Umut

2.9K 236 25
                                    

Bölüm Şarkısı: Dilberim Çelik

Öykü Gürman:Oy Beni Vurun Vurun

Bir süre daha bankta oturmuştuk. Hava hafif esse de ziyanı yoktu .

"Bu gece burada kalalım yarın yola çıkarız . "

İtiraz etmek istiyordum fakat yol yorgunuydu. Üstüne tüm gün benimle ayak ayağa kalmıştı. Kafamı sallamakla yetindim.

"Bizim eve gidelim olur mu ?"

"Olur .Sen nasıl istersen. "

Banktan kalktığımda o da kalkmış iri cüssesinin gölgesini üzerime devirmişti.

"19 yaşında birine  göre epey uzun ve heybetlisin. "

"Genetik bizde sanırım ."

Kafamı sallamakla yetindim. Abisi de heybetli bir adamdı.

"Cenaze bu gün olmuş mu? "

Merak ediyordum istemeden de olsa.

"Hayır yarın öğlen verilecekmiş toprağa ben cenazeye giderim sonra İstanbul'a döneriz. "

Kafamı salladım . Geldiğimiz yolları acele etmeksizin yürüdükten sonra arabasının yanına gelmiştik.

Kapının kulpuna asılıp kendimi bilindik koltuğa bıraktığım da Ayaz'da içeriye girmiş arabayı çalıştırmıştı.

"Su var mı? "

Yan taraftan çıkardığı yarım bir şişeyi bana uzattığında şişeyi dizlerime bırakıp arka koltukta ki çantama uzanarak ilaçlarımı elime düşürdüm.

"Onlarda ne öyle? "

"Ağrı kesici, kan ilacı falan."

Umursamaz durmaya çalışarak haplarımı içtiğimde vücut ağrımın çok kısa bir sürede dinmesini diledim.

Araba yolları hızla kat ediyor caddeleri aşıyordu . Sonunda iki katlı konak gibi bir evin önünde durduğumuzda evin önünde duran 4 arabanın yanına arabayı park etmişti.

"Ev kalabalık sanırım. "

Arabadan indiğimizde çevreyi gözlesemde hava karanlık olduğu için pek kar etmiyordu.

"Bilmiyorum öğreniriz şimdi. "

Ayaz kapıyı sertçe çaldığında içeriden gelen adım seslerinin ardından kapı açıldı .

"Oooy yengem. "

Otuzlu yaşlarında bir kadın onu şefkatle sardığında Ayaz'da aynı şekilde ona karşılık verdi.

"Yenge bak bu Şafak. "

"Hoş geldin kuzum."

Kadına bana da Ayaz'a sarıldığı gibi sarıldığında şaşkınca kaldım . Neyse ki o karşılık vermememi umursamadan ayrıldı benden.

"Gelin içeri hadi kaldınız orada."

Ayaz'ın ardından ayakkabılarımı çıkararak içeriye geçtiğimde kısa bir holden sonra geniş bir mutfağa girmiştik.

Aslında mutfak denmezdi tam olarak çok geniş bir masa ve televizyona da ev sahipliği yapıyordu.

"Annem yok mu yenge ?"

Acıya  MeftunHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin