Geleceğim Sensin

Geleceğim Sensin-31

Topraktan....

Ne oldu da masal bayıldı? Saatlerce bunu düşünerek delirecektim. Masal şimdi yatakta baygınca yatıyordu. Ben de koltukta oturmuş gözlerimi dinlendiriyordum.

"Burak ... oğl..." kafamı masala çevirdiğimde gözlerinden yaşları süzülüyordu. Hemen ayağa kalktım ve masalın başına giderek uyandırmaya çalıştım. Saçlarını okşayarak seslendim

"Masal ... aç gözlerini. Kabus görüyorsun. Masal." duymuyordu ve şiddetli ağlıyordu.

"Masal!" bağırmam ile gözlerini açtı ve etrafa bakındı sonra bana şaşkınca baktı.

"Benim... burada ne işim var Toprak ?!" sinirlice sorduğu soruya cevap verecektim ki koluna bağlı serumu çıkarttı ayaklanmaya çalıştı kolundan tuttum ve geri yatırdım.

"Kalkamazsın Masal ! serumunun bitmesi gerek. Lütfen." kafasını hayır anlamında salladı ve itiraz etti. "Beni bırak! gitmeliyim. Mecburum!" dedi ağlayarak.

"Neye mecbursun. Masal Burak sana ne yaptı ? Neden bayıldın ?" gözleri gözlerimde takılı kaldı .

"O nerde ?" gözlerini hiç kırpmadan bana bakıyordu. "Seni bıraktı ve gitti giderken iyi bak ona dedi. " o beni dinlemiyor boş bir şekilde gözlerime bakıyordu.

"Gitmem gerek Toprak! Hastalarım var!" Bir şey dememe izin vermeden serumunu çıkardı ve sedyeden kalktı.

"Burak'ın burada ne işi var ?" ayakkabılarını giyerken bana kafasını çevirdi bana bir şey anlatıyormuş gibi baktı ve sonra ayakkabısını giymeye devam etti.

"Ne konuştunuz da bayıldın masal !"

"Yeter! Anladın mı yeter .Burak neden veya kime geldiğini gerçekten bilmiyorum . Bayılmamı soruyorsan da sabahtan beri bir şey yemedim. Burak beni görmüş ve getirmiş hepsi bu"Neden bu kadar öfkeliydi?

"Tamam bir şey demedim var say !" dedim sinirle ben de .

" İyi günler." dedi ve çıkıp gitti.

********************

Masaldan....

Beni yatırdıkları odadan hemen çıktım ve sekreterimin yanına giderek "Kaç hasta kaldı ?"

"10 hastanız kaldı hocam." Kafamı salladım tam odaya girecekken "Hocam iyi misiniz ? Bayılmışsınız " kafamı salladım ve "İyiyim canım merak etme sen 10 dakika sonra hastayı gönder bana biraz dinleneyim." Kafasını salladı .

Hemen içeri girdim ve koltuğuma oturdum. Banu ablayı aramak geldi aklıma. Telefonumu cebimden çıkardım ve Banu ablanın numarasını tuşladım.

Çalıyor...

Çalıyor...

"Efendim canım." derin bir nefes aldım ve yorgun sesimle konuşmaya başladım.

"Nasılsın Banu abla ?"

"Ben iyiyim de sen iyi misin sesin çok kötü geliyor."

"Sana anlatacaklarım var babamın veya başkasının yanındaysan yalnız kalacağın bir yere geç."

"Evde kimse yok zaten anlat dinliyorum." tekrar derin nefes alarak anlatmaya başladım.

"Bir hasta geldi yüksek ateş şikayeti ile bana geldiler. O kadar tatlı bir bebekti ki bana bakarak bir kaç kez anne dedi."

"Annesine benzetmiştir kızım."

"Annesi ile hiç bir benzerliğimiz yok. Dur bak daha devamı var. Bebeği kontrol ettim kontrol bitti bir kaç vitamin yazmak için masama gidecekken annesine verecektim çocuğu ama kadın bana ' biraz sizde kalsın , yakın bir zamanda kolumu incittim fazla tutunca ağrı yapıyor ' dedi"