmüştü. Bir şey yapacaktı galiba, emin değildim.

"Baba, tanıştınız demekki sonunda benim saf sevgilimle" dedi alayla gülümseyerek.

Kulaklarımın doğru işitmediğini zannederek ona bir bakış attım. Gerçekten Babamı demişti O? Hiç bir şeye anlam veremiyordum aslında. Dilim tutulmuştu. Sanki vücutuma beton dökmüşlerdi. 

"Babamı?" diye ona doğru kısık bir sesle seslendim. Sonunda bir kelimede olsa konuşmuştum.

Bana alaycı bakışlarıyla "Evet güzelim Piç dediğin adam benim babam. Ne oldu çok mu şaşırdın. Gerci üzülüyorum şuan sana. O kadar iyi bi oynadımki, bir an ben bile kendime inanmıştım. Aptal seni gerçektende sevdiğimi mi zannettin?" 

Acı Hayat (Tamamlandı) #Wattys2016Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin