Son Görülme | yarı texting -TAMAMLANDI-

7.8

Multideki şarkı: Mert Şenel / Şaraplar ve Kadınlar

Yorumlarınızı, görüşlerinizi lütfen belirtin ve oy vermeyi unutmayın.

İyi okumalar.

●●●

"Gel vatandaş, gel! En güzel donlar, atletler hatta ve hatta sütyenler bizde." Gözlerim 'Yuh artık,' dermişçesine Doruk'a döndüğünde sadece benim değil tüm arkadaşlarımın o şekilde baktığını gördüm.

"Canım ne yapıyorsun, delirdin mi?" Çağıl sakin gözükmeye çalışan bir ifadeyle elini Doruk'un omzuna koydu ve parmaklarını sıkılaştırdı. "Satış yapıyorum, kar tanem. Boşuna almadım ben toptancıdan bu don, atletleri." Çağıl gözlerini devirdiği sırada Savaş hünkürürcesine gülmeye başlamıştı.

Gözlerim kocaman açtığı ağzına ve kısmaktan yok ettiği gözlerine kaydığında tebessüm etmeden duramamıştım. Şu an o kadar tatlı duruyordu ki onu her an mideme indirebilirdim.

"Gülme şöyle, sana bakıyor herkes." Kaşlarım çatıldı, her ne kadar rezil bir şekilde gülsede harika gözüküyordu ve ben onu paylaşmak istemiyordum.

Çıkan sesimle bakışları önce bana ardından çattığım kaşlarıma değdi, işaret parmağını kaşlarımın ortasına koyarak orayı ovaladı ve çatılmamasını sağladı. Dudaklarındaki gülümseme yavaş yavaş solarken neden gülmesine engel olduğumu sorguladım.

"Ağlayayım mı, marulum?" Dudaklarını büzerek söyledikleri içimi bir hoş ederken büzdüğü dudaklarına dokundum ve kenarlarından tutarak iki yana doğru çekiştirdim. Bu şekilde tekrar tebessüm etmeye başlamıştı.

"Yok, sen gül hep. Ağlama hiç." Gözleri sevinçle ışıldarken yanağıma eğilerek ufak bir öpücük kondurdu.

"Bana bak Doruk, topla şu şeyleri yoksa paralarım seni!" Çağıl'ın sesiyle tekrar onlara dönerken ne olduğunu tam olarak kavrayamamıştım çünkü aklım Savaş'ın hâlâ öpmekte olan yanağımdaydı.

"Yine ne oldu Çağıl?" Abim fazlasıyla keyifli bir şekilde Çağıl'a seslendiğinde Çağıl, kıpkırmızı suratıyla bize dödü.

"Doruk katil olmamı istiyor!" Önce yutkundu, derin bir nefes aldı ve ardından devam etti. "Bir kadın geldi az öne. Kadına diyor ki 'Bu sütyen sizin göğüslerinizde çok güzel durur hanımefendi, denemek ister misiniz?' kriz geçireceğim ya." Çağıl'ın dedikleriyle ağzım bir karış açılırken diğerlerinin de benden hiçbir farkı yoktu.

"Oha Doruk, sen geri zekâlı mısın?" Bilge büyük bir şokla söze girerken Eflin, bu anı bekliyormuşçasına söze atıldı. "Birde soruyor musun, Bilge? Aptalın önde gideni bu çocuk." Doruk hem Eflin'e hem de Bilge'ye pis bakışlar attı.

"Bir saniye durur musunuz? Açıklayabilirim." Bora kollarını göğsünde birleştirirken yavaşça geriye doğru yaslandı. Önce İklim'e sonraysa Doruk'a bakarak sırıtmaya başladı.

"Eğer bu çocuk mantıksız bir açıklama yaparsa, seni öperim İklim." İklim'in gözleri olabildiğince büyüdüğünde Savaş hırsla yerinden kalkmıştı.

"Sen kimin kardeşini öpüyorsun lan, dümbelek?" Bora çok sakin bir şekilde omzunu silkti ve gözlerini devirdi.

"Vallahi Savaşçım sen benim kuzenimi nasıl öpüyorsan ben de çiçeğimi o şekilde öperim," dedikten hemen sonra İklim'i kendine doğru çekti ve dudağının kenarını öptü. Gözlerim yerinden çıkacak kadar büyürken Savaş oturduğumuz banktan fırladı ve Bora'ya doğru yükseldi.