Geleceğim Sensin

Geleceğim Sensin-14

"Ee gelin hanım anlat bakem sen bu bizim haylazı ne zamandan beri tanıyorsun?"

"Gelin hanım değil ablacım benim adım Masal . Ben poyrazı bir ay'dan fazla bir süredir tanıyorum. "
"Gelin hanımsın sen .! Sözümü ikileme sen bakem . Ben gördüm bizimki sana sevdalanmış. Büyük hanım da görünce sizi evlendirir."

"Ablacım bak. Poyraza bunu zorla yapamayız. Tamam iyi adam hoş adam da bak başka sevdiği vardır belki ?"
" Vardı ama rahmetli oldu . Neyse ölünün arkasından konuşmak olmaz "
"Aynen öyle ablacım. Zaten toprağın evine de geldik . Sen bekle ben onu çağırıp geleyim ."
Arabadan inerek toprakların evinin diline bastım ve beklemeye başladım.
Biraz bekledikten sonra toprak kapıyı açtı ve dışarı çıktı .
"Hele şükür be kızım . Ağaç oldum beklemekten ."
"Geldim işte masal. Ne dır dır ediyorsun !." O da bana söylenmeye başlamıştı.
Arabaya ilerlediğinde öne doğru yürüdü ama onu durdurdum.
"Misafirimiz var. Sen arkaya bebeğim." Dedim ve sürücü kapısını açtım ve oturdum. Toprak da arkaya oturdu.
"Merhaba ." Dedi Esma ablaya
"Merhaba canım. Sanırım sen topraksın." Dedi.
"Evet abla ben toprak . Memnun oldum ."
"Ben de Esma canım. Poyrazın bir tanıdığı . "
"Toprak. Poyraz şey dedi öğleden sonra yanımıza geleceklermiş . " dedim arabayı sürerken.
"Geleceklermiş? Derken canım "
"Mert ile gelirler belki ."
"Ay inşallah." Dedi heyecanla.
Esma abla ile birbirimize baktık ve gülmeye başladık.

###########
Alışveriş merkezinin otoparkına park ettikten sonra hepimiz arabadan indik.
"Toprak bak koltuğun üzerinde uğur'un çantası var sen onu al ben de uğuru alayım." Kafa salladı ve çantayı aldı.
Uğur'u da aldıktan sonra kapıyı kapattım ve Alışveriş merkezinin  Git işine ilerledik. Araba kendi kendini kitleyince daha da hızlandık.
Alışveriş merkezinin kapısından girince kontrol noktası okuduğu için çantaları cihaza koyduk ve öyle geçtik .
Yürüyen merdivene ilerlerken beni izleyen bir adam olduğu hissine kapıldım.
Etrafıma baktığımda takım elbise ile beni izleyen Burak'ı gördüm.

"Ee. Toprakcım sen Esma ablayı al bizim oturduğumuz kafeye götür ben geleceğim ." Toprak kafa salladı ve esma abla ile önden gittiler.
Uğur kucağımda toplu saçlarım ile oynarken Burak'ın yanına gittim.
"Sana beni takip etme demiştim Burak . Arkadaşız demiştim!". Dişlerimin sıkarak konuşuyordum. 
"Olmuyor masal. Sana her ne kadar söz versem de sana olan aşkım . Sana olan sevgim her şeyin önüne geçiyor.!" Dedi. Kalbini göstererek.
"Seni kırmak istemiyorum ama bunu her seferinde sen istiyorsun ben seni istemiyorum . Sevmiyorum da peşimi bırak."
Hızlıca yanından ayrılarak toprakların olduğu kafeye ilerlemeye başladım .
££££££££££
"Sipariş verdiniz mi ?" Dedim masaya otururken .
" Ben her zaman kinden istedim Esma abla da türk kahvesi istedi. Sana da sipariş verdim ." Dedi.
"Sağ ol kuzum . "

Biz sohbet ederken kahvelerimiz geldi. "Başka bir isteğiniz var mı efendim ?"
"Sizden rica etsem. Biberon versem siz de süt koysanız ?"
"Tabi bu yakışıklı için mi? " dedi
"Ah evet yakışıklım için . Ama ne soğuk olsun ne sıcak olsun . Ilık olsun ."

biberonu verdim ve uğur ile ilgilenmeye başladım.

"Ee gelin hanım sen ne iş yapıyordun ?" Esma abla bana gelin demekten vazgeçmeyecekti belli ki.

"Sana her ne kadar bana gelin deme desem de diyeceksin değil mi Ablacım ?" gülümsedi ve kafa salladı.

"Ben doktorum Esma abla. Çocuk doktoruyum. Uğur'u da bu sayede aldım zaten. En fazla 1 ay falan yanımda duracak geri vereceğim çocuk bölümüne."

"Bu paşayı neden aldın ki ?" diye sordu merakla.

"Bu paşanın artık ne annesi var ne de babası Esma abla. Trafik kazasında vefat etmişler. Ben de annemi 3 yıl önce kaybettim. Biraz olsun merhamet ettim ve bu paşayı bir süreliğine yanıma aldım."