15.BÖLÜM-YALAN

85 11 26
                                    

Keyifli okumalar! Gelen her yorumu dikkate aldığımı kesinlikle bilmenizi istiyorum, en ufak bir yorum da olsa her şeyi dikkate almaya çalışıyorum. Atılan emojilerden bile bir şeyler çıkarabilecek durumdayım🐥. Ve bir önceki bölümde finalin yaklaştığını söylediğimde, final olmaması gerektiğiyle ilgili birçok yorum aldım ve kurgunun gidişatını değiştirmek pahasına, kitabıma zarar vermeden finali biraz daha ertelemeye karar verdim. Umarım bu karar hepimiz için en iyisi olur! Yorumlarınızı eksik etmeyin, dert sizi bulmasın, dertsiz ve mutlu kaldığınız bir ramazan ayı geçirmeniz dileğiyle, sevgiler💜.


Acı verici gerçeğin, insanın sol tarafını acıttığı o noktada ortaya çıkan ilk kurtarıcı yalandır. Gerçeğin üzerine birbiri ardına dizilmiş söylenemeyen cümleler, bir düğüm gibi boğazımıza tıkandığında, bizi o düğümden kurtaracak olan bir yudum su; yalandır. Koca bir sahneden ibaret olan bu dünyada doğaçlama yaşamak en iyisi. Dekoruyla, ışığıyla; yazılan, çizilen hikayesiyle hayat kendi oyununu bizim sahnemizde oynar. Kimi hikaye bu sahnede mutlu sonla biter; seyircilerinin yüzünde koca bir mutluluk bırakır, kimi hikaye bu sahnede bitirdiği mutsuz sonla su dolu bakışların arasında perdesini sonsuza kadar kapatır. Hayat yalnızca kendi bildiği gerçeğini yazar, bizim söylediğimiz yalanlar ise ortaya konulmuş doğaçlama bir replikten ibarettir. Ve o repliğin doğaçlama olduğu eninde sonunda ortaya çıkar.

Şu anda hiç düşünmeden ortaya attığım bu yalanın ne zaman ortaya çıkacağını; ortaya çıktığında bana beraberinde hangi gerçekleri getireceğini bilmesem de, aklımdan geçeni yapıyorum. Ben hayatın bana sunduğu repliğe karşı gelip, onu unutup, kendi doğaçlama diyaloğumla bu sahnede biraz daha tutunmaya çalışıyorum.

"Bundan emin misiniz?" düşüncelerimin üzerine atılan derin çizik beni kendime getirdi. Uzun soluklarımın arasında, göğsüm hızla inip kalkerken, ifadesiz tutmaya çalıştığım gözlerimi polis memuruna çevirdim.

"Bakın Lara hanım, eğer bir şeyleri daha ayrıntılı bir şekilde bize anlatırsanız arkadaşlarınızın canlı bulunması ihtimali o derece artar. Lütfen bana o günü tüm gerçekleri ve tüm ayrıntılarıyla anlatın."

Şu anda aklım sadece söylediğim yalanda takılı kalmıştı. Sonrasını ve öncesini düşünmeden ortaya attığım bu cümle arkadaşlarımın hayatına mal olacak mıydı? Kalbim inanılmaz bir ikilem arasında tekrar mekik dokumaya başladı. İki farklı düşüncemi hassas bir terazide tarttığımda bir taraf daha ağır basıyordu. Şu anda bu seçeneği seçmekten başka bir çarem yoktu.

"Aslında," dedim derin bir nefes alırken. Polis memurunun temkinli ve meraklı bakışları üzerimde toplandı.

"Ben, olanları hatırlamıyorum."

Hayatımda söylediğim ikinci büyük yalan. Dünyanın en büyük gerçeği üzerime yağmur gibi yağıyordu. Gerçekleri söylemem için direten tarafımı bastırmaktan dişlerimi sıkmaya başlamıştım. Polisin şaşkın bakışları bir süre üzerimde takıldı.

"Nasıl yani?" diye sordu. Sanki sabrının son damlalarını kullanıyor gibiydi. Haklıydı da. Günlerdir çalıştığı bir vakanın ardından ortaya çıkan ilk kişi hiçbir şey hatırlamadığını söylüyordu. Kalbim suçluluk duygusuyla büzüldüğünde gözlerimi polis memurundan kaçırıp, kucağımda birleşmiş yıpranmış ellerime çevirdim.

"Psikolojik bir durumdur belki, bilmiyorum. Ama ne helikopterin düşüş anını ne de ondan sonrasını hatırlıyorum. Hatırladığım tek şey, suya gömüldüğümde ağzımdan çıkan baloncuklar."

Söylediğim yalanın inandırıcı olması için elimden geleni yapıyordum. Hala içimdeki bir nokta bunu neden yaptığımı anlayamamıştı. Bunu neden yaptığımı bende anlayamamıştım.

KAYIP RUHLAR SİLSİLESİ (Düzenleniyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin