Ben tam ayağa kalkmak için niyetlenmiştim ki Hande bana çerme taktı ve düşüyordum ki Savaş tuttu! Çok yakındık şu an. Bir saniye ben bu anın benzerini rüyamda gördüm! Artık eminim Savaş'ın karşıma çıkması kesinlikle tesadüf değildi!
Biz Savaş'la birbirimize bakarken Koray'ın öksürük sesiyle kendimize geldik. Bir ara kaptırdım gittim valla. Neyse ki sonradan kendime gelebildim.
-Teşekkürler. Sen olmasan çok pis yere yapışırdım.
Savaş'ın cevap vermesini beklerken yüzünde anlam veremediğim bir tebessümle bana bakıyordu.
-Savaş?
Savaş:"E-efendim?"
-Sen olmasaydın çok kötü düşerdim teşekkürler yeniden.
Savaş:"Önemli değil."
Cafeden ayrıldığımızda sürekli yaşadığım günü ve tabi ki Savaş'ı düşündüm bu kesinlikle benim mucizemdi ve bunu kaybedemezdim.
SAVAŞ'TAN
Kesinlikle kendimde değildim. Su'yu gördüğümden beri kendimi kontrol edemiyorum. Aptal gibi hareket ediyorum. Beni asıl düşündüren böyle bir kızın hayatına nasıl kimse girmemişti? Özel birini beklediğini söylemişti. Kesinlikle farklı bir kızdı. O özel kişi olmayı her şeyden çok istedim o an. Birden rüyamı ve Su düşerken tuttuğum anı hatırladım. Rüyadayken yüzünü net hatırlamasam da benziyordu. O muydu yoksa? Kader onu bilerek mi çıkardı karşıma? Öyle ya da böyle onun benimle olması için ne gerekiyorsa yapacaktım. Düzgün davranıp kendimi kontrol ederek başlayabilirim mesela.
SU'DAN...
Tam bir film izleyip keyfime bakayım derim kapı tam o zaman çalar zaten.
-Geldiiiim!!
Kapıyı açtığım kişiyle üzerime atlaması benim de yere düşmem bir oldu.
"Seni çoooooğğğk özledim Minik kuşuuğğm! Ne kadar da büyümüşsün böyle!"
Arya gelmişti! Tamam ben de çok özlemiştim ama boğulmak üzereydim.
-Arya boğulacağım A-arya!
Arya:"Yoksa beni özlemedin mi minik kuşum? Bana neden böyle davranıyorsun?"
-Çok özledim hem de. Ama sarılmaktan ölen ilk insan olarak tarihe geçebilirdim. Sen de çok büyümüşsün demek isterdim ama..
Arya:" Sen bana kısasın mı demek istiyorsun yoksa Su? BEN KISA DEĞİLİM SADECE 1.55'İM.!" dedi bağırarak.
Ben de onun gibi sesimi değiştirerek:
-Hayır hayatım sen en az 1.70'sin kendine gel lütfen! dedim.
Arya:"Teşekkür ediyorum hayatım." dedi ukala bir ifadeyle. Ne kadar özlemişim onu! Arya benim hayatımın her anında vardı. Ne yazık ki yaşam koşulları bizi ayırdı fakat en kısa sürede yatay geçişle İzmir'e gelmesini sağlayacağım.
Arya:"Ee minik kuşum nasıl gidiyor?"
-O kadar çok şey oldu ki Arya inanamazsın!
Arya:"Yoksa benden habersiz Edis konserine gidip de onunla sevgili mi oldun?"
-Hayır Arya saçmalama.
Arya:"Oh iyi be! Bir an çok korktum hayatım."
-SAVAŞ'I BULDUM MİNİK KUŞUM. VARMIŞ GERÇEKTEN DE HAYAT SONUNDA YÜZÜME GÜLDÜ.
Bunları söylerken kendimden geçmiş delicesine kahkaha atıyordum. Arya ise bana uzaylı gören masum köylü gibi bakıyordu.
Arya:"Minik kuşum anladığım kadarıyla acıktın ve tansiyonun düşmüş. Savaş senin hayal ürünün Su. Sakin ol derin nefes al ve ver."
-Hayır Arya vallahi gördüm tanıştım diyorum yemin ederim ya!
Arya:"Tamam minik kuşum anlıyorum önce yemeğini yiyelim sonra yine konuşalım. Tabi vizeler de yaklaşıyor beyin iyice yandı."
-Of Arya of! Ben seni nasıl inandıracağımı biliyorum.
SAVAŞ'TANEn güvenilir arkadaşım olan Yiğit'e Su'yu izlemesini söyledim. Ailelerimiz yakındı eskiden beri. Bizim ailenin de buralara gelmesi kolay olmadı bazı pis işlere ister istemez bulaşıyorsun. Özellikle babamlar Su'ya olan zaafımı anlamamalıydı yoksa onu korumam zor olurdu.
SU'DAN...
Duştan çıkıp üzerimi giyindiğimde Arya'nın bağırışını duyunca telaşla aşağıya indim.
Arya:"BURDA NE İŞİN VAR ********* İT OĞLU İT YİĞİT??!!!!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MUCİZE'M
Chick-Lit"Öncelikle Savaş, ben seni on altı yaşımdan beri tanıyorum. Karşılaşmamız hiçbir şekilde tesadüf değildi. Mucizeydi. Benim mucizemdi." Umut... İnsanın kaybedeceği en son şeydir. Hayat tıpkı söylenildiği gibi mucizelere gebedir ve daha da önemlisi...