Multimedia:Yankı
SU'DAN...
Ne işi vardı Yankı'nın burada? Arya bir şeyler çeviriyordu. Amacı neydi?
Yankı:"Su...?"
Su:"Merhaba. Arya'yı gördün mü acaba? Beni buraya o çağırdı da."
Yankı:"Hayır beni de o çağırdı. Önemli bir şey olduğunu sanmıştım ama bir şey anlamadım."
O sırada Arya'yı aradım. Çalıyordu... ama açmıyordu. Of Arya of! Hangi cehennemdesin acaba?
ARYA'DAN...
Uzaktan onları izliyordum ki bir anda Savaş geldi. Kolumdan tuttuğu gibi fırlattı da diyebiliriz.
Savaş:"NE DEMEK YANKI'YA KAPTIRIRSIN LAN! ŞİMDİ ARA ONU VE UZAKLAŞMASINI SÖYLE ORDAN!"
Korkmuştum kabul ama önce Edis ile konuşacaktı.
-ÖNCE EDİS! ÖNCE NE SÖYLEDİYSEN ONA YALAN OLDUĞUNU SÖYLE!"
Savaş:"LAN BEN BİR ŞEY SÖYLEMEDİM DİYORUM!"
-SEN SÖYLEMEDİYSEN KİM SÖYLEDİ? ORDA BİZDEN BAŞKA YİĞİT VARDI SADECE!
Savaş al işte buldun der gibi baktı ama Yiğit neden yapsın ki bunu? Yoksa.. hala beni.. Saçmalama Arya. Ondan özür diler gibi baktım.
-Özür dilerim eniştem bey. Ben ablamı alıp geliyorum.
Savaş:"Sana gerek yok! Ben alırım benim sevgilimi!"
-Aman iyi be! İyi ki bir sevgilin! Yedik sanki!
Savaş:"Benden başkası da yiyemez! Size haram!"
Salak lan bu Savaş. Ablamın hayalindeki gibi tıpkı.
SAVAŞ'TAN...
Tam Su'yu alıp gidecektim ki duyduklarımı hazmetmeye çalıştım.
Yankı:"Su bence burada karşılaşmamız tesadüf değil."
Su:"Evet Arya'nın oyunu. Ben göstereceğim ona! Önce bir çıksın da ortaya!"
Saf sevgilim benim ya!
Yankı:"Öyle değil Su. Belki de bu bir işarettir. Bizim için. İkimiz için."
Su:"Pardon? Git işine Yankı! Anlaşılan Arya'da gelmeyecek ben gidiyorum. Bir daha görüşmemek üzere!" Aferin hatunuma! O sırada ben çıktım hemen ortaya.
-Bebeğim burdaymışsın. Arya beni de çağırdı. Şu ilerdeki cafede bekliyor bizi. Hadi yanına gidelim de olan biteni anlatsın.
Su:"Ne yapmaya çalışıyor bu kız?"
Yankı:"Aslında ben de merak ediyorum beraber gidelim. Yankı ben. Arya ile liseden tanışıyoruz. Su ile ise.. neyse o uzun bir mevzu..." dedi ve benim hatunuma göz kırptı! BENİM OLANA! Yine sinirlendiğimde olduğu gibi boynumdaki damarların belli olduğunu hissediyordum. Su da sinirlendiğimi anlamış olacak ki elimi tuttu ve dudaklarıyla sessiz bir şekilde 'sakin ol' dedi. Yine işe yaramıştı. Bütün öfkem uçup gitmişti.
-Savaş ben de. Su'yun sevgilisiyim.
Bunu dememle Yankı denen itin yüzünün renk değişimini keyifle izledim.
Su:"Tamam hadi gidelim." dedi her anına her hareketine öldüğüm kız. Allah'ım ne olur hep benimle olsun! Benden başkasını sevmesin! Bunu düşünmek bile kalbimi söküyorlarmış gibi hissetmeme sebep oluyor.
SU'DAN...
Savaş sinirlenmişti. Haklıydı da. Bir an önce Arya'nın niyetini anlayıp Arya ortalığı daha fazla karıştırmadan İzmir'e dönmek istiyordum. Bu iş cidden sinir bozucu olmaya başladı çünkü.
-ARYA NE YAPMAYA ÇALIŞIYORSUN AMACIN NEYDİ? ŞU YANKI'YI NİYE ÇAĞIRDIN?
Yankı:"Su sakin ol güzelim. İzin ver de açıklasın kız."
Bunu demesiyle Savaş yumruğu Yankı'nın suratına geçirmişti. Müdahele etmedim. Ben de aynısını yapardım çünkü. Ama etmezsem sevdiğim adam birazdan katil olacaktı.
Arya:"Dur enişte DUR! Vurma!"
Savaş:"KARIŞMAYIN! BENİM OLANA BENİM SEVDİĞİME GÜZELİM HA! SENİN EBENİ Sİ**** O***** ÇOCUĞU!"
Delirmişti. Korkuyordum ve ne yapacağımı bilmiyorum.
SAVAŞ'TAN...
Hemen Yiğit'i aradım ve bulunduğum yere birkaç adam yollamasını söyledim. Zaten dayaktan yüzü görünmez hale gelmişti. Baygındı bu yüzden. Listeme sen de eklendin Yankı! Akın ile beraber keserim biletinizi artık.
-Siz ikinize gelince Arya ve Su! Yarın İzmir'e dönüyoruz. Hatırınız için kaldım ama küçük kardeşin rahat durmuyor ne yazık ki sevgilim.
Su:"Savaş sakin ol lütfen tamam haklısın ama beni korkutuyorsun. Seni tanıyamıyorum şu an."
Söylediğiyle kendime gelmiştim. Benden korkmamalıydı. Elimde değildi. Köpek gibi kıskanıyorum! Çok seviyorum lan! Gözüm bir şey görmüyor o yüzden! Benim bakmaya kıyamadığıma herkes göz koymuş resmen!
Yanına gittim ve sarıldım. Ellerimle minik yüzünü avuçlarım arasına aldım ve:
-Korkma benden. Özür dilerim bir tanem. Ama elimde değil. Anlıyor musun? Ben seni kendimden dahi sakınırken herkes seni istiyor. Herkes sana bakıyor.
Bana sarılışıyla kendimden geçtim ve kokusunu içime çekerek aradığım huzura kavuştum yeniden. Ben bu kızdan ayrılamazdım. Böyle bir şey söz konusu bile değildi. Bir kez daha anladım bunu. Yaşamak için ona mecburdum.Su ve Arya'yı eve bıraktıktan sonra depoya gittim. Yankı ve Akın denen heriflerden sinirimi çıkarayım da biraz stres atayım. O sırada Yiğit aradı.
Yiğit:"Savaş yolda mısın?"
-Evet. Ne oldu?
Yiğit:"Baban İzmir'de olmadığımızı öğrendi. Su'yu öğrenmesi an meselesi."
-Allah kahretsin! Tamam kapa geliyorum.
Bu çok kötü oldu. Babam ilişkimizi öğrenirse bunu ikimizin de burnundan getirirdi. Neyse ki aldığımız mallar burdan ithal ediliyor. Paketlemede bir sorun çıktığı için ben de buraya geldiğimi söylerim.
Depoya geldiğimde Yiğit'in bağırışlarını duymamla içeri dalmam bir oldu.
Arya Yiğit'i dövüyordu!
Arya:"Yiğidoşum dedim bağrıma bastım! Ama sen ikinci kez hayatımın orta yerine sıçıyorsun İT OĞLU İT YİĞİT! Edis ile konuş ve yalan söylediğini söyle! Arya organ mafyası değil de!"
Yiğit:"Demeyeceğim lan işte!"
Arya:"Niye ya niye? Salak mısın oğlum?"
Yiğit:EE YETER BE! ÇÜNKÜ SANA AŞIĞIM OLDU MU!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MUCİZE'M
ChickLit"Öncelikle Savaş, ben seni on altı yaşımdan beri tanıyorum. Karşılaşmamız hiçbir şekilde tesadüf değildi. Mucizeydi. Benim mucizemdi." Umut... İnsanın kaybedeceği en son şeydir. Hayat tıpkı söylenildiği gibi mucizelere gebedir ve daha da önemlisi...