"Değişmesine nasıl izin verirsiniz?" diye bağırdım.
Çocuklarla boş bir sınıfa girmiştik.Kızlar hariç bütün hepimiz burdaydık.
"Haberimiz yoktu.Kızlar kendi aralarında yapmışlar."
"Her saniye sevgililerinizin yanındasınız ve kızlar, size fark ettirmeden Sidney'i değiştirebiliyor.Vay canına (!)"
"Bizi çağırmadılar."
Taylor araya girip cevap verdi, "Sen neden bize hesap soruyorsun ki? Bırakıp gidiyorsun, sonra hesap soruyorsun.Gerçekten kafanı kırmak istiyorum."
Son kelimelerini bağırarak söyleyip, kapıyı çarparak sınıftan çıktı.Hiçbirşeyden haberi yoktu.Kendine göre Dünya'nın en haklı insanı bile olabilirdi, ona anlatmamıştım.Bütün çocuklara anlatmıştım, ama Taylor'a anlatmamıştım.İçinde tutamaz, söylerdi.Ya da pot kırardı, en yakın arkadaşı.Herşeyi yapabilir.
"8 kişi kaldık sanırım."
"Ayrıca hala yapacak birşeyimiz yok."
Cameron atıldı, "Hayır, yapacak birşeyimiz var."
***
Sidney'in ağzından
Onu gördüğümde zavallı gibiydi.Hayatımda ilk defa onu bu kadar..Dile getiremiyorum.İlk defa bu kadar, farklıydı.Onu gördüğümde zavallı gibiydi, ama bizim Vegas'a gideceğimiz sabah yanımda uyandığında da böyleydi.Küçük bir çocuk gibi.Saç baş dağınık.Galiba onu böyle görmeyi seviyordum.Hem iyi anlamda, hem kötü anlamda.
Çok tatlı geliyordu, böyle kendine özen vermeyince.Hoşuma gitmedi de değil.
Ama, eğer kendine özen vermemişse, ya yeni uyanmıştır, ya da yıkılmıştır.Onu en iyi anlayacak kişi benim.
Cameron'ın oturduğumuz masaya doğru geldiğini gördüm ve bütün düşüncelerimi başka yerlere saldım.
"Merhaba bayanlar."
"Vay be, Dallas bizi tanıyormuş!" dedi, Elena alayla.
"Ayıp ediyorsun!" diye cevap verdi Cam.
Yan masadaki boş sandalyeyi çekip, sandalyede ters şekilde oturarak, ellerini masaya koydu ve konuşmaya başladı,
"Bu akşam Bar'a gitmeye ne dersiniz?"
Troian ve Elena ağzını açmadan, Cameron cevap verdi, "Çocukların hepsinin haberi var."
Elena cevap verdi, "Hayır, sersem.Ondan bahsetmiyoruz." diyerek, birkaç işaret yaptı.Bahsettiğinden zerre anlamamıştım ama, burada birşeyler döndüğüne eminim.
"Onu da ayarladım, şüphe duymanıza gerek yok." dedi, Cam.
"Ayarladığın şey ne?" dedim.
Herkes birbirine bakıyordu.Briana hariç, o telefonuyla uğraşıyordu.O da olaya Fransız gibi.Umarım yakında alışacak.Elena herkese teker teker baktıktan sonra bana cevap verdi,
"İçecekler alkollü olursa, sonuçlarına çocuklar dayanır.Katliam istemiyoruz değil mi? Briana, Cam ve Troian?"
Briana, "Huh" diyerek, onayladığını belirtti.Vay canına! Yaşıyormuş!
Troian da, "Kesinlikle, Yüzde yüz, Her türlü, Elena'ya hak veriyorum." dedi.
Son olarak Cam, "Katılıyorum." dedi.
Ama hala inanmıyordum, gerçekten burada birşeyler dönüyor ve bana söylememelerinin nedeni, duyunca sinirlenecek olmam.Buna herşeyden çok eminim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Catch Me
Fanfiction"Hayat her zaman yalanlara inanmaktır.Bu yalanlar'ı hiç güvenmediği biri söylese bile inanır."
