Sürgün

Bölüm 2 "Merak"

Sakura herzaman okulda anlatılan ,kitaplarda okuduğu o kahraman olmak istemişti ama o bir kadındı ve su kabilesinde kadınların savaşmayı öğrenmesi yasaktı.Okula gidiyordu lordun kalesinin ordan geçerken camlarda baktı kahramanlar,savaşçılar hepsi hala takdir görünüp saygı duyulan insanlardı onlara hep gıpta etmiştir.O camlara bakarken lordla göz göze geldi lord onu yanına çağıran bir el işareti yaptıkdan sonra sakura etrafina bakındı kendisini çağırdığına emin olduktan sonra lordun kalesinin kapısına yaklaştı muhafızlar onu sorgulasada lord onlara onaylar bir işaret verdi.

SAKURA'NIN AĞZINDAN

Lordun kalesine girerken beni neden çağırdığını düşünüyordum.Muhafızlardan biri beni lordun odasına götürüyordu kapı tıklatıp içeriye girdim.Lord sandelyesinde oturuyor bazı kağıtları inceliyordu beni farkedene kadar."ah küçük hanım demek geldin Mebuki 'nin kızıydın değilmi güzelliğini ondan almışsın"."evet lordum" annemi nerden tanıyorduki?.

Lord bana hafif gülümsedi ve adamın yakışıklı olduğunu farkettim ki fark etmemek ne mümkün."pekala küçük hanım okula gittiğin belli senden küçük bir ricada bulunacağım bu parşömenleri Tsunade 'ye götürürsen çok memnun olurum"."evet yapabilirim lordum".

Lord bana içinde parşömenlerin olduğu çantayı uzatırken dikkatli olmam gerektiğini ve onların çok değerli olduğunu söyledi.Meraklı bi tipdim bende kimsenin beni göremeyeceği bir yere gidince baktım içinde ilgi çekici pek birşey yoktu aslında sadece bir parşömen dikkatimi çekmişti bunlar su bükme haraketleri yapan bir KADIN dı şifa hareketleri olmadığına emin olduğum hareketlerdi daha önce görmüştüm bunlar dövüşmek için kullanılıyordu.O parşömeni aldım almamalıydım böyle yetiştirilmemiştim ve Tsunade bana kızabilirdi ama yaptım.

Kafamda bu düşüncelerle Tsunadenin odasına gittim iyi biriydi herzaman (tabi sinirlenmesini saymassak o zaman görmeyi kimse istemez).Odanın kapısını tıklattım ve içeriye girdim"bayan tsunade bunları size lord Zhao gönderdi"."ah demek sandığa koymam için daha fazla parşömen"dedi.Sarı saçlarını geriye attı ve masadan kaldı sesli bir nefes verdi ağır adımlarla desenli bir sandığın yanına geldi sandıkta kilit yoktu suyu bükerek açtı daha önce böyle bir su büküş görmemiştim. Parşömenleri elimden aldı ve sandığa koydu.Kahverengi gözlerini bana dikti biraz beni süzdükten sonra dediki "sakura artık geç kalıyorsun."ne için efendim"."bana onu vermekte".Ellerim terledi parşömenlere bakmadan nasıl anlamıştı."N-ne yi efendim".Tsunade parmağını çantama doğrulttu gözlerini kıstı"sakura proje ödevini hala getirmedin"."bitti getirdim efendim".Çantamın içinden ödevimi çıkarıp verdim.Tsunade bana tatlı bir gülümseme attı ve derse gitmem gerektiğini söyledi.

Sınıfa girerken üvey kardeşim aşağılayıcı bir bakış attı.Annem onun babasıyla ben küçükken evlenmişti babasıyla hava kabilesinden gelmişlerdi.Babası bana öz baba gibi baksada kardeşim öyle değildi.Küçüklüğümüzden beri hep kavga etsekte üveyde olsa benim kardeşimdi.Öğretmen sınıfa girdiğinde sıkıcı şifa dersleri başlamıştı.Aklımda hep parşömen vardı denemem lazımdı.İzin alıp lavaboya gittim.Parşömendekileri yapmaya çalıştım ama sonuç bükebildiğim tek damlayı üstüme döktüm.Bunları öğrenebilseydim bir savaşçı olurdum belki kahraman ama henüz bir damlayı bile zor büküyorum.

Irelia gibi olmak isterdim herşeyde çok yetenekliydi muhtemelen bunları öğrenmesi kısa sürerdi.Derse geri dönmemiştim evede biraz geç gitmiştim.Akşam olduğunda eve gittim annem bana kızgın bir bakış attı Irelia ise sırıtıyordu ispiyonlamış olmalıydı.Annem beni sinirli bir şekilde uyardıktan sonra yemeğe geçtik.Suratında patlasın Irelia sadece kızdı.Irelia tüm yemek boyunca (herzamanki gibi) başarılarından bahsetti.İşte böyle 4 sene geçirmiştim herşey yolunda gidiyordu tabi Irelia ben herzamanki gibi derste tuvalete gidiyorum dedikten sonra şüphelenip peşimden gelmesiyle son bulmuştu.4 sene boyunca o sandıktan parşömen alıyor kimseye yakalanmıyordum ama Irelia her şeyi mahvetmişti.Akşam yemek yerken daha doğrusu yemeye çalışırken Irelia sürekli sırıtıyordu annem ve babam ise ne olduğunu soruyordu.Avuç içlerim terlemiş başım ağrımıştı ve sonra kapı çaldı lordun adamları geldi ve beni lorda götürdü.Şimdi ise zindandaydım.Beni büyük salona götürmek için geldiler.Acaba bana ne yapacaklardı idam yada hapis kim bilir. Ailemin adını lekelemek kadar büyük bir ceza değil.Zindandan çıktıktan sonra temiz havayı içime çektim adamlar kolumu sıkıca tutarak büyük salonun önüne getirdiler içerden sesler geliyordu kapıyı ittirdim...