0.6

13.5K 687 397
                                    

Multideki şarkı: Lucia / Me over you

Multi: Kerem Karasu

Yorumlarınızı, görüşlerinizi lütfen belirtin ve oy vermeyi unutmayın.

İyi okumalar.

●●●

Yazdıktan sonra telefonumu cebime koydum. Kerem bana kinayeli kinayeli bakarken birden gülümsedi. Gözlerim gülümsemesinde takılı kalırken ister istemez ben de gülümsedim. Gülümsemesi bulaşıcı gibiydi ve güzel gülüyordu.

Birden terlediğimi hissettiğimde hızla ayağa kalktım. Dokuza on vardı ve ben derse geç kalmak istemiyordum.

"Bilge hadi canım. Derse geç kalmayalım, gidelim." Bilge kafasını onaylarcasına sallayıp abimin yanağına kocaman bir öpücük kondurdu.

"Görüşürüz tatlım." diyip yanıma geldi.

"Görüşürüz abi, görüşürüz Kerem." dedim ve yürümeye başladık. Kantinden çıkıp kendi sınıfımızın olduğu kata doğru ilerledik.

"Kerem yakışıklı çocuk değil mi?" diye sorunca bir an afallasamda cevap verdim.

"Evet, gerçekten de yakışıklı çocuk." diyerek gülümsedim.

"Ayarlayayım mı kanka?" diyip omzuma vurdu.

"İstersem ben kendim hallederim canım merak etme." diyerek bende omzuna vurdum. İkimiz de güle güle sınıfa girdik. Girdik girmesine ama girmemizle yüzümüzü buruşturmamız bir oldu. Sınıf sınıf değil ahır anasını satayatım ne lan bu koku?

"Oha sınıf mis gibi bok kokuyor." diyip yüzünü buruşturdu Bilge.

"Açın lan şu camları. Naptınız anasını satayım? Keçi mi kemirdiniz, ne bu koku?" diye bağırdığımda en arka sıradaki Eflin ayaklanıp burnunu tutarak konuşmaya başladı.

"Ya hiç sorma Cemre, şu Boğaç adında ki çocuk var ya, hani boklu Boğaç diyorlar. Ay geldi sınıfın ortasında sıçtı resmen çocuk. Yemin ediyorum bağırsaklarını bıraktı sınıfa ya." dedi ağlamaklı ve burnunu tuttuğundan dolayı cızırtılı çıkan sesiyle.

"Ya abi yemin ediyorum bıktım bu çocuktan. Ağzına tükürdüğümün andavalı başka sıçacak sınıf yok mu da gelip habire bizimkine sıçıyorsun?" diye sinirle konuştum.

"Lan hadi açın şu camları, üstümüze sinecek koku. Nasıl sıçtıysa kaç saattir çıkmadı da kokusu şerefsizim." diyerek konuştu Mert. Haklıydı vallaha.

"Ay hadi açın artık." dedi Melis.

En sonunda sınıfta ki tüm camları açmış sınıfın dışında bok kokusunun çıkmasını bekliyorduk. Gelen Celalettin hocayla hepimizin kendimizi toparladık.

"Çocuklar ne oldu, niye beni dışarda bekliyorsunuz siz?"

"Ya hocam Boğaç yine tuvalet niyetine kullanmış bizim sınıfı." Hoca Melis'in dediklerine kaşlarını çatarken konuştu.

"Bu çocuk çok oldu ama kaç yaşında bu? Ben konuşacağım müdürle hadi siz de sınıfa geçin." hepimiz mırın kırın ede ede sınıfa girerken en azından sınıf artık durulmayacak kadar kötü kokmuyordu. Ben hemen cam kenarındaki yerime Bilge'yle geçerken rahat bir nefes aldım. Celalettin hoca dersi anlatırken bizimkiler yine ders kaynasın diye hocaya askerlik anıları sorunca Celalettin hoca dur durak bilmeden anılarını anlatmaya başladı.

"Bir keresinde cephedeyim her yerden tatata silah sesleri geliyor. Tabii ben almışım tüfeğimi lalala diye diye sıkıyorum düşman askerine..." devamını dinlemeden kafamı sıraya koydum ve telefonumu çıkardım.

Son Görülme | yarı texting -TAMAMLANDI-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin