FİNAL- Birinci Bölüm

6.8K 300 509
                                    

Ve evet, o gün geldi çattı. Bugün bu kitabın koca bir maziye dönüşeceği gün.

Birlikteydik, en başından beri yan yana okuduk onların hikayesini. Belki onlarla birlikte ağladık, üzüldük, sevindik, sevdik, heyecanlandık hatta belki de çok korktuk ama ne olursa olsun birlikte yaşadık.

Koskaca bir buçuk yıl oldu, bir buçuk yıllık bir aile olduk. Kimi zaman bazı arkadaşlar yüzünden kırıldım, hem karakterlerim hem ben hakaretlere uğradık ama çoğu zaman çok sevildik.

Hem beni benimsediniz hem de karakterlerimi. Hoş, onlara bu denli hayat verip bu denli yaşattıktan sonra gerçek olduğunu düşündürüyor bana. Sanki varmışlarda hikayelerini yazmışım gibi hissediyorum.

Bu final, benim tek finalim. Bu kitap yazılmadan önce bu final vardı aklımda. Eğer bir hikaye yazacaksanız şunu unutmayın, iyi bir başlangıç ve iyi bir finaliniz yoksa hikayeniz hiç olur ve kimsesizler çöplüğünde bir eser hâlini alır.

İşte bu da benim iyi finalim.

Multideki şarkı: Tuğkan / Aşk Ölüyor

Yorumlarınızı, görüşlerinizi lütfen belirtin ve oy vermeyi unutmayın.

İyi okumalar.

●●●

"Güzel günler geride kaldı sevgilim, şimdi sırada daha güzel günler var."

Savaş kendi yazdığı kitabın son sayfasına geldiğinde derin bir iç çekti. Eskiden aynı kendi gibi yazar olan arkadaşından duyduğu şeyleri anımsadı. "Yeni ve uydurma hikayeler yazmak kolaydır, zor olan; yaşayamayıp da yaşamak istediklerini kağıda dökmektir." Bu sözler ona bu kitabı yazdırmıştı.

Kitaptaki neredeyse hiçbir şey yaşanmamıştı. Bunların hepsi onun Cemre'ye ulaşmasını sağlayan figüranlardı sadece.

Ne Buğra bir video sızdırmıştı ne de Kerem Cemre'ye tecavüz etmeye kalkışmıştı. Annesi Buğra'yla asla bir olup da onları ayırmamıştı çünkü ortada bir birliktelik yoktu.

Cemre kitapta bahsi geçen Buğra'yla evlenmiş ve kendilerinin aksine mutlu bir birliktelik kurmuştu.

En önemlisiyle Savaş, asla Cemre'ye anonim olarak yazacak cesareti bulamamıştı kendinde...

Yazdığı defter gerçekti, Cemre'yi tanımıştı ve abisiyle de çok yakın arkadaştı. Kerem onun gerçek hayatta da kuzeniydi, Cemre'ye ise hiç aşık olmamıştı. Kerem Cemre'yi her zaman kardeşi olarak görmüş ve benimsemişti.

Cemre'nin kuzeni Bora, İklim'le evliydi. Aynı şekilde Doruk ve Çağıl ikilisi de bu yolda mürvetlerine kavuşmuşlardı. Eflin, gerçekten de Savaş'a aşık olduğunu düşünmüştü fakat gerçek aşkı Berkant ile bulmuştu.

Buğra, ah o iliklerine kadar nefret ettiği adam...

Her zaman gruplarının vazgeçilmez bir üyesiydi aslında. Cemre'nin her zaman yanındaydı, Savaş'ın dokunamadığı avuç içlerini hep o öperdi ve Cemre hep onu yanaklarını sıkarak severdi.

Kitaptaki her şey gerçekti, bir tek Savaş ve Cemre gerçek olamamıştı. Ne Savaş Çilli Kek olabilmişti ne de Cemre Marul.

Savaş mesafesinden dolayı ona hep brokoli kafalı kedi dedi, Cemre ise ona bir şey deme zahmetinde bile bulunmadı çünkü sevdiği ve hep seveceği bir adam vardı.

Savaş o güzel sözlerin hiçbirini iletememişti Cemre'ye, ne ellerini tutabildi ne de kokusunu alabildi.

Hiçbir zaman el ele gezemediler mesela, sarıldılar belki ama hiç aşkla olmadı bu; en azından Cemre tarafından. Anonim olamadığından dolayı buluşamamışlardı da hiç, Savaş defteri asla veremedi Cemre'ye.

Son Görülme | yarı texting -TAMAMLANDI-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin