"Matt, gerçekten güzel bir fikir.Yani, buraya, orman evine geldik ve ben hala tekerlekli sandalyedeyim.Çocuklar burada.Onlarla birşeyler yapın."
"Sidney, buraya senin mutlu olman için geldiğimizi hatırlamanı istiyorum.Her ne kadar benden nefret etsen de, hala arkadaşız değil mi?"
"Beni nasıl güldüreceksiniz."
Nash lafa atıldı, "Helium balonları! (Biliyorsunuzdur belki, yinede söyleyeyim: balonun havasını içinize çekiyorsunuz ve sesiniz ince ya da kalın çıkıyor.)"
"Ve Noel şarkısı söyleriz!"
"Tanrım.Gilinsky, son bıraktığımda kötü bir çocuktun.Neden öyle kalmadın ki?"
Sidney, Elena, Troian ve çocuklar, Aaron'ın eski orman evine gelmişlerdi.Sidney'i mutlu etmeyi biraz da orman havasında denemek kötü olmazdı değil mi?
Briana nerelerde? Bunu hiç kimse bilmiyor.
"Sidney, sen kalın olanını, diğer herkes de ince sesli olanını alsın."
"Şimdi de tekerlekli sandalye ayrımı mı yapıyorsun Carter?"
"Hayır, Aptal.Noel Baba'ya benziyorsun ve Noel Babaların genellikle sesi kalın olur."
Bütün herkes gülmeye başlayınca, Sidney, bağırdı: "Kesin sesinizi.Hiç mutlu değilim, söyleyeyim.Neyse başlayalım."
Herkes balonun havasını içine çektikten sonra, bir süre sesine alışmaya çalıştı ve sonra, her ne kadar Noel'e aylar kalsa da, aptal bir Noel şarkısı söylemeye karar verdiler.
Sidney: "Evet, sincaplar.Şarkı söylemeye hazır mısınız?"
Herkes, aynı anda seslenir: "Evet!"
Sidney: "Tamam mı, Elena?"
Elena: "Tamam."
Sidney: "Tamam mı, Taylor?"
Taylor: "Bitti bile!"
Sidney: "Tamam mı,Matt?"
Matt, Sidney'e cevap vermeyince, Sidney yeniden seslenir: "Matt"
Matt'in duymamazlıktan geldiğini fark edince çığlık atar: "Matt!"
Mat cevap verir, "Tamam, tamam!"
*Multimedia'daki şarkıyı söylüyorlar* (Şarkı sözleri ile bölümü doldurmak istemiyorum dhsjfjsjd)
Sidney: "Tanrım, hepiniz aptalsınız."Sesini hatırlar ve eliyle ağzını kapatarak kahkaha atmaya başlar.
Cameron bağırır: "Bu sincap sesiyle biraz daha yaşayamam!"
Nash: "Birkaç saate kadar geçer sanırım."
Cameron, ince sesiyle: "Birkaç saat mi!"
Sidney eline kağıt ve kalem alıp, yazmaya başlar.Yazdığı kağıtta şu yazıyordur: 'Konuşmuyorum ve yukarı çıkıp, uyumak istiyorum.Biriniz götürebilir mi?'
Matt eline kalem alıp yazmaya başladı: 'Götürebilirim sanırım.'
Herkes Matt ve Sidney'in konuşamayışına gülerken, Elena, Sidney'e sordu, "Aramız nasıl?"
Sidney cevap verdi, "Bilmiyorum."
***
"Teşekkür ederim, Matt.Sanırım yatağa tek başıma çıkamam, yani-"
Matt, Sidney'in sözünü kesip konuşmaya başladı, "Anlıyorum, anlıyorum."
Sidney: "Size yük oluyor muyum?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Catch Me
Fiksi Penggemar"Hayat her zaman yalanlara inanmaktır.Bu yalanlar'ı hiç güvenmediği biri söylese bile inanır."