Kong pastanın kremasını hazırlarken her zamanki heyecanı yoktu.Dostlarını uzun süre göremeyecek olmak yüreğine hüzün serpmişti.
Sakura'nın geldiği zamanı hatırladı.Master Yi ile o kadar yalnız kalmıştıki Sakura'yı görünce bir arkadaşı olucağı için çok mutlu olmuştu.
Sonra diğerlerinin gelmesiyle daha mutlu oldu.Sasuke ile arada atışsada onun varlığı bile Kong'u mutlu ediyordu.Ölen kardeşini hatırladı.
"Jo"dedi bir fısıltıyla.Sevimli bir çocuktu ve bir o kadar iyi.Bir ateş bükücü tarafından amansızca katledilmiş ve yanık bedeni ormana terk edilmişti.Annesi yıllarca kendine gelememiş,babası Kong'a eğitimi konusunda daha çok üstelenmiş ve Yi'nin yanına yollamıştı.
"Umarım yeni kardeşlerimi kaybetmem"diye fısıldadı.
Kapı sesi duyduğunda arkasına döndü.
"Master kremayı tatmak istermisiniz?Onlar için pasta yapıyorum".
Yi gözlüklerini düzeltti zorda olsa gülümsedi."Eski günlerdeki gibi yalnızız ha Kong".
"Eheh evet ben meditasyon yapmaya çalışırım ve siz elinizi omzuma koyup iyi gidiyorsun ama çabala genç çekirge dersiniz".
"Doğru sen işine dön ve bu krema güzel olmuş ama daha çok çikolata tanesini hak ediyor"dedi ve odasına çekildi.
Bu sefer Yi ne için hüzünlü olduğunu bilmiyordu aşk acısımı?öğrencilerinden ayrılışımı?ne zaman geliceği belli olmayan savaşmı?
Eğer bu savaş ondan sevdiklerini alırsa her zamanki sakinliğini koruyabilirmiydi?Yi kafasında bu sorularla meditasyon yapmaya başladı ve kendini huzura bıraktı.
...
Naruto bir o yana bir bu yana dönüyor ama bir türlü uyuyamıyordu.Hinata kaçırılmıştı,arkadaşlarından ayrılıyordu,babası hatta bütün kabilesi ona düşmandı.
Babasıyla savaşmak istemiyordu.İstediği tek şey Hinata'nin dönmesi ve hiç bir kayıp vermeden bu savaşın başlamadan bitmesi.
Sasuke'de abisi ve babasıyla savaşıcaktı acaba oda böyle hissediyormuydu?Bu orman için yaptıklarına değermiydi?
"Evet"dedi içinden "Değer bu düşünceyi kafamdan atmalıyım".
Naruto bu kararından hiç pişman değildi ve aslada olmayacağına emindi çünkü bir gün bu ormanı kurtarıp kabilesine döndüğünde "Kahraman"diyeceklerdi tıpkı babasına dedikleri gibi.
...
Sakura'nın AğzındanUyuyamıyordum alıştığım dostlarımı bırakmak beni üzüyordu.İçimde tıpkı sürgün edildiğim zamanki gibi bir his vardı.
Şimdi beni sürgün bir şekilde kabul eden insanları bırakıyordum.Bu orman için yaptığım fedakârlıktı tıpkı diğerlerinin yaptığı gibi.
Bu konuyu unutmaya çalışıp uyumaya çalıştım ama bu sefer aklıma annem ve babam geliyordu.Acaba babam ile savaşmak zorunda kalıcakmıydım?Üveydi ama babamdı gerçek babam yokken bana o bakmıştı.
Acaba annem ve babam beni özlüyormuydu?Irelia'nın yaptıklarından haberleri varmıydı?Sürgün olmam kabilede nasıl karşılanmıştı?
19 yıllık hayatımda bir çok kişinin görmediğini görmüştüm.Buraya geldiğim zaman ne kadar çabuk geçmişti.Master Yi'nin beni kurtardığı zaman daha dün gibiydi.
Aşık olmuş,dostlar edinmiş ve Su Kabilesinde öğrenemeyeceğı şeyler öğrenmiştim.Düşüncelerimi kapının açılması bozdu.Gelen Sasuke'ydi.
Sahte bir sinirle"Kapıyı çalmayı ne zaman öğreniceksin".
Sasuke düşünüyor gibi yaptı"Hmm hiç bir zaman".
"Uykum kaçtı uyuyamadım bende sevgilimin yanına geldim eminim o beni yorar ve uykumu getirir".
"Romantik birşeyler söyliyeceksin sandım"neden bu çocuk bu kadar fesat?
"Şeeey saçlarin güzel görünüyor".
"Bu bir iltifat romantik bir şey değil".
"Çabalıyorum Yi'nin derslerinden zor".
"Yi'nin dersini daha beceremediysen işin zor".
"Yi'nin derslerini beceremedim ama becerebildiğim başka şeyler var".
"Ne gibi?"
Sasuke pis bir şekilde sırıttı"Sana göstereyim".
Yanıma hızla geldi ve dudaklarıma yapıştı.Sert ve tutkulu öpücüğü ne yapmak istediğini belli eder gibiydi.Ben ona yavaşlamasını söylemek isterdim ama o dudaklarımı bırakmayacak gibiydi.
"Bunu yapmak istediğine eminmisin".
"İstemesem seni buraya yatırmazdım"
Sasuke ileri gidiyordu bende izin verdim.Bu çok utanç vericiydi ama iyi hissettiriyordu.
Bakire olduğumu öğrenince biraz şaşırmıştı yüzünde garipde bir gülümseme olmuştu.Bunun için erkendi ama onu seviyorum.Yakışıklı olduğu veya bir lordun oğlu olduğu için değil beni sürgün olmama rağmen sevdiği için.
Onun göğsüne yattım ve uykuya daldım hatırladığım son şey saçlarıma kondurduğu öpücüktü.
Bir uçurumdan düşüyordum ve bu dipsiz bir uçurumdu.Karanlığa gittikçe çekiliyordum ve yapabileceğim hiç bir şey yoktu.
Bir el arıyordum ama bu boşlukta karanlıktan başka hiçbirşey yoktu.En sonunda karanlıkta mor bir ışık fark ettim.Oraya düşüyordum ve oraya yaklaştıkça oranın portal olduğunu fark ettim.
Ruh elleri portaldan çıkmış beni ele geçirmeye çalışıyordu.Portala düşerken son bir çığlık attım ve kan ter içinde uyandım.
Uyandığımda yanımda Sasuke yoktu.Onun yerine bir mektup vardı.Mektubu elime aldım ve okumaya başladım.
Sakura
Sen gördüğüm en aptal kız olmalısın.Senin güzel olduğunu düşünmüştüm ve her güzel kıza yaptığım şeyi yapmak istedim,yaptımda.
Kendini o kadar kaptırmıştınki seni kandırdığımı anlayamamıştın.Gerçekten bir sürgüne aşık olabileceğimimi sandın?Varus'un evinde yaşadığımız şeyler seni kolay elde edebileceğimin bir göstergesiydi.
Master Yi'de sanırim o kadar zeki değil babam için ajanlık yaptığımı anlayamadı.Naruto ve Kong'a gelince bir arkadaşa ihtiyacım yok.
Sen bu mektubu okurken ben o sırada yatakta başka bir kadınla meşgul olacağım sana yaptığım şeyleri yapacağım eminim o yatakta daha iyidir.Sen yinede kendini üzme en azından bir mektup yazdım...
![](https://img.wattpad.com/cover/148573588-288-k469446.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sürgün
FantastikTek istediği savaşmak ve bir kahraman olmaktı ama şuan çok farklı bir yerdeydi sürgündeydi.