Still Missing, Mom.

649 31 15
                                    

Matthew'un bunu dediğini duyduktan sonra yüzümdeki gülümseme istemsiz tüm yüzümü kapladı ağlamayı kesip yüzümü yıkadım ve hayatımın erkeğine, Matt'e sarıldım."Onu, anneni bulacağız.Hatta bugün tam olarak nerede kaza olduğunu Taylor'dan öğrenip oraya yeniden gideceğiz."dedi, ben de

"Söz veriyor musun?"

"Söz veriyorum."

Sarılmamı sıkılaştırdım ve dudağına öpücük kondurup alnını alnıma dayadım."Şu romantik anı sonsuza kadar sürdürmek isterdim ama hatırlatmak isterim ki kızlar lavabosundayız" dedi, o mükemmel kahkahasıyla.'Hak veriyorum'dercesine dudaklarımı birbirine bastırdım ve dışarı çıktık.Carter direk yanımıza geldi konuşmaya başladı,"Sakın bana kızlar lavabosunda seviştiğinizi söylemeyin, gülerim.".Matt cevap verdi, "Saçmalama saatin mi geldi?".Carter 'peki' dercesine ellerini havaya kaldırdı.Shawn ve Elena aynı anda,  "Taylor 1 saat sonra taburcu olacakmış (hastaneden çıkarılmak demek.)" aynı anda söylemelerine güldüm sonra Elena, "Benim söylemem gerekiyordu."dedi.Shawn,  "Üzgünüm güzelim, bu grubun habercisi benim." dedi.Elena'nın kızarıklığını görmüyor değildim.Kıkırdadım ve Matt'in dediğine dikkatimi verdim, "Taylor'la konuşalım mı Sidney?" cevap verdim, " Ne hakkında?"

"Kaza yerini öğrenecektik bu kadar çabuk mu unuttun?"

"Ah! Aklımdan çıkmış.Hadi gidelim"

Çocuklar biraz bişey anlamışlar ki ses çıkaran olmadı.Biz de Taylor'un odasına girdik.Taylor, "Sonunda! Sidney'in lavabo camlarını parçalayıp başımıza iş açmasını bekliyordum.".Cevap verdim, "Psikopat değilim ben seni aptal!"deyip saçlarını karıştırdım üçümüzde kahkaha atıyorduk. Bu anı bozmak istemezdim.Hemde hiç.En sevdiğim insanların gülüşünü görmek, o kadar mükemmel bir hediye ki.Ben bu hediye karşısında Tanrı'ya nasıl teşekkür edeceğimi bilmiyorum.Herkes artık ciddi haline dönmüş,bana 'kafanda hayran hikayesi yazmayı kes.' Derecesine bakıyorlardı, "Ne var?" dedim gülerek.Matt ciddiliğini koruyarak, "Başlayacak mısın?" Dedi.Taylor, "Bana birisi burada neler döndüğünü açıkça anlatabilir mi?"dedi. Taylor gözünü kısmış resmen geleceğimden parlak olan, Taylor'ın çeşitli yerlerinden çıkmış camlara bakıyordu (en saçma cümle of the world).Taylor konuşmak için ağzını açtığı anda, desteklediğim takım basket atmış gibi ellerimi yumruk şekline getirip zıpladım.Matt ve Taylor bana ciddi anlamda 'aptal mısın?' Dermiş gibi bakıyorlardı.Yerime oturdum ve, "Dinliyorum Tay." Dedim.Taylor bu sefer konuşmaya başladı, eğer yeniden sözünü kesersem olacaklardan sorumlu değillerdi.E haklılar tabi.Taylor, "Hatırladığım şu ki, çalılıkların altına girmeden önce bir otel görüyordum adı..sanırım..tru..trum öyle birşey-"sözünü kestim.O tru dediği an telefonumdaki "Otel Rehberi" uygulamasından Trump International adında bir Las Vegas oteli bulmuştum.Bağırarak, "Trump International mı demek istiyorsun?!"Dedim.Taylor, "Tam üstüne bastın" dedi.Ellerini havaya kaldırdı ve selamlaşmamızı yaptık.Matt, "O zaman Trump International'a gidiyoruz, ha?"dedi."Hayranların beni ezmeyecekse, evet Matthew Lee Espinosa."diye cevap verdim.

"Bence sen kendi hayranlarına söz geçirmelisiniz, bayan."

*gülerek* "Hologramlara mı?"

"Peki, bir hologram ile birliktesin.Geleceğimizdeki yarı hologram ve yarı insan çocuklarımıza ne önerirsin?"

"Aptalsın" duraksadım, "Ama seviyorum seni."

Matt yanıma geldi ve aramızdaki santimleri kapatmak amacıyla çenemden tuttu ve Taylor ikimizi ayırıp, "Benim sevgilim olmadığı sürece önümde öpüşemezsiniz çocuklar, üzgün değilim.Sizi seviyorum." İkimize sarıldı ve konuşmaya başladım, " Sen ne zaman kalktın o yataktan, yasak olduğunu söylemiştim!"dedim.Haklıyım.

***

Nash, "Sidney onu görmeye, yani anneni görmeye hazır mısın?"dedi.Kendimi her zamankinden daha hazır hissediyordum, emindim. Matt, "Ben, Sidney, Shawn, Elena ve Taylor gidiyoruz."dedi.Jack G, "Bizi gelişmelerden haberdar edin çocuklar."dedi.Justin, "Bu gece uyumuyoruz nöbetteyiz, aramanızı bekliycez.Biliyorsunuz bir ihtiyacınız veya herhangi birşey için arıyorsunuz." 'Tamam' şeklinde kafamı salladım ve evde kalan çocuklara sarıldım ve hepsinden şans dilekleri aldım.Gerçekten şans'a ihtiyacım vardı.Justin'in arabalarından birini ödünç aldık, tabi araba demeye bin şahit! Justin'den ne beklersiniz, limuzinle gidiyoruz.Arabaya bindiğim an kenarlarda bir yeri gösterip, "Burada ben ve Matt uyuycaz, gerisi sizindir." Dedim.Herkesin bakışlarını üstüme çektiğimde, "Erken balayı yapmayacağız, sadece uyuyacağız.Uyumak."dedim.Matt gülüp yanıma geldi ve boynumu öptü, "Bu kadar istekli isen neden olmasın" dedi.Yanaklarıma tüm damarlarımdan fışkıran kırmızılıkla, " Ciddiyim." Dedim.Nah ciddisin.Şoför arabayı sürmeye başlamadan önce şoförün kim olduğuna baktım, riske giremem.Normal, zararsız biri olduğunu fark edince yerime geçtim."Hastahane'de çok uykusuz kaldım, gelince uyandırırsınız."dedim ve Matt'in kollarının altına girip uykuya daldım.

***

Yürüyordum.Bir saniye, ben en son arabada uyumuyor muydum belimde beni taşıyan iki el fark edince çığlık atacakken, bunun Matt olduğunu fark edip derin bir nefes aldım.Uykulu sesim ile, "Neredeyiz?" dedim.Matt cevap verdi, "Otel'e geldik aptal, seni uyandıramazdım.Uykunun ne kadar güçlü olduğunu biliyorum."dedi.Somurttum ve beni taşınmasını seyrettim.Yani ruh'umu dışarı çıkarıp ona izletmedim, yüzüne bakıyorum."Benim odam neresi?"dedim. Matt cevap verdi, "Bizim odamız şurası *parmağıyla 513 numarayı gösterir*"dedi.Bizim'i bastırarak söylemek zorunda değildi zaten dediği an beynime işlerdi.Ne kadar aptal bir çocuğa aşığım ben.Kapıyı açtı ve beni yatağa bıraktı.Soru yağmuruna devam ettim, "Diğer çocuklar nerede?".Cevap verdi, "Elena 501., Shawn 508., Taylor 511. Odada"

"Saat kaç?"

"01:34"

"Acıktım.Sen acıkmadın mı?"

"Uyumak istiyorum sadece."

Sıkıcı ve ciddi cevapları sıkmaya başladığı an onun yanına döndüm sonra ayağa kalkıp zıpladım.Evet nasıl bir psikolojim var bende çözemiyorum.Matt, "Ne yapıyorsun aptal, bak yatağı kıracaksın, bu son uyarım!" Dediklerine kulak asmıyorum çünkü sıkıntıdan ve umursanmamaktan nefret ettiğimi biliyor.Matt, "Bunu sen istedin." Deyip ayaklarımdan çekti ve bel imin arkasından ellerini geçirip gıdıklamaya başladı.Çığlık atıyordum resmen çünkü nefret ederim gıdıklanmaktan.

Elena'nın ağzından..

Bu iki aptalın çığlıkları yüzünden uyuyamıyordum, artık yeter yani birlikte olacak geceler kalmadı mı yani? Dayanamayacağımı fark edip odamdan çıktım ve odalarına doğru ilerledim.Sonra kafamı çarptım, ama ne olduğunu fark edemedim ve.. yine mi sen?

GEÇ GELEN BÖLÜM İÇİN ÇOK ÇOK ÇOK ÖZÜR DİLERİM, İSTANBUL'A GİDİYORUZ VE HAZIRLIK YAPMAM GEREKİYORDU AMA BUNDAN SONRA BÖLÜM GECİKTİRMYECEĞİM.MATT'İN VE DİĞER ÇOCUKLARIN FOLLOW SPREE'SİNİ KAÇIRDIĞIM İÇİN SİNİRLERİM TAVAN AMA OLABİLDİĞİNCE YANSITMAMAYA ÇALIŞIYORUM HİKAYEYE VE SHAWN'IN YENİ SINGLE'I ÇIKTI ÇOK EMOTIONAL BİR GÜN YAŞADIM DÜN AYRICA DOĞUM GÜNÜMDÜ BURDAN MESAJLA KUTLAYANLARA CEVAP VEREMEDİM TEŞEKKÜRLER. TEKRARDAN ÖZÜR DİLERİM UMARIM BEĞENİRSİNİZ <33

Catch MeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin