3. Bölüm - Of Gamze

5.9K 245 22
                                    


Iyi okumalar....


Biranda ağlamaya başlamışdı...

Cok şaşırmışdım. Hıçkıra hıçkıra ağlıyordu "Noldu gamze? Neredesin? Hemen yanına geleyim" konuşurken nefes nefese kalmışdım.

"Hayır sakın, sakın gelme, beni bu halde görmeni istemiyorum" dedi.

Onu bukadar korkudacak ne olmuşdu? Sesi çok kötü geliyordu. Çok fazla endişelenmişdim ve şimdiden dün onu orada bırakdığım için büyük pişmanlık duyuyordum.

"Gamze beni sinirlendirme ve çabuk nerede olduğunu söyle. Ben senin arkadaşınım. Kötü zamanlarında bile yanında olacağımı biliyorsun. O yüzden beni deli etme ve söyle" diyerek bağırdım ona. Aslında o bu haldeyken ona elbette bağırmak istemiyordum ama Gamzeyi tanıyorum. Ve bazen cidden başka türlü beni dinlemiyor.

"Dünkü Party'nin yakınlarında biyerde bir ormanlık var oralardayım" dedi korku dolu bir sesle. Okadar korumasız cıkıyorduki sesi, elimden gelse en hızlı şekilde orada olurdum.

"Taman on beş dakikaya ordayım" deyip kapattım telefonu.

Hemen üstümü değişdirip biraz odayı topladımki, Aynur teyze birşey anlamasın. Ama herhalde cıkmışdı. Büyük bi ihtimalle işe gitmişdi. Cünkü Ev sessizdi. Zaten Gamzede tek çocukdu. Onunda Annesiyle babası ayrılmışlardı. Gamzenin anlatmasına göre babası onları başka bir Kadın için terk etmiş. Sadece bukadarı biliyordum, cünkü biz bu konuları konuşmayı sevmiyorduk. Bu yüzden bende hiç daha fazla birşey sormamışdım.

Hemen bi taksiye binip partinin oraya tekrardan gelmişdim. Bir an için Erdem aklıma gelmişdi ama onu şimdi düşünemezdim. Gamze cok Kötüydü ve hemen onu bulmak zorundaydım.

Hava hafif güneşli olduğundan heryer çok net belli oluyordu bu yüzden tarif etdiği ormanı bulmak çokda zorlamamışdı beni.

Ormanın içine doğru atığım adımlarımda aynı zamanda "Gamze" diye bağırıyordumki belki beni duyarsa onu bulması daha kolaydu.

Bir anda "Şuara" diye bir titrek sesle geri cevap verdiğini duyunca, sesin geldiği yere doğru gitdim ve Gamzeyi öylece yerde yatarken buldum.

Böyle bir görüntüyle karşılaşacağım asla aklımın uçundan bile gecmezdi. Bir kaç saniye boyunca sadece gamzeye öylece bakdım. Oda bana bakarak "Şuara" diye ağlıyordu.

"Sana bunu kim yapdı" dedim kendimi toparladıkdan sonra ve onun yanına diz çökdüm ama o sadece ağlıyordu. Bana sım sıkı sarılmışdı. Sorduğum soruya bir cevap alamamışdım ama şuan o çok kötüydü heryeri kan içindeydi ve üstündekileride parçalanmışdı. O yüzden daha fazla üstüne gitmek istemedim. Ve onun kolunun altına girerek bana yaslanmasını sağladım. Taksi bizi bekliyordu hala. Daha fazla zaman kaybedmeden 'Bizi lütfen hemen bir hastaneye götürün' dedim taksiciye, Gamzeyi arabanın içine yerleşdirdikden sonra. Taksicide en az benim kadar şaşırmışdı ve yol boyunca Kimin yapdığını veya nasıl böyle birşeyin olduğunu soruşdurmuşdu. Ben ise bu sorulara karşı sadece susmayı tercih etmişdim. Ne biliyordumki? Kocaman bir hiçdi bildiklerim.

Sonunda geldiğimzde hemen acile almışlardı. Biraz zaman gecdikden sonra doktor yanıma geldi "Siz nesi oluyorsunuz?" sorusuna "cok yakın arkadaşıyım" diye cevap verdim. "Ailesini cağırmaniz iyi olur" dedi. "Konuşacaklarım var" diye devam etdi. Acaba ne konuşacakdıki? "Ailesini cağıramam" deyip birtürlü ikna etdim bana anlatmasını. "Arkadaşınız şuan şokda. Sürekli ağlıyor ve Şuara diye sayıklıyor. Şuara sizmisiniz?"

"Evet benim doktor bey"

'Buyrun odama gecelim' dedi ve önden ilerlemeye başladı. Sessizce onu koridorun sonuna kadar takip etdim. Sonunda odasına geldiğimizde ikimizde yerimizi aldık. Bu hastane odaları ve bu ortam beni geriyordu. Bunu gizlemek için tüm konsantremi Doktora verdim.

Acı Hayat (Tamamlandı) #Wattys2016Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin