Multimedia: Arya
Arya:"Akın'dan bahsediyorum."-Hayır gelmedi. Arya farkındaysan Savaş'ı buldum ben. Bir başkası umrumda değil. Hem çocuktum daha. Onu cezbeden tek şey elde edilememesiydi sadece.
Arya:"Savaş'ı hayal ederken de çocuktun ama Su?"
-Savaş varken Akın sadece güzel bir anı benim için. Artık bir önemi yok Arya. Şu an konuşmamız bile saçma.
Arya:"Peki tamam."Okula varmıştık sonunda. Pek bir şey değişmemiş aslında. Kokteyl tahminimin aksine bahçedeymiş. Ben sanat galerisinde olur diye düşünmüştüm. Aslında hava güzel olduğundan bahçe güzel bir fikir olabilirdi.
ARYA'DAN....
Benim Süloşum nerelerdeydi acaba? Yoksa gelmeyecek miydi? Eğer gelmezse onun ağzını kırarım! Gelmeyince bulursam kırarım tabii. Kendimle kavga ederken kafamı çevirdiğimde gördüğüm kişiye inanamadım. Ablamın söylediğinin aksine zayıftı. Bayağı kilo vermişti. Bir dönem kas yapacağım diye bayağı kilo almıştı çünkü. Şimdi ise dehşet-ül vahşetti!
-NEREDE KALDIN SÜLOŞUM? LEYLA MECNUN'U ASLI KEREM'İ HÜLYA KERİM'İ BU KADAR BEKLEMEDİ!
Niye herkes bana bakıyordu? Bir saniye bir saniye ben bunları dışımdan söylemedim değil mi?
Su:"Arya herkes bize bakıyor. Aferin sanaa."
-Ne yapayım minik kuşum? Kendimi kaybetmişim. Şu yakışıklılığa bak!
Su:"Abartma Arya!"
O sırada eniştem olan bey gelmişti.
Savaş:"Su yanımdan ayrılmasana. Burdaki herkes sana bakıyor aç köpek gibi."
Arya:"Bana bakıyorlar eniştecuğum. Cazibeme herkes gibi karşı koyamıyorlar tabi."
Savaş ve Su bana aynen Arya numaralı bakışlarını attılar.
Su:"Sana öyle gelmiştir Savaş. Burda herkes öyle bakıyor çünkü herkes tanıdık normal yani."
O sırada asıl beklenmeyenler girdi. Akın Sezgi ve Feride girdi. Yuh! Hala sevgililer miydi Akın'la? Feride geldiği gibi Süloşumu öptü. NEY NEY NEEYY!!! SÜLOŞUMLA? HALA MI? YOHAAMINA!!
Ablama baktığımda Pelin'le beraber sohbet ediyorlardı. Yanlarıma gittim ben de. Yoksa sakin kalamazdım.
SU'DAN...
Biz Pelinlerle sohbet ederken Akın'lar da geldi.
Akın:"Merhaba. Uzun zaman oldu herkes değişmiş bayağı."
Arya:"Evet Akoş değişmeyen tek şey senin tipin hayatım."
Arya'ya öldürücü bakışlarımı atıyordum.
Akın:"Nasıl yani?"
Arya:"Aynen hayatım aynen diyorum."
Akın:"Su ne kadar değişmişsin!"
Su:"Pek bir değişimim olmadı aslında ama öyleyse eğer sen benim aksime pek de değişmemişsin."
Akın:"Yok iyi anlamda söylüyorum zaten."
O sırada Savaş geldi. Sinirlenmiş gibiydi.
Savaş:"Bebeğim annenlerle konuştum fazla gecikmeyin diyorlar."
-Tamam canım fazla kalmayız zaten.
Sezgi:"Ah aşkım sıkıldım ben hadi gidelim Akın."
Akın:"Tamam kalkarız şimdi."Arya nerelerdeydi? Birden kaybolmuştu ama demin yanımdaydı. Nereye kayboldu bu kız?
ARYA'DAN..
Ne demiş Atalarımız? Dostuna yakın düşmanına daha yakın.
Yakın diyince aklıma Akın'ın gelmesi de doğal tabi. Sakın yakını suya söyleme sakın! Ne zaman çıkacaktı bu kız? Kabinden sifon sesi duyunca özel yeteneğimi konuşturdum.
Feride bana anlamaz gözlerle bakarken aldığı kokuyla yere yığıldı. İşte bu kadar!SU'DAN...
-Savaş ben bir lavaboya bakayım sonra gidelim sevgilim.
Savaş:"Yalnız gitme ben de geliyorum."
-Gerek yok dönerim hemen.
Savaş:"Hayır Su! Düş önüme beraber gidiyoruz."
Israr etmedim. Geldiğimde içeri giremedim.
Savaş:"Ya siz kızlar ne biçim sıçıyorsunuz be!"
-Valla haklısın biri resmen içeri bomba atmış.
O sırada içerden Arya çıktı. Fazla mutlu görünüyordu.
-Nasıl girdin içeri bu kokuda? Hadi gidiyoruz artık.
Bir saniye Arya tek bir şekilde içeri girebilirdi bu konuda. Bunu kendisi yapmıştı! Hayır umarım içerde biri yoktur!
-İçerde biri var mıydı Arya?
Arya:"Bunu bilemeyiz minik kuşum."
O sırada Süleyman geldi.
Süleyman:"Feride'yi gördün mü hiç Su? Lavaboda mıydı?"
O sırada her şeyi anladım ve canımı hiçe sayıp lavaboya girdim! Savaş arkamdan bağırmıştı. Tahmin ettiğim gibi Feride yerdeydi. Tam yardım isteyecek iken gözlerim karardı ve dizlerim beni taşıyamacak hale geldi sonra karanlık...ARYA'DAN..
Ablam o kokuya dayanamazdı hemen içeri daldım.
Bayılmıştı! Hemen Savaş'a haber verdim.
-Eniştecuğum sana bir iyi bir de kötü haberim var.
Savaş:"Noldu? Su iyi mi? Neden çıkmadı hala?"
-Eniştecuğum sana bir iyi bir de kötü haberim var.
Savaş:"İyiden başla."
-Ablam hala yaşıyor. Kötü olansa eğer müdahele etmezsek ölecek onu dışarı taşımalıyız ve bu görev de sana düşüyor. Haydi yavrum kaslı kollarına kuvvet!
O sırada ablam çoktan dışarı taşındı Savaş tarafından.
Feride de çıkarıldı.
Süleyman ise olayları didikliyordu.
Süleyman:"Arya sen içerdeydin. Noldu?"
O sırada ağlamaya başladım ve Süloşuma sarıldım. Ah bu ne güzel bir kokuydu öyle!
-Çok kötüydü Süloşum! Üzerime üzerime geliyordu kaçmaya çalıştım. Başardım da sonra kendi kokusunda boğuldu!
Süleyman:"Nasıl yani? Ne kokusu?"
-Valla nasıl yaptı bilmiyorum. Afedersin ama o götten öyle kokunun çıkması sence de normal değil mi Süloşum?
Süleyman:" Ne yani osurdu da mı herkes bu hale geldi?"
Başımla onayladım onu.
SU'DAN...
Uyandığımda Savaş'ın kucağındaydım.
Savaş:"Hayat suyum iyi misin? Bayılmışsın o kokuda."
-İyiyim sevgilim. Arya nerede?"
Savaş:"Süleyman'ın yanında."
Amacına ulaşmış işte. Eminim şimdi kendi olmayan masumiyetinden bahsediyordu. Ah Arya ah!BİRKAÇ GÜN SONRA...
Size ne olduğunu anlatayım. Feride ve Süleyman ayrılmıştı. Savaş,ben ve Arya ise bir cafede oturuyorduk. O sırada içeri Akın Sezgi Süleyman ve bizim tayfadan birkaç kişi girdi.
Selam vermek için masaya geldiklerinde oturdular. Yanlarında birkaç ortak arkadaşım da vardı. Bir süre sonra sıkıldık ve tam kalkıyorduk ki Arya'nın söylediği şeyle dilinin kopmasını diledim.
Arya:"Şişe çevirmece mi oynasak?"
Herkes olur demişti.
Ben Savaş'a eğilip "İstemiyorsan kalkalım." dedim.
Savaş:"Benim için sorun yok."
Oturduk ve oynamaya başladık.
Arya şişeyi çevirdi ve soran kişi kendine sorduğu kişi ise Akın'a geldi. Herkes merakla onlara bakıyordu. O sırada Arya sinsice sırıttı. Yine aklında ne tilkiler vardı acaba?
Arya:"O zaman soruyoruum. Lisedeyken hoşlandığın kişi kimdi?"
Akın önce tereddüt etti. Sonra ise verdiği cevapla içtiğim suyu püskürtmem bir oldu.
Akın:Su!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MUCİZE'M
ChickLit"Öncelikle Savaş, ben seni on altı yaşımdan beri tanıyorum. Karşılaşmamız hiçbir şekilde tesadüf değildi. Mucizeydi. Benim mucizemdi." Umut... İnsanın kaybedeceği en son şeydir. Hayat tıpkı söylenildiği gibi mucizelere gebedir ve daha da önemlisi...